HUKUK BİR TOPLUMUN SAĞLIĞIDIR.

  • 20.11.2023 08:25
  • (1)

Nasıl pıhtı atan beyin bütün organlara komut veremiyorsa.

Hukuktan uzaklaşan iktidarlar toplumsal sorunları da çözemiyor.

Hukuk bir kurallar silsilesi ve yol göstericidir.

Huzuru sağlayandır.

Hukuk ve demokrasi birbirinden çıkan aynı zamanda birbirilerini tamamlayan kavramlardır.

Hukuk-demokrasi ve serbest piyasa ekonomisi” bir toplumun gelişmesinde, zenginleşmesinde ve sosyalleşmesinde belirleyici rol oynar.

Hukuk toplumunda toplumsal yaşam  demokrasinin kuvvetler ayrılığı” denkleminde yürür.

Hukukun evrensel değişmez ilkeleri:

*1-Hukuk devleti.

*2-Kuvvetler ayrılığı.

*3-Yargı birliği.

*4-yargı bağımsızlığı ve Hâkim Güvencesi.

*5-Eşitlik.

*6-Laiklik.

*7-Örgütlenme,Sözleşme Özgürlüğü ve Güvenliği.

*8-Hak arama hürriyeti.

*9-Düşünce,basın ve inanç özgürlüğü ve serbest piyasa ekonomisi, hukuk devletinin değişmez kuralları olarak kabul edilirken, aynı zamanda bu kuralların her biri birer evrensel değerdir.

*10-Hukuk toplumunda seçimle gelseniz bile muhalefeti yok sayan iktidarlar “sivil darbeci” olarak anılır.

Hukukun evrensel ilke ve esasları, normlar hiyerarşisinin tepesindedir.

Normlar hiyerarşisine göre sıralama; ”Anayasa, bağlayıcı uluslararası sözleşmeler, kanunlar, kanun hükmünde kararnameler,tüzük,yönetmenlik ve diğer alt düzenleyici tasarruflardır.”

Demokrasilerde iktidarlar serbest ve eşit yarış içinde “sandıkla değişir” ama kazananın her şeyi ben belirlerim yetkisi yoktur. Hükümetler yetkilerini kuvvetler ayrılığının belirlediği çerçevesinde olaylara ve sorunlara yaklaşır.

Her ülkede bir iktidar vardır ama muhalefet sadece hukuk ve demokrasinin kök saldığı-boy attığı toplumlarda vardır.

Hukuk toplumunda iktidara kim gelirse gelsin, evrensel değerleri  kendine göre eğip bükme gibi bir lüksü yoktur.

Bu kuralların dışında hak aramak ve bu kuralları tanımamanın meşruluğu kabul edilemez.

Yukarıda sıraladığımız hukuk ve demokrasinin kurallarını AKP hepsini hayata geçireceği sözünü vererek geldi.

-Bizim iktidarımızda “üstünlerin değil hukukun üstünlüğü olacak” diyordu.

-Hatta AİHM’in kararları bizim yasalarımızın üstündedir bunu herkes böyle bilsin.

-Daha da ileri giderek yetinmedi 2010 yılında her vatandaşın AYM’ne bireysel başvuru hakkı tanıdı.

-AB üyeliği bizim olmazsa olmazımız diyordu.

Zamanla  küçük ortağı tek adam sistemine destek verince  İktidar idealinin; “hukuksuz ve muhalefetsiz ülkeyi  yönetmek olduğuna evirildi.

Muktedir ve küçük ortağı biz iktidar olduğumuz sürece “demokrasinin kuvvetler ayrılığı bize ayak bağı oluyor” demeye başladılar.

AYM’nin kararlarını tanımamaları ve uygulatmamaları, küçük ortağın açıkça AYM’nin kapatılmasını istemesi.

Son yaşanan; Yargıtay ile AYM’nin karşı karşıya gelmesinde ortaya çıkan krizin hikâyesi böyle ortaya çıktı.

Yargıtay 3’cü dairesinin 8 Kasım 2023 Tarihinde AYM’nin tutuklu Hatay TİP Milletvekili Can Atalay lehine verdiği “hak ihlali” karararına karşı;Yargıtay’ın 5 hakiminin AYM üyeleri hakkında suç duyurusunda  bulunması, karar veren  hakimleri terör örgütleriyle iltisaklı olmakla suçlaması, yargı tarihimizde ilk defa oluyordu.

AYM’nin kararını iktidarın ve Yargıtay’ın tanımaması en hafif tabirle hukuk devletinin ırzına geçmekti.

İktidar hukuktan uzaklaştıkça…

Türkiye 2018 yılının Haziran ayında ne olduğu belli olmayan muhalefeti rejim karşıtı ilan eden,”ucube sisteme geçtikten sonra”,fırtınaya yakalanmış  gemi gibi hızla kayalıklara doğru savrulmaya başladı.

Yargıyı muhaliflerine karşı sopa olarak kullanmaya başlayınca.

Ekonomide üretim düştü,gelir dağılımı bozuldu,enflasyon azdı,hayat pahalılığı ile yoksulluk arttı,işsizlik tarihi rekor kırarken. Yabancı sermeyenin  gelmesi şöyle dursun var olan yerli ve yabancı sermaye hızla ülkeyi terk eder oldu.

Altın ve döviz tüm zamanların rekorunu kırdı. 2018 Tarihinde   bir dolar 6 liradan işlem görürken, an itibarı ile bir dolar  28 liraya merdiven dayamış durumda.Bir çeyrek altın 355 liradan, 3.100 liradan müşteri buluyor.5.5 lira olan Motorinin  litresi, pompa fiyatı  40 liraya çıktı.

TL’nin tüm para birimleri karşısında kan kaybı ise önlenemiyor.

Son yapılan seçimlerin üzerinden altı ay geçmesine rağmen 5 milyar dolar yabancı sermaye gelmedi.

Ekonomide dibe çöküldü.

Birleşik kaplar gibi bu sefilleşme  her bir yana yayıldı.

Türkiye hukuktan uzaklaştıkça,iş cinayetlerinin ve kadın katliamlarının önü alınamaz oldu.

-2023 yılının  ilk 10 ayında 1634 işçi cinayet ekonomisi sonucu öldü..AKP’nin 21 yıllık iktidarında  İşçi Sağlığı Ve İş Güvenliği(İSİG) raporuna göre;32 bin 180  işçi iş kazlarında öldü.

Bu ülkede her gün 5 işçi iş kazası ile yaşamdan koparılırken,7 işçi ise sakat kalarak iş göremez durumuna düşüyor.

İş kazalarında Avrupa’da birinciyiz dünyada da üçüncü sıradayız.

-Kadın cinayetlerine gelince 2023 yılının ilk 10 ayında 350 kadın erkekler tarafından katledilirken,243 kadının ölüm nedeni ise “cinayet olarak” kayıtlara geçti.

Son 10 yılda 4197 kadın erkekler tarafından öldürüldü.

Kadın haklarını güvence altına alan ”İstanbul sözleşmesinin” iptal edilmesi, kadın cinayetlerini daha da artırdı.

-Ya çeteler, organize suç örgütlerinin ülkede cirit atması ve her  sektörün bir mafyasının türemesi.KırmızI bültenle aranan mafyA liderlerinin Türkiye’den para karşılığında vatandaşlık alması akıllara durgunluk veriyor.

Yargıda dönen rüşvet çarkı ise dudak uçuklatan cinsten gelişmelere tanık oluyoruz.

-Anadolu Adliyesi Baş Savcısı İsmail Uçar’ın HSK’ya yazdığı mektubta;hakimlerin karıştığı para karşılığında uyuşturucu baronlarını tahliye ettirmeleri ve bu haberlere erişim yasağı getiren hakimlerin tek tek  isimlerini bildirmesi,henüz yeterince yankılanmadı ve etkin bir sonuçta alınamadı.

Bu olay  AB ülkelerinde ya da normal sağlıklı bir demokratik bir ülkede yaşansa idi,iktidar düşerdi ama burada bir tane istifa bile getirmedi.

Ortaya çıkan böylesi vahim toplumsal tablonun altında yatan “ülkenin hızla hukuktan uzaklaşmasının sonucudur.”

İktidar ortağını  mafyadan ve çetelerden  seçerse; gayri meşru iş yapan çeteler ve mafyada  hukuku  düşman seçer,AYM’inin de kapatılmasını ister.

Hatta AYM Başkanı’nı terörist olmakla suçlarsa böylece işler de zıvanadan çıkar.

Devletten hukuku çıkartırsanız, devlete çetelerin ve mafyanın hukuku hâkim olur.

Ülkeye gelmek için yabancı sermaye iktidardan ne istiyor?

Hukuk Güvencesi” bunu biz demiyoruz hazineden ve ekonomiden sorumlu Bakan Mehmet Şimşek söylüyor.

Büyük Alman hukukçu Gutav Rudbruch: ”Amacı Adaleti gerçekleştirmek olmayan bir hukuk, suç adaletinden başka bir şey değildir” diyor.

Bizde de uygulanan hukukta bu değil mi?

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yorumlar (1)

  • Serpil Aydemir
    Serpil Aydemir
    27.11.2023 12:29

    Türkiye de adalet, hukuk insan hakları zerresi yok. Gariban ezilmeye mahkum