ORTA DOĞUDAN ESEN RÜZGAR

  • 9.01.2013 00:00

 Tunus’tan başlayıp Mısır tahrir meydanından yola çıkan;uğradığı ülkelerin diktatörlerini alaşağı eden benim adına “devrim treni”  dediğim dünya kamuoyunun “Arap Baharı” diye adlandırdığı, hızı arttıkça tüm orta doğuyu saran, kasırgaya dönüşen önüne çıkan her türlü barikatı ve engelleri yıkıp; 900 kilometre  kara  sınırımız olan Suriye diktatörü Esed rejimini iç savaşa dönüştüren,nerede duracağı belli olmayan bir Orta doğu savaşına dönüştü, Arap Baharı.Bu değişim dönüşüm hareketi diktatörleri ve demokrasiyi kendine göre uyarlamaya çalışanların etekleri zil çalmaya başladı tabi, buna bizim  ülkemizde dahil.

Bizim dünyadaki gelişmeleri kendine göre okuyup değişim karşıtı statükocular “Arap Baharı” bize “Kürt kışı” olarak kapımıza dayandığını söylüyorlar..

Bu kadar dünyadaki  gelişmeden habersiz bir siyasetin ve okumanın olduğu ülkede bu olayları nasıl yorumlayacaksınız.

Orta doğudaki savaş bizi AB standartlarında bir demokrasiye doğru bir yola sokup demokratikleşmeye mi yöneltecek, yoksa bu dibi görünmeyen kaynayan kazanın içine mi çekecek.

Bizim dışişleri Bakanımız Orta Doğunun haritası yeniden çiziliyor diyor ama bugüne kadar ülkenin dış politikasında gelinen yol ise, tam bir kaos ortamını yarattı.Hem öngörü de bulunacaksın ama buna karşı da bir politika geliştiremeyeceksin..

Kendi iç sorunlarını çözemeyen bir ülke dış politikada ne kadar etkili olur;hele de Kürt sorunu gibi tüm komşu ülkeleri ve bölgeyi sarmış,sarmakla kalmamış,komşularımızı da içine çekmiş bu sorunun çözümü için;geçte olsa başlatılan gerçekle yüzleşme bir umut veriyor ama belirsizliğini de yanında taşırken hava hala gri..

Hükümet on dört yıldır İmrallı da yatan PKK lideri Öcalan ile açıktan görüşüyoruz demesi, peşinden BDP heyetinin Öcal ile İmrallı da görüşmesi kamuoyunda cılız seslerin dışında, çok büyük destek görürken demokratik  dünyadan da desteğini arkasına aldı.

Dileriz bu görüşme hız kesmeden sabırla devam eder ve ellerini ovuşturarak bu sorunu baltalamak için bekleyenler,hayal kırıklığına uğrar..Yalnız  PKK  lideri Öcalan ile görüşmeler istihbarat örgütlerinden alınıp siyaseten yönetilmeli ;çünkü bu sorun siyasi bir sorun.

Kürt sorunu çok yönlü ve çetrefil bir sorun beş ayaklı bir masa , İmrallı,Kandil, Avrupa’daki Kürt diasporası ve bir de BDP ayağı olan ve  bu beş ayaklı  bu Kürt  sorunun çözmenin mücadelesi içinde olan güçleri bir araya getirmek kolay bir şey olmadığını  bilmeliyiz,siyasi iktidara da;elimizden gelen her türlü desteği  vermeliyiz bu fırsat kaçırılmamalı..Bugüne Kadar Başbakan Erdoğan’ın Kürt sorunu konusunda olumsuzluklarına rağmen.Avcılıkta bir tabir vardır:”kırk gün kar yağar bir gün av olur” diye..

Bu soruna kimse siyasi hesap yaparak yaklaşmamalı ama bu sorunun ilk sürecinde gizliliği çok önemli,alt yapısını oluşturmak açısından ve görüşen tarafların birbirlerine güven duymaları için..Fakat gerçek özgürlüğün sahibi olan Kürt sorunun muhataplarının bu gizliliği nasıl koruyacağı sabote edilmemesi için bir kuyumcu titizliliğiyle yürütülmeli..Gizli görüşmek şeffaflığın önünü kesmek anlamında söylemiyoruz yukarıda da belirttiğimiz gibi alt yapının oluşması ve çözüme muhatap olanların birbirlerine güveni açısından;bu görüşmeler yeni değil bu konuda her iki tarafta epey deneyim sahibi oldu ama yeterli değil.Sorun uzadıkça karmaşık bir hal alıyor.

Eğer biz ülke olarak içerideki Kürt sorununu çözemezsek dilim varmıyor söylemeye ama bölgemizde diskalifiye oluruz.Rahmetli Özal bundan yirmi üç yıl önce içerideki Kürt sorununu çözemez,Kuzey Irak Bölgesel Kürt yöneliminin ortaya çıkacağını görüp, biz burada belirleyici olamazsak başkaları bizim için karar verirler demişti ama kimse bunu ciddiye almadı,şimdi 23 yıl önce konuşulanı konuşmaya başladık..

Birde şunu belirtmeliyiz,İran,Merkezi Irak yönetimi ve Suriye PKK’nın silah bırakmasını istemeyecek ve daha da PKK yı silahlı bir güç olarak destek vereceklerdir,verdikleri de aşikardır,AKP’nin Öcalan ile görüşmeye  başlaması zamanlama açısından çok önemlidir..

PKK ‘ya silah bıraktırmak için her türlü en radikal görüşün bile tartışılmasından korkmamalıyız; otuz yıllık deneyimizi ve uluslararası bunun pratik örnekleri var IRA meselesi bizim için pozitif bir örnek olmalı.

Fazla söze gerek yok; herkes diline,tavrına özen göstermeli,tahrik edici,aşağılayıcı bir üsluptan kaçınmalı ve ortak bir barış dili yaratmalıyız,en sıradan bir vatandaştan sivil toplum örgütlerine ve en önemlisi de Medya ve siyaset yapanların sorumluluğu daha da ağırdır;sırtlarında yumurta küfesi taşıdıklarını unutmamalı.

Ben deneyimli bir vatandaş olarak çok umutluyum; dilerim benim gibi umutlu olanlar da hayal kırıklığına uğramaz. Kürt sorununu darbeciler ve derin devletten yana olan güçler bunu bir  metafor olarak kullandılar ve hala da kullanıyorlar.

Biraz sabır değil,sinir uçlarımızı körlettirecek kadar sabırlı olmalıyız ama yılgınlığa da yer vermeyen bir mücadele içinde olurken ,sorunun muhataplarına da koşulsuz destek vermeliyiz..Kürt sorununun çözümü Cumhuriyetin demokrasiyle taçlandırması olacaktır,demokrasiden yana olanların bundan  kuşkusu olmasın.

Kürt sorununu Türkiye olarak  çözemezsek  bölgede  varlığımız ile yokluğumuz  fark edilmeyecektir.

Kürt sorunu demokratikleşmenin önünde en büyük engellerin başında geliyor,savaş tamtamcıları da bundan besleniyor.

Bu kandan,savaştan beslenenleri ve  kan banyosu yapanları hayal kırıklığına uğratalım.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums