- 26.03.2023 18:46
Seçimlerde 62 milyon 400 bin seçmen oy kullanacak.
15 Milyon emekli seçmenin yüzde 24’üne tekabül ediyor.
Türkiye’de son emekli edilen 2 milyon 250 bin EYT’lilerle birlikte 15 Milyon Emekli var…
Bunun farkında olan Asrın Reisi 23 Mart’ta gece yarısı canlı yayında, en düşük emekli maaşını 5 bin 500 liradan,7 bin 500 liraya çıkarttığını açıkladı.
Ancak bu artıştan sadece 2 milyon 721 bin emekli yararlanacak.
Artış iyi de, sorarım en düşük emekliye verilen 2 bin lira ile marketten ancak 10 kilo Kg peynir alabiliyorsunuz.
Şahsım devletin sahibi Milyonlarca emeklinin 1.100 lira olan bayram ikramiyesini de 2 bin liraya çıkarttı.
Yani 3 kg kıyma parası.
Partili Cumhurbaşkanı emeklilerin ağzına bir parmak bal sürdü ama…
Asgari ücretin 8.506 lira,Açlık sınırının 9 bin 425 lira, yoksulluk sınırının ise 30 bin 700 lira olduğunu da hep hatırlayıp hiç unutmamak gerek…
Zaten hayat hiç unutturmuyor.
Açlık,yoksulluk ve bir de gelir dağılımı adaletsizliği almış başını gidiyor…
Türkiye’de “13 dolar milyarderinin serveti 38 milyar 900 milyon dolar…
44 milyon insanın serveti ise 38 milyar 500 milyon dolar olduğunu, şahsım devletin sahibi bunları görmezden geliyor.
Emeklinin hali böyle…
Bakalım milyonlarca emekli 14 Mayıs’ta ülkenin kaderini değiştirmek için nasıl davranacaklar?
Milyonlarca Gençlerin durumu da emekliden farklı değil.
Önlerini göremiyorlar ve gelecek kaygısı ile yaşıyorlar.
19 Milyon gencin oyu seçmenin yüzde 30’nu oluşturuyor.
6 Milyon genç bu seçimlerde ilk defa oy kullanacak.
Gençler o kadar umutsuz ki biran önce yurt dışına kapağı atmak istiyorlar.
Çünkü kamuda gençlerin iş bulmaları imkânsız gibi, kamuda işe alımlarda Liyakat değil açıkça Nepotizm uygulanıyor.
KPS puanınızın yüksek olması ve yetenekli olmanızın hiçbir karşılığı yok.
Bu yozlaşmış sistem yandaş olmayan gençleri, mülakat sistemi ile devre dışı bırakıyor.
İşsizlik genç nüfusta yüzde 27’lerde seyrediyor.
Onun için…
14 Mayıs seçimlerinin sonucu gençlere de umut veya umutsuzluk olacak.
Gençler umutlu olacaksa kaderlerini kendileri yazması için 14 Mayıs bir fırsattır.
Bir de seçimlerin sonucunu belirleyecek olan Kadınlar var.
Seçmen sayısının neredeyse yarısını Kadınlar oluşturuyor.
Kadınlar bu toplumun en mağdur kesimi…
Sosyal güvenceleri yok…
Fırsat eşitliği yok…
Hatta Can güvenlikleri bile yok.
Gün geçmiyor ki her gün bir kadın hayattan koparılmasın…
Kadın cinayetlerini önleyemeyen iktidar bunun üstüne…
Kadınların güvencesi olan “İstanbul Sözleşmesini” iptal etti.
İktidarın cinsiyet ayrımının sonucu, işsizlikten en çok kadınlar etkileniyor ve işsizlik kadınlarda yüzde 30’larda seyrederken…
Ekonomik özgürlüğü olmayan kadınlar sosyal hayatın her alanından koparılıp eve kapatılıyor.
Kadınların üretimden, temsilden ve yönetimden cinsiyet ayrımına uğradığını, siyasette daha belirgin görüyoruz.
Yüz yılını geride bıraktığımız Cumhuriyet sürecinde bugüne kadar, bir tane kadın TBMM Başkanlığına seçilmemiş.
Bugüne kadar 81 ilin 39’undan hiçbir kadın milletvekili olarak meclise gönderilmemiş.
Yüzlerce Belediye başkanlarının kaç tanesi kadın?
Parlamentonun yüzde 17,1’i kadın.
Ülkede 102 tane parti var ve bir HDP’de eş Başkan kadın, bir de İYİ Partinin Genel Başkanı kadın.
Silahlı ve sivil bürokrasi de kaç tane kadın görev başında?
Kaç bankanın genel müdürü kadın, bu soruları çoğaltabiliriz.
Hayat pahalılığından ve yoksulluktan en çokta kadınlar etkileniyor.
Ucuz ekmek ve et kuyruklarında saatlerce sırada bekleyenlerin çoğu kadın.
Okula giden Çocuklarının beslenme çantasına ne koyacağı ve tencerede ne pişireceği kadınları kara kara düşündürüyor.
14 Mayıs seçimlerinde kadınların muhalif tavrı “çoğulcu,çağdaş ve katılımcı bir demokrasiye geçişin” yolunu açabilecek olan emekliler, gençlerden ve Kadınlardan sonra...
Bir de seçimlerde yığınsal hale gelen Depremzedeler etkili olacak..
6 Şubat depreminin üzerinden 50 gün geçmiş,50 bin insan ölmüş binlerce yaralı ve sakat insan var…
Depremden 13 milyon insan direk veya dolaylı etkilenmiş on binlerce aileler yerini yurdunu terk edip başka illere göçmüş, hala milyonlarca depremzedelerin temel sorunları çözülemedi, çözülmedi.
Bir tane bile istifa ve görevden alma yok…
Tam bir yüzsüzlük ve utanmazlık dönemi.
Öyle ki deprem bölgesinin iç burkan gerçeğini yansıtan muhalif medyaya RTÜK ceza kesiyor.
Neyse ki ceza kesme olanağı 14 Mayıs’ta seçmenin eline geçiyor.
Deprem bölgesinin 11 ilinden toplam 98 milletvekili seçilecek…
“Depremzedeler,
Gençler,
Kadınlar
ve Emekliler…
14 Mayıs’ta ülkenin ve kendilerinin “makûs kederini” belirleyecek ve muhtemelen de değiştirecekler.
Ya Demokrasiyi ya da Otokrasiyi tercih edecekler.
Yorum Yap