İnsan hakları dediğin bize göre olur:o da değerlerimizle örtüşüyorsa!

  • 12.02.2013 00:00

 Başbakan Erdoğaniçeride oyları yükseldikçe ve iktidar ömrü uzadıkça evrensel değerlerden uzaklaşırken;dışarıda ise tam bir özgürlükçü oluyor,hangi ülkede insanlar sokağa dökülse tabii ki kendisiyle ittifak eden ülkeler hariç,Suudi Arabistan, Katar ve Bahreyn’de oluyorsa, orada kendi tabiriyle duyan kulağı duymuyor, gören gözü görmüyor.Ama içeride ki huzuru dış dünyada siyaset olarak pek göremediği de aşikar.

Birkaç kere daha yazdım ama yine de yazmadan başka bir gücümüz olmadığı için bu konuda bir kere daha kalem oynatacağız.

Başbakan yargı kendi partisine kapatma davası açtığında; ABD büyük elçisinin bu yargı girişimine karşı çıkmış bunu kabullenemeyiz,diye tepki göstermişti.Bir dönem Ülkenin AB içerisinde olması için saati durduran ve müzakere tarihi aldığı günün de bayram ilan eden Başbakan ve partisi olduğunu da hatırlatıp;Avrupa Parlamentosu Başkanı Baroso’nun TBMMM kürsüsünden AKP’ye yargının açtığı kapatma davasına  sert bir şekilde karşı çıkmış, “bu davayı hukuki bulmuyoruz demokrasilerde kabullenilemez”,diye tepki gösterirken AKP grubu da ayakta alkışlıyordu Baroso’yu.

Bu açıklamalar içişlerimize karışma olmuyor da,AKP zihniyetinde olmayanların haklarını gündeme getirince mi, içişlerimize karışma  oluyor?Senin özgürlüğün evrensel değerlere giriyor,muhalefetin ki ise içişlerimize karışma mı oluyor?

ABD büyük Elçisi Francis Riccardone  gazetelerin Ankara temsilcileriyle yaptığı toplantıdaki açıklamaları AKP hükümetinde deprem etkisi yarattı.Başbakan ve kurmayları,Elçi haddini bilmeli,çizmeyi aşıyor,bu içişlerimize müdahaledir gibi efelenmeler,babalanma kavramları  havada uçuştu.

Ne demişti ABD elçisi: ” Yargı sisteminiz güvence vermiyor,terörle mücadele eden generalleri terörist olarak yargılıyorsunuz,YÖK başkanını demir parmaklıkların arkasına attınız.Elinde silah olmayan demokratik hakkını kullanan öğrencileri  içeri tıkadınız” gibi açıklamalar yapmıştı.ABD dışişleri sözcüsü de Elçinin konuşmalarının arkasında olduğunu açıklaması bizim güçlü iktidarımızı daha zor duruma düşürdü.Suriye konusunda aylardır Erdoğan Obama dan randevu istiyor ama bir türlü alamadığının da sıkıntısı bir başka açmaza sokuyor ülkeyi.Niye karşı çıktı Başbakan ve kurmayları ABD elçisine bunu da anlamakta zorlanıyor insan;Erdoğan kendisi tutuklu generallerin tutuksuz yargılanmasından  rahatsız değil miydi,gemimizi hareket ettirecek komutan kalmadı,demedi mi?

ABD elçisinin bu açıklamaları Türkiye’nin Suriye dış politikasıyla ABD’nin politikasının bir kırılma noktası olarak ortaya çıktı.ABD, Türkiye’nin Suriye muhalefet güçlerine verdiği destekten tedirgin olduğunu,Esad karşıtı güçlerin demokrasiden yana  bir talepleri olmadığını ve bu örgütlerin rejimi ele geçirmesi halinde Esad’ı arattıracakları endişesi ortaya çıktı.

