Aklı çokdur da kendine yetmez

  • 30.11.2012 00:00

 Bizim Başbakana bir haller oldu son iki yılda akıl almayacak konularla ülkenin gündemini işgal etmesi takdire şayan..Bunda da bir televizyon kanalında  yayınlanan ”muhteşem yüz yıl” dizisiyle tartışmaya başladık..  Deriz ya rüyamda görsem inanmazdım misali..

Gerekçesi de Başbakanın güya bu dizi bizim ecdadımızı aşağılıyormuş.

Neden böyle bir yol izliyor Erdoğan?

Bunu anlamak için biraz geriye sardırıp tarihi hatırlatma yapmak işin özüne ışık tutuyor..uluderede 34 Kürt insanın savaş uçağıyla öldürülmesinden sonra;gündeme Kürtajı getirmiş,Kürt sorunun çözümünde bir yol alındığında ben iktidarda olsaydım Öcalan’ı asardı diyerek milliyetçiliğe soyunmuş,Suriye iç  savaşından sonra mezhepçiliği öne çıkartıp orta doğuda şii-sünni bir politika yaratmış,içe dönüp  dindar nesilden,tek dinden bahsetmiş ve kendini Çankaya ya çıkartacak kendine göre argümanlar türettiğini görüyoruz..

Bu söyledikleri gündemden düşünce  “  muhteşem yüzyıl” dizisini gündeme taşıyarak Malatya Kürecik’e yerleştirilecek ”Patriot füzeleirini”  tartıştırmadan çıkacak rahatsızlığı siyasi gündemden düşürmek istiyor Başbakan.Ama sorunlar  içte ve dışta bugünden yarına ertelenmeyecek kadar yakıcı gelişiyor ama sorunlar unutulacak gibi değil,başata Kürt sorunu ve Suriye deki iç savaş sınırımızda günden güne daha da hissettirmeye başladı.

Başbakan artık uluslar arası izlediği dış politikanın hüsran uğramasının büyük ezikliğini yaşıyor ve içte iktidarını korumak,oy kaybına uğramamak  ve tabanın canlı tutmak için hamaset yapıyor.Ama tehlikeli bir dil kullanıyor.

Başbakan beğenmediği dizi için savcıları göreve çağırıyor ..

Niye 400 haftadır Galatasaray lisesinin önünde toplanan ”Cumartesi annelerinin” eylemine kulak kabarmıyor,sekiz yıldır yağmurda kışta kıyamette toplanan,   bu analar ne istiyor,diye merak etmiyor?

Ahmet Altan da yazdı,Biray sonra bir yılı tamamlanacak Uludere katliamının aydınlatılması için savcıları göreve çağırmıyor..

Devam edelim hani Hırant dikl cinayeti Ankara delhizleirnde kayıp olmayacaktı? Ama Başbakan kendi sözünü kendisi yalanladı.. Hırant Dink cinayetinin işlendiği tarihte İstanbul valisi olanı Milletvekili yaptı,emniyet müdürünü de Vali.Ankara delhizlerinde kayıp olmasına gerek kalmadı cinayetin işlendiği şehrin en yetkililerini terfi ettirerek Hırant Dink cinayeti böylece karanlıkta kaldı.

Bizim Başbakan ekonomide yakaladığı  mucize denilecek düzeydeki başarılarını bir türlü demokrasiyle taçlandıramadı..Taçlandırma diye de bir derdinin olmadığı da günden güne kendini gösteriyor.Ekonomideki  olumlu gelişmeyi demokrasi ve hukukla elele tutuşturamazsanız gelir dağılımındaki adaletsizliği de  düzeltemezsiniz.Savaşla anılan bir ülke yatırımcıları da ülkeye çekemez.

Biz tekrar diziden yola çıkarak gündeme dönelim.

Başbakan  olaylara,sorunlara,sanata,edebiyata kendi inancından ve özel hayatından bakıyor..Bunu yorumlamaya da gerek yok yaptıkları yapacaklarının da teminatı..İşte heykeli ve Cem evini aşağılayarak ucube diyor..Kendini eleştiren yazarları işten attırıyor,attıramadığını da patronuna şikayet ediyor,beğenmediği dizlerin yayından kaldırılması içinde televizyon sahiplerini uyarıyor,demedi mi TÜSİAD’a  bir taraf olan  bertaraf olur...Demokrasilerde olmaması gereken ne kadar çağ dışı bir uygulama ve anlayış  varsa hepsini kullanıyor.

Eğer bir toplumda siyasiler kendi özel yaşamını ve hayal ettiği dünyayı başka toplum kesimlerine dayatırsa bunu kimse sınır koyamaz..Bu sınırları evrensel hukukla  ele alacaksınız ve temel hak ve özgürlüklerle analiz edeceksiniz..Bireyin özgürlünü,eserini,düşüncesini çoğunlukla boğma lüksüne hiçbir siyasi gücün hakkı  yoktur..Tabii demokrasi ve hukuk şiar edenler için söylüyoruz bunları..

Açıkça Başbakan diyor ki;kim film çevirecekse veya televizyon kanallarına dizi çekecekse,sahneye bir tiyatro oyunu koyacaksa,senaryosunu ben onaylamayım,kim ne yazacaksa onu da ben okuyup  karar vermeliyim, yayınlanıp yayınlanmasına,diyor..ben bir vatandaş olarak böyle anlıyorum.Yoksa yanlış mı anlıyorum..Yanlış anlamadığı mı sanıyorum ..Başbakan açıkça ben her şeyim ve her şeyi bilirim,bilmediğim bir şey varsa o da beğenmediğim demek istiyor.Ama sanat ve eserin emsal olmayan olmadığını, kusura bakmasın ama bilmiyor;eğer bilseydi çamlıca ya yaptırmak istediği cami projesi Sultan Ahmet camisinin taklidi olmazdı ve bu projeyi beğenmezdi.

Başbakan açıkça özel hayata müdahale ediyor,düşünce özgürlüğü diye bir kavramı tanımıyor.Her şeyi aldığı oyla ve siyasi güçle yorumluyor; ben ne diyorsam bu halkın yüzde ellisi beni destekliyor anlayışını dikte ediyor bizlere ..

Başbakan ortak akıl kavramını çoğunluğun görüşü veya  çoğunluğun potansiyel gücü  olarak görüyor,demokrasi olarak görmüyor.Ortak aklın  çok sesliliği,çok kültürlülüğü, çok dinliliği içeren  çoğulcu-katılımcı çağdaş bir kavram olduğunu kabullenmiyor.

Kendi içinde sorunlarını çözemeyen bir ülkeye uluslar arası topluluklar ve kurumlar liderlik vermezler.Bir ülkenin  büyüklüğünü dış politikası belirler.İşte somut örneği Suriye iç savaşında Esad’a karşı savaşan  muhalefeti  yönetmeyi,Türkiye den aldılar ve Mısır’a verdiler.Rasyonel bir akılla siyaset yapan ve halkının yüzde ellisinin oyunu alan bir Başbakanın geldiği yeri nasıl anlamalıyız.

Yazının başlığı da bizim Başbakanı doğrulamıyor mu?

                                                                                                              

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums