SORU:”KOCAELİ’NİN EN ÖNEMLİ SORUNU NEDİR?”

  • 8.09.2023 07:18

Kocaeli Çağdaş Gazetesinin Genel Yayın Yönetmeni değerli arkadaşım gazeteci  Sadun Çetin ile bir telefon sohbetimizde yaşadığımız  kentin sorunları üzerine sohbet ederken, sağ olsun benden şehrin sorunları üzerine bir yazı yazmamı istedi.

Ben ülkenin genel sorunları haline gelen ve Kocaeli ’ide  de, bizi artarak hırpalamaya devam eden hukuksuzluktan, hayat pahalılığından, işsizlikten ve yoksulluktan bahsetmeyeceğim.

Sadece kentin  toplu taşıma sorunlarına kısa değinip, Kocaeli’nin  önlenmez  Plansız Göç Alma”, sorunu üzerinde durup, yerel yönetimleri aşan, Merkezi çözüm bekleyen sorunları büyüteç altına almak daha önemli gözüküyor.

Madem Kocaeli özelinde konuşuyoruz onları vurgulamalıyız; örneğin  toplu taşımacılık günden güne  büyük bir sıkıntı haline gelmeye başladı…

Otobüs ,dolmuş,tranvay ve vapur bilet fiyatları biz sabit gelirlilerinin her daim belini bükse de, akaryakıta  yapılan  zamlar karşısında makul zamlar olduğunu mecburen kabul ediyoruz.

Siyasal iktidarın halkı kasten fakirleştiren uygulamaların bizim kentimize taşımasının doğal sonucu oluyor

Toplu taşımacılıkta   belediyenin otobüs hizmetleri düzeni  ama otobüs sayısı çok yetersiz.

Özel halk otobüslerine gelince, başta hijyen  olmak üzere  çok bakımsız olduğunu, hareket halindeyken otobüslerin çok gürültü yaptığını, otobüslerin hiç birinde sıcak havalarda  klimalarının çalışmadığını belirtelim.

Ancak esas problem Trafik..

.

Kocaeli’de karayolu toplu taşımacılığı tıkanmış durumda…

5-6 kilometrelik yolu en az 35-40 dakikada varabiliyorsunuz. Toplu taşımada trafik ve zaman sorunu okullar açılınca daha da ağırlaşıyor ve hayat çekilmez bir duruma geliyor.

Toplu taşımacılığın tramvay,metro gibi raylı sisteme ve deniz yoluna ağırlık vermeden trafik sorununu Kocaeli’de,tümden çözmek mümkün gözükmüyor.

Ben 46 yıldır Kocaeli’de yaşıyorum…

 30 yıldır da bu ülkede yazarlık yapan, piyasada 7 kitabı bulunan,15 yıldır da internet ortamında, bir haber sitesinde haftada bir yazı yazan biri olarak;Kocaeli’nin önlenemez olan en önemli sorunu olarak ise,ardı arkası kesilmeyen göç sorununu görmekteyim.  

Plansız “Göç Sorunu”  sadece bizim kentimizin değil,ülkenin de en önemli toplumsal sorunlarından biri…

Ne var ki Kocaeli bu temel sorundan en fazla etkilen illerin başında gelmekte…

 Tespitimi iki kentin milletvekili sayıları üzerinden kıyaslayarak somutlaştırayım:

“1977 yılında yapılan genel seçimlerde Yozgat’tan 6,Kocaeli’nden 5  milletvekili seçiliyordu…

Şimdi sıkı durun.!

2023 yılına geldiğimizde iki kentin göç  alması o kadar farklılılaştı ki,seçilen milletvekili sayıları tahminlerimizin ötesinde değişti..

Yozgat 4 milletvekiline düşerken,Kocaeli 14 milletvekiline çıktı.”

Kocaeli’nin ne kadar göç aldığını gösteren en çarpıcı örneklerden biri bu…

Kentlerin aldığı göç nedeniyle değişen  milletvekili sayılarından nüfus hareketlerini inceleyince,ilignç  ve çarpıcı sonuçlara  rastlıyorsunuz.

Örneğin…

2023 yılında yapılan genel seçimlerde ilk defa İstanbul’un milletvekili sayısı artmadı.

İstanbul’un artık  göç almadığını,hatta az da olsa göç verdiğine tanık olduk.

Ülke genelinde milletvekili sayısı artan iki ilden biri Sakarya, diğeri de Kocaeli  oldu.

Kocaeli şuan 2 milyon 130 bin nüfusla ülkenin 10’cu büyük şehri durumunda…

Son 35 yılda ülke genelinde 40 milyon insanın yer değiştirdiğini TÜİK rakamları gösteriyor.

Ülke nüfusunun yüzde 80’nin kentlerde, yüzde 20’sinin ise kırsal kesimlerde yaşadığını resmi rakamlardan öğreniyoruz.

Plansız göç sorunu ülkede toplumsal bir sorun haline gelmiş durumda.

Birde buna ülkede sayıları 10 milyonla ifade edilen mülteci sorunu eklenince, kentlerde,işsizlik ve barınma  gibi sorunlar daha da ağırlaşmaya başladı.

Kocaeli’den yola çıkarak göç sorunu ülke de; “ivedi olarak  siyasi çözüm bekleyen partiler üstü  bir sorun olduğunun  altını  çizelim.”

Her bir kişinin  kente taşınması o şehirde ;” iş,aş,eğitim,yol,su,elektrik ve konut sorununu artırıyor.”

-Büyük şehirler olmak üzere belediyeler kentin etrafında olan ekilebilir tarım arazilerini, imara açmamalı ve kentin yetebildiği kadar sebzesini meyvesini bu arazilerden karşılamalı.

-Bugün 30 büyük şehirden kaçında ekilebilir arazisi imara kapatılmış ve sebze ve meyvesini etrafındaki ekilebilir araziden temin edebiliyor?

Göç nasıl durdurulacak, var olan kentlerde plansız göçün yarattığı toplumsal sorunlar nasıl çözülecek, buna odaklanmalıyız?

İnsanları doğduğu yerde doyuramazsanız,yetiştirdikleri ve ektikleri para etmiyor ve karınlarını doyurmuyorsa, göçü  önleyemezsiniz.

7 kilo buğday satıp bir litre mazot alan bir  buğday üreticisine buğday ektiremezsiniz.

Bu hayvancılıkla uğraşan,sebze ve meyve yetiştirilenler için de geçerli.

İşin en tehlikesi hayvancılık,tarım,sebze ve meyve yetiştiricileri yaptıkları işi bıraktığında, bir daha bu insanlar geri dönmüyor, dönseler bile çocukları bu işi yapmıyor ve kentlere taşınıyorlar.

Şuan köylerde ortalama 50 yaşın altında insan yaşamıyor.

Gıda sektöründe yaşadığımız süt ve et ürünlerindeki fiyatlarının el yakması, tarım ve hayvancılıkta üretimin durma noktasına gelmesi ve ithalatın getirdiği sonuçlar, bunu fazlası ile göstermiyor mu?

Göç sorunu olmak üzere toplumsal sorunları çözmek için,ülkenin acil  demokratik radikal reformlara ihtiyacı var.

Türkiye  “Merkeziyetçilikten”, “Âdemi Merkeziyetçiliğe”,yani yerinden yönetime geçmeli.

Hatırlanırsa  doksanlı yıllarda  dönemin Başbakanı ve Cumhurbaşkanı Turgut  Özal yerel yönetimleri tartışmaya açmış; Büyük şehirler statüsünü hayata geçirmiş,İstanbul’un ise üç ile ayrılmasını  gündeme getirmişti.

Hatta bazı siyasiler ise eyalet sistemi bile tartışılmalı diyordu.

Daha sonra Başbakanlık ve Cumhurbaşkanlığı yapan  Süleyman Demirel daha ileri taşıyarak  artık; ”Türkiye Ankara’dan yönetilemez” duruma gelmiştir diye sistemden yakınıyordu.

Yine dönemin İstanbul Büyükşehir belediye başkanı ve bugün ülkenin tepe noktasında tek adam olan  partili Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan;yerel yönetimler konusunda radikal önerilerde bulunuyor ve  demokratik reformlardan bahsediyordu...

Erdoğan,Valiler,kaymakamlar ve il Emniyet müdürlerinin seçimle göreve gelmesini isterken,ben seçimle göreve gelmiş bir Belediye başkanıyım ama Vali’den izin almadan  il dışına bile  çıkamıyorum, böyle bir saçmalık mı olur diyordu, haklı olarak.

Erdoğan iktidara geldikten sonra bu söylediklerini unuttu ve geleneksel siyasetin fabrika ayarlarına döndü.

Ama artık…

Valiler,Kaymakamlar ve emniyet müdürleri iktidar partilerininim birer partili elemanı gibi çalışıyorlar,haklarını teslim edelim istisnalarda yok değil.

Yerel yönetimlerde  reform kaçınılmaz artık, belediyeler kentin su, kanalizasyon ve çöpünden sorumlu olan değil, eğitiminden, sağlığa ve işsizliğe kadar tüm sorunlardan yetkili ve muhatabı olan, yeni bir yapılanmaya ihtiyacı var.

İnternet çağında şehirlerde kimse muhtarlıktan bir belge almaya  gitmiyor ve “e-devlet” üzerinden öğreniyor ve çözüyor.

Kentlerde sayıları 50 binle ifade edilen mahalle muhtarlıkları kaldırılmalı.

Yerini  mahalle bazında seçilecek olan belediye meclis üyeleri almalı ve  mahallede olan muhtarlık binaları,  belediye meclis üyelerinin ortak  kullanma ofis olmalı ve her ay veya iki ayda bir,  mahallenin sorunları üzerine, mahalle sakinleriyle toplantılar yapmalı ve sorunları tartışılmalı ve  Belediye ye taşımalı.

Yalnız Büyük şehir statüsüyle mahalle olan köylerde dahil, köylerdeki  muhtarlık statüsü korunmalı, şuan buna ihtiyaç var gibi gözüküyor.

Yazımızı sonlandırmadan tekrar hatırlatalım, “Kocaeli’nin  en yakıcı sorunu plansız göç almasıdır.”

Çözüm, üyesi olmak istediğimiz ve 50 yıldır  kapısını çaldığımız,AB’liği standartlarında bir merkezi ve  yerel yönetim reformuna acilen ihtiyacımız var.

Batı standartlarında bir demokrasiye geçmedikçe, gerçek özgürlüğün sahibi olan insanları çözüm sürecine katmadıkça:

Olayları ve sorunları nedenleriyle değil  sonuçlarıyla tartışır, bir arpa boyu yol alamaz ve havanda su dövmeye devam ederiz.”

Ülkenin göç sorununu Kocaeli üzerinden resmetmeye çalıştım.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.