Tabi bir de ABD Türkiye’nin Orta Doğu politikasından Suriye iç savaşıyla farklı bir yola evirildiğini ve mezhepçi bir politika izlediğini Sünni-şii anlayışıyla yaklaştığını görmeye başladı.Bu da ABD gibi bir dünya star ülkesinin gözünden kaçmaz.Dış politikanda içe dönük hamaset en büyük tehlikedir ve bu ülkeleri uçuruma götürür,senin ülkende ne kadar oy aldığın önemli değil,yeryüzünün geldiği yeri, senin aldığın oylar belirlemediği gibi,tarihin temposu ve zamanın ruhu uymazsan siyaseten seni izole eder, farkına vardığın da ise iş işten geçmiş olur.Bizim halk deyimimizi hatırlatır  adama;geçti borun pazarı sür eşeğini Niğde’ye,misali

Türkiye dış politikada çok zor bir süreci yaşıyor ama AKP’e nin dalkavuk medyası ve onunla ittifak tutanlarda bunu hiç ama hiç dile getirmiyor;Habertürk’te Fatih Altaylı’ konuk ettiği “Teke Tek”  programında Başbakan Erdoğan’a dış politikayla ilgili bir buçuk saatin içinde bir soru sormak şöyle dursun ima bile etmedi.Eğer internet çağını yaşamasak hiçbir konuda bilgiye sahip olma imkanımız olmayacak;AKP’nin dış politikasını ve demokratikleşemeye yönelik baskılarını gündeme taşıyan bir avuç yazar ve çizeri neredeyse Erdoğan fırıncıya söyleyip ekmek bile ver dittirmeyecek, duruma gelindi.

Başbakan içeride siyasi olarak ne kadar rahatsa, dış dünyada ve izlediği politikası tam tersi bir yol da ilerliyor.

Dış politikada hiçbir öngörüde bulundukları tutmadı,tutmadığı gibi rüyalarında görse inanamayacağı bir dış politikada açmaza girdi.

Bu kanıya nerden varıyorsunuz diye bilirsiniz Nato’nun  Libyaya girince Erdoğan Nato’nun Libya da ne işi var dedi.Suriye de sıkışınca Türkiye bir Nato ülkesidir ve Nato 4. Maddesini hatırtlattı,Esad rejimi düşmeyinc, Esad’a bir iki ay ömür biçmişti bu da tutmayınca Pacriot füzelerini istedi.

Demokratik olmayan ülkelerin tutarlı ve güvenilir bir dış politikası olmaz,öngörüde de bulunamaz işte bunun somut örneği ,komşularımızla sıfır sorunsuz politikadan selamımızı alan komşularımız kalmadı. Bir bakanımızın uçağı havada asılı kaldı.Dışişleri bakanımız Irak hükümeti tarafından tutuklanmadan son anda kurtuldu.

Şimdi de Başbakan Nato dan çıkıp Şanghay beşlisine  katılmak istediklerini söylüyor.Bu kadar tutarsız ve inandırıcılıktan yoksun bir politika izlenir mi?.Bunu da mı yoksa Erdoğan gündemi belirlemek için söyledim derse şaşırmamalıyız,kürtaj,idam,dindar nesil gibi sözlerini  gündemi elimde tutmak için söyledim demişti hatırlarsanız.Biz başbakanın hangi söylediğine inancağız,diye, tartışıyoruz bunu dış dünya nasıl değerlendirir siyasi olarak bir düşünün?

Bir başak can alıcı sorun olan ‘terör’ konusunda da kafası çok karışlık Başbakanın PKK’ya terör örgütü  ve BDP’ye onun uzantısı diyor,Hamas’ı halkın oylarıyla seçilmişler diyerek görüşme yapıyor.Hamas’ı ABD,AB ülkeleri,Kanada ve Japonya terör örgütü listesinde  gösteriyorlar, buna ne diyeceğiz?Başbakan bir televizyon kanalında yine AB, ülkelerinden Almanya,Fransa ve iskandiyav ülkelerini PKK’yı desteklediğin söylüyor ,bu çok tehlikeli açıklamalar bunun bedelni ağır ödettirirler.

Dört yıl önce Silivri’de yargılanan generaller için darbeciler bunlar diyeceksin,darbeci generallere destek çıkanlara ise Silivri’nin avukatları,diye kıyameti koparacaksın..Silivri’nin sen avukatıysan CHP’ye  bende savcısıyım,diye salvo yapıp, eğer örgüt arıyorsan Silivri de diye adres gösterip..şimdi de bu generallerin tutuksuz yargılanmasını isteyip,benim Genel kurmay başkanım terör örgütüyle eş değerde tutuluyor,diye yargıya müdahale edeceksin hangisine inanalım.AKP’nin Başbakan yardımcısı demedi mi;iyi ki savaşa girmemişiz bu orduyla Allah mahfaza başımıza neler gelirdi,diye.Tutuklu generallerin sağlık nedeniyle geçirdiği bir operasyon dolaysıyla Başbakanın hastaneye kadar gidip geçmiş olsun demesi ve elini tutması,bu samimiyetin kankaya dönüşmesini de anlamış değiliz.

Gerçi Silivri de tutuklu olan generalleri ABD desteklemese idi,içeri alamazdı yargı ama bugün ABD’nin AKP’nin siyasetinden demokrasi ve bir hukuk devleti  çıkmayacağını keşfetmiş olmalı ki,içerideki tutuklu generallerin tahliyesini isteyip onlara sahip çıkıyor..Orta Doğu toplumlarında şu bir gerçek ki bizde dahil,toplumsal dönüşümlerde ordular anahtar rol oynuyorlar.Yoksa ABD soğuk savaş dönemindeki politikalarını Türkiye de uygulama taktiklerine mi dönecek,diye de aklımızdan geçmiyor da değil.

Bir komplo teorisi değil,AKP hükümetini AB’den uzaklaşması “Şanghay beşlisine girmek istemesi” Nato dan çıkarız,demesi Orta Doğuda mezhepçi bir dış politika gütmesi,özgürlükleri çağdaş bir demokrasiyle değil de,din üzerinden tanımlar olması böyle bir değerlendirmeyi de dikkate almak, gerekmiyor mu.

Başbakanın yazara çizere müdahalesi,televizyon dizisi üzerine yaptığı açıklamalar,heykel yıkmalar,farklı inançtan olan Alevilerin ibadet yeri Cem evini yasal statüye kavuşturmaması,Ruhban okulunu açmaması ve Kürt sorununda açmazları;ABD ile dış politikada kulvar değişikliği iç politikaya kadar  uzandı.

Temel hak ve özgürlükleri, milli değerlerimizle örtüştürenlerin; demokrasiden ve hukuktan söz etmeleri inandırıcı değildir.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yorumlar (1)

  • Hrac Madooglu
    Hrac Madooglu
    16.09.2014 06:11

    Tarafsiz oldugunu yazmissin utanmadan. Her yazin yalanlarla, ici bos cumlelerle dolu. Bu isten kac para kazandigini bilmiyorum ama sahtekarligin bile bir olcusu, derecesi, siniri var. Ustelik Hasan Cemal, Murat Belge, Cengiz Candar gibi, ruhunu satmamis, onuru ile gercekleri yazan insanlara da laf atarak bogazina kadar camurun icine batiyorsun. Vicdan denen seyden hic mi nasibini almadin? "Butun ozgurlukleri yeni bir ahlaki formasyonla bulusturacagiz" demis Davutoglu. Dindar gecinen, dini kullanarak mevki ve para sahibi olan insanlarin ahlak anlayisindan kimseye hayir gelmez. Kizlara etek yerine pantolon giydir, ote yandan yolsuzluk, rusvet, yalan her ahlaksizligi yap. istemez, eksik olsun boyle ahlak anlayisi. Zorla CHPli yapacaksiniz insanlari.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums