HUKUKSUZ DEMOKRASİ, DEMOKRASİSiZ DE BARIŞ OLMAZ

  • 3.04.2013 00:00

 Demokrasi ve hukuk birbirinden çıkan aynı zamanda birbirinin tamamlayan kavramlardır.

Çağdaş,katılımcı,çoğulcu bir demokrasinin yaşam biçimine dönüşmesi aynı zamanda  ‘barışı’ da beraberinde getirir.

İnsanın yaşaması için hava,ekmek,su ne kadar önemliyse,bir hayvan veya bitki içinde ot,toprak,hava ve su neyse; barış için de demokrasi ve hukuk ta o kadar hayatidir.

Barışın hayata geçmesi için barış ortamını savaşa dönüştüren faktörleri yok etmeden,barışı nasıl sağlayacaksınız?

Özgürlüklerin önündeki engelleri kaldırmadan,özgürlükleri yasal güvenceye almadan, temel hak ve özgürlükler ne kadar kalıcı olur.Yasa varsa özgürlük vardır.

Ben anlatmak istediğim güncel olan meramıma gireyim:

“Kürt sorunuyla yatıp Kürt sorunuyla kalkıyoruz ve bundan da doğal bir şey olmaz; iç barışı yok eden,otuz yıldır bir ülkenin bölgesini kan-revana çeviren beşeri ilişkilerimizi bozan, siyaseti ırk,mezhep ve din eksenli hale getiren düşük yoğunlu bir savaş yaşanıyor..40 bin kişinin ölümüne 17 bin 500 faili meçhul cinayete ve 3 milyon insanın göçe zorlandığı binlerce köyün yakılıp-boşalmasına,400 milyar dolar gibi  ülkenin GSMH’ın  yarısının savaşa gittiği bir yerde,bunu konuşmayacağız da neyi konuşacağız.”

Adına imrallı süreci denilen Başbakanın tabiriyle çözüm süreci diye adlandırılan,kimileri içinde adı barış süreci denilen,son dört aydır çok yönlü tartıştığımız bu konuyu iktidara yakın çevreler,farklı seslere ve bakışlara karşı tahammülsüz hatta edep dışı, düşünceyle alakası olmayan yaftalamalar yapıyorlar AKP’e medyasının dalkavukları,kendileri gibi Kürt sorununa bakmadıkları için.

Soruyoruz,herkes aynı fikirdeyse,kamuoyunu yok saymak olmuyor mu bu?

İç mesele olmaktan çıkmış,bölgesel olmaktan da uzaklaşıp, küresel bir sorun haline gelen ”Kürt sorununu” tek tip anlayışıyla çözmek mümkün mü? Tekçi anlayış değil mi bu sorunu bugüne taşıyan; Kürtleri dağa çıkartan,isyan ettirip ayaklandıran?

Bütün sorunların nedeni “ulus-devlet” modelinden kaynaklanmıyor mu?

Ulus-devlet sanayi toplumunun eser değil mi,sanayi toplumu aşılmış ise;var olan devlet modeliyle  adına “çağsal toplum dediğimiz” çağın argümanlarını ve kavramlarını yaratmadan,yer yüzüne ayak uydurmadan sorunları çözebilir miyiz?

İleri demokrasiye geçtik diyor,özgür basını ortadan kaldırıyor,kendine muhalif olan yazarları işten attırıyor,iş verdittirmiyor.Bu askeri darbelerde bile görülmemiş bir vakaa!.

Milliyet ve Vatan gazetesini ele geçiren hükümete yakın  patronu Erdoğan Demirören soruyor  Başbakan Erdoğan’a; “bu gazetelerin başına kimin gelmesini istersin” diye?

Akif Beki” yi öneriyor Erdoğan eski basın danışmanını..Böyle bir basının olduğu ve basın özgürlüğüne tahammül edilmeyen bir iktidarda köklü kronikleşmiş sorunları nasıl çözeceksiniz?

Çözüm konusunda PKK’nın Kandil sorumlusu Murat Karayılan Hasan Cemal’e:”Erdoğan’ın bir çözüm projesi gerçekten var mı? Varsa nasıl bir çözüm projesi?Daha bilmiyoruz bunları” diye, soruyordu?

BDP eş başkanları haklı olarak hayati bir konuya  dikkat çekiyorlar; bu sürecin demokratik ayağını işletmezseniz,yarın bir Cumhuriyet Savcısı kalkıp soruşturma açarsa ne olacak,diye endişelerini dile getiriyorlardı!..

Adalet Bakanı Sadullah Ergin’nin cevabı ise: ”gelsin savcı beni tutuklasın” diyor ..Böyle bir anlayışla niyetiniz ne kadar iyi olursa olsun bu sorun çözülür mü?

Basında yer almadı ama 21 Mart Diyarbakır Nevrozunda beş kişiden oluşan adına “Şehir Gerillaları” denilen bir grup gencin okuduğu bildiriye dikkat çekelim:”Kürdistan dan çekilme,diye bir şey yoktur.Kürdistan bizim toprağımızdır.” Bu gençlerin okuduğu bildiri demokratikleşme olmadan barış görüşmelerinin bir anlamı olmayacağını teyit etmiyor mu?

Askeri ve mevcut eğitim müfredetatı   değiştirmeden,çift yargı sitemini devre dışı bırakmadan,askeri harcamalar denetlemeden,generallerin maaşını gizleyerek saydamlık olur mu?Bir ülke de Başbakanın,Bakanların ve Cumhurbaşkanının maaşını biliyoruz ama silahlı bürokrasinin maaşını bilemiyoruz,bu nasıl ileri demokrasi ve hukuk devleti,diye sormazlar mı adama?

OYAK gibi bir askeri darbelerle mal varlığını elde etmiş KDV ödemeyen,Türkiye’nin üçüncü holdingi olan bir askeri holding var,bunu tartışmayacak mıyız,bunun demokratikleşmeyle bir bağlantısı yok mu?Bunu konuşmakta mı,barış sürecini baltalıyor,Pkk’nın silah bırakmasından rahatsız olmak anlamına mı, geliyor yoksa?

Baskın Oran’ın 31 Mart 2013 tarihli Radikal iki de,”barış ve demokrasi,aynı anda” başlıklı yazısı  barış süreci denilen gelişmeyi mizahi bir dille örneklemesi çok hoş:”Bu durumda ikisi de,bir eliyle ötekinin elinin sıkıyor,öbür eliyle de arkasında sopasını saklıyor” diye olayı özetliyordu.

Böylesi devasal siyasi olan Kürt sorununu parlamentoya taşımadan,demokratikleşmeye hız vermeden,barışı nasıl kalıcı hale getirip çözeceksiniz?

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums