- 8.05.2023 07:44
Seçim Tarihinin açıklanmasından sonra demokrasiden yana olan güçler arasında değil, ”Yabancı Basında”da en çok sorulan ve tartışılan soru:
“Erdoğan Görevi Teslim Eder mi?”
Seçimle iktidara gelmiş bir lider için ne kadar talihsiz ve aşağılayıcı bir soru değil mi?
Seçimle gelip muhalefeti “terörist”, “seçim tarihini de darbe günü ilan eden” bir iktidar var artık Türkiye’de.
Rejimi demokrasi ise muhalefeti olmayan iktidar meşru sayılmaz.
Her ülkede mutlaka bir iktidar vardır ama muhalefet yoktur…
Muhalefet demokratik toplumlarda olur.
Seçim sürecinin başlaması ile başta Partili Cumhurbaşkanı Erdoğan olmak üzere eski Başbakan, mevcut İçişleri Bakanı, Adalet Bakanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hukuk danışmanının konuşmaları, darbe ile ülkeyi yöneten generallere rahmet okutuyor.
Seçimi kaybedecekleri korkusu sarmış olmalı…
Tam bir Hezeyan içindeler…
Bakın ne diyorlar:
“Erdoğan Bay Kemal; ”Benim milletim Kandil’den aldığın destekle cumhurbaşkanı olana bu ülkeyi teslim etmez”,sen Kandilden emir alırsın,biz de Allah’tan” diye açıklama yapıyor.
Muktedir Kandil olarak HDP’yi ve Yeşil Sol Partiyi kastediyor…
HDP 6 milyon seçmenin oyunu almış parlamentonun üçüncü büyük partisi…
Bu toplumsal gerçeği nereye koyacaksınız?
Erdoğan’a “ne iş verirsen yaparım abi” tadında hareket eden eski Başbakanlardan Binali Yıldırım Yozgat’ta:
”Bu seçim işgalcilerle İşgale karşı çıkanlar arasında bir seçimdir…PKK’yı,FETÖ’yü meşrulaştırmaya çalşanlarla,milli liderin seçimi olacak. ” diye biliyor.
Aklımıza mukayyet ol Allah’ım…
AKP’nin İstanbul Milletvekili adayı..
Muhalefetin tanımı ile Suç İşler Bakanı Süleyman Soylu’da:”14 Mayıs Tarihini muhalefetin iktidara karşı bir darbe tarihi olarak ilan etti…”
Soylu’nun hele bu ülkenin vatandaşları olan LGBT’liler için söyledikleri galiz sözler, yazılmayacak kadar edep dışı olduğunu da belirtelim.
Erdoğan’ın Hukuk danışmanına ne demeli?
Bir dönemin komünisti, oportünist Mehmet Uçum:
” İktidar değişikliği tam bağımsızlığa bir darbedir” diye açıklamada bulunuyor.
Demokratik ülkelerde arzuhalcilik yapamayacak kadar Hukuk nosyonundan yoksun, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, aynı zamanda,AKP’nin Urfa milletvekili adayı, 27 Nisan’da Urfa’da: ”14 Mayıs seçim sonuçlarını, seçimleri şampanya patlatarak kutlayanlarla, anlı temiz secdeye gelenler arasında geçecek..”
“Siz ailenizi Erdoğan’ mı, Kılıçdaroğlu’na mı emanet edersiniz” diyerek, akıldan ve edepten yoksun açıklamalarda bulunuyordu.”
Muhalefetin demokratik yoldan iktidarı değiştirme mücadelesine;” işgalci, darbeci ve hain ” diyen bir iktidar söylemi…
Demokrasi ve hukuk üzerinden Türkiye’deki seçimleri takip edenler haklı olarak bu soruyu sorar:
”Erdoğan görevi teslim eder mi” diye…
15 Temmuz kontrollü darbe kalkışmasının ardından…
2018 yılında partili Cumhurbaşkanlığı hükümet modeline geçilmesiyle ülke hukuktan koptu.
Kuvvetler ayrılığı askıya alındı…
Meclis devre dışı kaldı…
Yargıyı, iktidar muhaliflerine karşı sopa olarak kullanmaya başladı.
Türkiye Hukuk endeksinde 139 ülke arasında 117’ci sıraya düşerken.
Basın özgürlüğünde ise 180 ülke arasında 165’ci sıraya geriledi.
Türkiye Çin’den sonra dünyada cezaevinde en fazla gazetecinin tutuklu olduğu ülke oldu.
2019 yılında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlık seçimini muhalefetin kazanmasına rağmen, YSK’ya baskı yaparak seçimin iptal ettirilmesini unutmadık.
HDP’nin seçilmiş 65 Belediye başkanlarını hukuksuz bir şekilde görevden alıp hapislere atarak, yerlerine kayyımlar atanması, hafızalarımızda tazeliğini koruyor.
Sandık demokrasinin namusu diyen kişi, millî iradeyi de yok saydı.
Muktedir Beğenmediği yargı kararlarını tanımadı ve uygulatmadı.
AİHM kararlarını yok hükmünde sayınca…
İktidarın küçük ortağı sanki mafyanın kolu…
Anayasa Mahkemesinin kapatılmasını istemesi normal mi?
Anayasa Mahkemesi başkanı bu tehditler karşısında yargının bağımsızlığını savunmaya devam ediyor…
AYM kararlarının herkesi bağladığını anımsatıyor…
Mahkemelerde yargılanan her 10 kişiden,7’sinin mahkemelerde adil yargılanmadığından mustarip…
AYM Başkanı, Yargıya olan güvenin yüzde 30’larda olduğunu,Muktedirin bulunduğu ortamda yüzüne karşı yüksek sesle söylemekten kaçınmıyor.
Bunlar demokratik toplumlarda olur mu?
Olmaz…
”Erdoğan görevi teslim eder mi” sorusu haksız mı?
Şuan bizim seçim sürecinde yaşadıklarımız…
Geçen yıl Güney Amerika ülkelerinden Brezilya da, faşist devlet başkanı Jair Balsonaro ile Muhalefetin adayı Lula arasında geçen seçimlerde ki tartışmaları hatırlatıyor.
Faşist Balsonaro muhalefeti “hain,darbeci ve işgalci diye suçluyor;“Biz Tanrının İktidarıyız”,diyerek dinbazlık yaparken iktidarı devretmeyecekleri imasında bulunuyordu.
Ama…
Seçimi kaybeden faşist Balsonaro; “Görev teslim törenine bile katılmayıp” ilk uçakla ABD’ye kaçtı.
Görüldüğü gibi seçim sonuçları her türlü tartışmayı bitiriyor.
Muktedir ve ortaklarının akıbeti de uzak değil çünkü kara gözüktü…
Artık toplumsal sorunları çözemiyorlar…
Başta hukuksuzluktan kaynaklanan yolsuzluk,yoksulluk,hayat pahalılığı,işsizlik ve ekonomik tablo, iktidarın kesin el değiştirmesinin işaretlerini veriyor…
Vatandaş ucuz ekmek ve Et kuyruklarının yanında, insanlar müze gezer gibi toplu olarak market market dolaşıyor.
Nasıl dolaşmasınlar soğanın kilosu 30 lira olmuş.
Döviz ve Altın tüm zamanların rekorunu kırdı, dövizin ve altının yükselişinin önüne geçilemiyor.
TL sadece Dolar ve Avro karşısında değil,tüm para birimleri karşısında, hatta Afgan Afganisi karşısında bile değer kaybediyor.
Seçim sürecinde Muhalefet ve demokrasiden yana olan güçler,ikitdarın provokasyonlarına gelmesin, sandığa ve sandık sonuçlarına sahip çıksın.
Seçimle gelen seçimle gidecek bunun pazarlık payı yok.
İktidara da çağrımızdır!.
Sakın Ha: “Seçim sonuçlarını yok sayıp, görevi teslim etmemeyi aklınızdan bile geçirmeyin”, böyle bir çılgınlığa kalkışmanız ülkenin Felaketi olur.”
Yorum Yap