Abdullah Öcalan'ın showunu Başbakan beğenmedi mi acaba?

  • 22.11.2012 00:00

                               

Açlık grevlerinin 68.gününde ceza evlerinden ölüm tabutları çıkmadan bitirilmesinde önemli rol oynayan PKK’nın imrallı da 14 yıldır tutuklu olan efsane lider Abdullah Öcalan’ın bir çağrısıyla binlerce kişi açlık grevlerini sonlandırdı ve ülke derin bir nefes aldı.Dileriz açlık grevlerine katılanlarda kalıcı bir sağlık açısında hasar kalmaz.

Başbakan BDP’lilere; terör örgütüyle arasına duvar örmeyen bir partiyle görüşmem diyordu,kendi talimatıyla MİT mensuplarının üç sefer görüşmesi sonucu, açlık grevlerini şov olarak gören Erdoğan Öcalan’ın şovunu da görmüş oldu.BDP’liler yıllarca demiyor mu Erdoğan’a silahların bırakılmasını Öcalan ile görüşeceksiniz.Öcalan, ceza evlerinde tutuklu olan sayısı on binle ifade edilen  PKK’lıların üzerinde ne kadar etkili olduğunu da göstermiş oldu.

PKK çok güçlü bir örgüt ve Abdullah Öcalan’da örgütün ve Kürt halkının üzerinde  çok büyük bir etkisi olan karizmatik bir lider..2.5 milyon insan Abdullah Öcalan benim siyasi iradem diye imza veriyor.Üç milyon Kürt seçmene Abdullah Öcalan ve örgütü PKK işaret ettiği partiye ve kişiye oy ver dittiriyor.

Abdullah Öcalan PKK ile  güneydoğuda aşiret yapısını kıran,feodal  yapıyı yerinden oynatan,kadınları siyasallaştıran ve töre cinayetlerini kısmı olsa da etkisiz hale getiren,en çok kadınların siyasette yer almasını sağlayandır.İşte BDP’e mevcut siyasi partiler içinde en fazla kadına siyasal yetki veren ve siyasete de katan partidir bunu da Abdullah Öcalan yapmıştır.

Kürt seçmen kadınların üzerinde çok büyük ağırlığı vardır Öcalan’ın.Öcalan’ın doğduğu evinin duvarlarını yalayan kadın görüntülerini izledik tv de,bir de Öcalan, PKK’ya destek veren Kürtler tarafından Mitleşmiş bir kişiliğe sahiptir

Açlık grevlerinde Öcalan’ın  oynadığı rol de bunu teyit ediyor,bir açıklamasıyla binlerce cezaevinde ve dışarıda açlık grevini sürdürenlerin insanlar eylemini sonlandırdı ve Kürt sorununun birinci muhatabı benim mesajını vermiş oldu Ak Parti hükümetine ve Başbakana Öcalan.

Ceza evindeki açlık grevlerini Başbakan hiç umursamaz bir edayla konuşuyordu ama hükümetinin önemli bakanları tam tersi Başbakanlarının açıklamalarını çürüten açıklamalarda bulunuyordu;Adalet bakanı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç..Hatta Bülent Arınç ve Adalat Balkanı Sadullah Ergin açlık grevlerini sona erdirenlere teşekkür etmeyi de ihmal etmediler.

İçeride Kürt sorununu çözmeden Başbakan Erdoğan ve hükümeti  ne  önünü  görebilir ne de bölgesinde belirleyici bir aktör olabilir.

Suriye iç savaşından gelinen sonuç her şeyi göstermiyor mu?

Kara sınırın 970 kilo metre olan bir ülkeyle her an savaş halindesin..Ordun teyakkuz halinde

B sınırda olan Mezopotamya  coğrafyasında da Kürt sorunundan kaynaklanan otuz yıldır süren, düşük yoğunluklu sıcak bir savaş var ve bu savaş 40 bin kişinin ölümüne ve 350 milyar dolar da ekonomik külfet getirmiş.Dahası ülke iç barışını her an  çatışmaya dönüştürecek bir ortamı da beraberinde taşıyor..Bunun canlı örneğini Bursa da gördük üç gün sokak çatışması yaşandı bir mahallede Kürtlerin oturduğu semti bastılar, Kürt esnafların iş yerlerinin camlarını çerçevelerini indirdiler.Kürt sorunu ertelendikçe daha da derinleşiyor ve  arap saçına dönüyor ; bu sorun çözemeyeni  siyasetten uzaklaştırıyor.Uzaklaştırmakla kalmıyor siyasetini de bitiryor.

Suriye krizinin üstüne Filistin- İsrail çatışması olayların tuzu biberi oldu.

Suriye konusunda arka koltukta oturmayı tercih eden ABD,direksiyonundaki Türkiye’nin muhalefeti dizayn biçiminden hoşnut olmayarak duruma el koydu.Bu durum Türkiye devre dışı mı kalıyor sorusunu gündeme getirdi.ABD’nin harekete geçme gerekçesi ise Türkiye2nin denetimindeki Suriye Ulusal Konseyi’nin(SUK) tüm kesimleri kucaklayamaması,hatta Türkiye’nin Esad’ın altı ayda gideceğini iddia etmesi ve istenilen süreçte de bunun gerçekleşmemesinin etkisi olduğu gibi;Alevi,Laik,liberal,Hıristiyan ve Kürtleri de içine alan bir yeni muhalefet yapılanmasına gitmesi,Türkiye’nin dış politikasının iflası olarak yorumlandı dış politika uzmanları tarafından.

Bu konuda Orta Doğu Politikasını yakından takip eden  gazeteci yazar Mete Çubukçu bu konuda detayla dikkate değer de radikal iki de bir makalesi yayınlandı 18.11.12 tarihinde..

Dış politikada ne kadar fazla grinin tonunu tanırsan o kadar farklı oluyorsun,Küreselleşmeyle bu bir daha teyit edildi.

Ayrıca Esad’ın dostları İran’da toplandı.Bu toplantıya  Türkiye’den Abdullatif Şener,Namık Kemal Zeybek,Sadet Partisi Genel Başkanı Mustafa Kamalak,CHP,Haydar Baş’ın partisinden isimler davetliydi.Ak Parti hükümetinin dış politikasını yanlış gören  herkesi, Başbakan Erdoğan vatan haini Esad’ın dostları söylüyordu,bu gidişatta Esad’ın dostları çoğalacak gibi Erdoğan’ın muhalefeti rejim gören zihniyeti devam ettikçe.

Başbakan son İsrail’in Gazzeye saldırısından sonra başta ABD ve AB üyesi ülkeler,Rusya,Çin olmak üzere; çatmadığı sataşmadığı ne ülke kaldı ne de uluslar arası kuruluşlar,BMÖ’den, İslam Kalkınma Teşkilatına kadar..Böyle bir dış politikayla nereye kadar gider akıl mantık almıyor. Mahalle kabadayısı gibi konuşuyor Başbakan,freni patlamış kamyon gibi de gidiyor nereye toslayacak belli değil.

Erdoğan’ın bu zamana kadar dış politikadaki öngörüsü hiç tutmadı.

Tutmamasının ana nedeni  AB’liğini küçümsemesi,içte de demokratikleşmeden uzaklaşması siyasi miyopluğa dönüştü.Erdoğan siyasi kariyerinin en zor ve karanlık günlerini yaşıyor,tabi ülke de..!

                                                                                              

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums