TARIM VE GÖÇ SORUNU:3

  • 12.09.2022 07:37

Bizde ülkeyi yönetenlerin yıllarca tarımı ihmal ederek yeryüzünden kopuk, geleneksel ilkel vahşi sulamaya izin vermesinin yanında, ”Bilimsel Tarım ve Su politikasının” olmamasının sonucu tarım sektörü bir girdapta…

Topraktan ve hayvancılıktan hayatını idame eden milyonlarca insanın doğduğu yerde doymaması, kentlere dalga dalga düzensiz ve plansız milyonlarca göçü kışkırttı,şehirler kuralsız birer, koca  köylere döndü.

Şehirler çarpık yapılaşma ile görüntü ve gürültü kirliliğinin merkezleri oldu.

Milyonlarca nüfusun kentlere akması ile yetersiz alt yapı,gereken zorunlu hizmetler karşılanamaması birbirini doğurdu.

Okul,sağlık,konut,istihdam,temiz içme suyu,kanalizasyon,yol ve toplu taşıma hizmetleri yetersiz kaldı.

Metropollerin çeperlerine yerleşen insanlar bu hizmetlerden neredeyse hiç yararlanmadılar ve yıllarca taşıma su ile yaşamlarını sürdürdüler.

Hala da eskisi kadar olmasa da çok zor şartlarda yaşamını sürdüren aileler var.

Türkiye’nin ciddi bir  iç ve dış göç politikası” yok.

Önceki  iki yazımda  göçü tetikleyen faktörün “su olduğunu” vurguladım.

İktidarda olanın ya da  iktidara aday olan partilerin, tarımda nasıl bir “sulama sistemi” önerisi olmaması garip bir durum.

Sulama konusu çok önemli çünkü toprak su ile verimli oluyor,bizim şuan da yaş sebze, meyve, fındık ve zeytinin  dışında ithal etmediğimiz tarım ürünü yok gibi.

Ülkeyi yönetenler İsrail’in  çölde yarattığı tarımdaki mucizesini hiç mi görmezler, yeryüzünü takip etmek ve kıyaslamak gibi bir dertleri olmaz mı?

Üzülerek belirtelim ki maalesef yok.

İsrail Çölü nasıl bir Vahaya çevirmiş?

İsrail’in Çölde yarattığı “bilimsel tarım ve su politikasındaki” mucizeyi insan okurken şaşırıyor.

İsrail 22.145 kilometre karelik, 9.5 milyon nüfusu olan bir ülke..

Toplam Milli geliri 446 milyar dolar.

Kişi başına düşen milli gelir 43 bin dolar.

Toplam iş gücü 3 milyon 600 bin kişi..

Tarımda çalışan nüfus yüzde 2, bu da  72 bin kişiye tekabül ediyor.

İsrail, yılda ortalama 750 bin ton yaş sebze ve meyve ihracatı yapıyor.

“Tekrar hatırlatalım; bizim yüz ölçümümüz 780 bin kilometre kare..

Nüfusumuz 85 milyon, tarımda çalışan insan sayımız 4.5 milyon, tarımda yarattığımız toplam katma değer 70 milyar dolar ve yılda ortalama 4 milyon ton sebze ve meyve ihracatımız var.

Milli gelirimiz  800 milyar dolar,fert başına  milli gelirden düşen pay ise, 9 bin 500 dolar civarında.”

İsrail ile aramızda afallatıcı  bir uçurum var.

İsrail ölü denizin güneyinde Ürdün sınırı boyunca Akabe körfezine doğru uzanan deniz seviyesinden 150 metre  altındaki  suyun olmadığı,Arava çölünde kurduğu tarım çiftlikleri ile bölgeyi adeta bir VAHAYA çevirmiş durumda.

30 bin dönüm alana kurulan adına da Moşavlar dedikleri  7 özel çiftlikte, İsrail’in toplam sebze ve meyve ihracatının yüzde 66’sı yetiştiriliyor..

Birde devlete ait adına Kibutzlar denilen devlet çiftlikleri var.

Yeraltı suları tuzlu olduğu için her türlü yaş meyve ve sebze  tarıma elverişli olmamasına rağmen,  kurdukları tarım teknolojileri sayesinde, her türlü yaş meyve ve sebzeyi yetiştirdikleri Moşavlarda, toplam 3 bin 500 kişi çalışıyor.

Sulama da kesinlikle “damlama sisteminin” dışında bir sulama yapılmıyor ve yasaklamışlar.

İsrail Arava bölgesinde geliştirdiği tarım teknolojileri sayesinde bölgede her türlü ürün yetiştirirken, toprağın elverişsiz ve iklimin çöl olması nedeniyle; toprağın sadece 30 santimlik bölümünde ekim yapabiliyorlar.

Kavun,karpuz ve üzüm gibi   meyvelerin yanında her türlü domates,salatalık,dolmalık biber, patlıcan ve  kabak gibi  sebzeleri de  yetiştiriyorlar.

En çarpıcı  olan ise 5 bin dönüm hurma bahçelerinden ürettikleri hurmalar, ihraç ettikleri meyve ihracatlarının yüzde 26’ını oluşturuyor.

Hurma ihracatlarını başta Suudi Arabistan olmak üzere Arap ülkelerine ihraç ediyorlar.

Yeraltından kuyulardan  çektikleri Tuzlu suyu, kurdukları güneş enerji panellerinden üretilen günlük  elektrikle,3 bin litre tuzlu suyu arındırıp tarımda kullanıyorlar.

Geliştirdikleri bilimsel teknolojiyle..

“Bitkinin köklerinin sıcaklığını toprak altına döşedikleri borularla 12 ay sabit tutuyorlar.

Kışın sıcaklığı artırıp, yazın düşürüyorlar.

Böylece yıl 12 ay  ürün yetiştirirken, yılda  3 veya 4 ürün kaldırıyorlar.”

Bir de Hayvancılıkta yarattıkları mucize var…

İsrail’de hayvancılık çok yaygın değil,nedeni ise mera yok denilecek kadar az olmasına rağmen, ihtiyaçlarını karşılamak için ne yapmışlar?

İlk önce ileri teknoloji eğitimi verecek Mandıracılık okulu açmışlar..

Mandıracılık sistemi ile insanların hayvansal ürünlerini karşılamak için, bilgisayarla süt sağma ve besleme sistemi,inekleri ahırlarda serinletme yöntemleri geliştirmişler.

Bir inekten yılda 12 bin 500 litre süt alıyorlar.

Kokusuz ve sineksiz ahırlar yapıyorlar.

İsrail’de mera olmadığı için doğa taklit edilerek, kurutma ve havalandırma sistemi ile önce  FAN’lı ahırlar yapılıyor,her ineğin  22 metre karede  yaşayacak  şekilde ahırlar tasarlanıyor.

Ahırlarda dışkının altlık olarak kullanılması ve kurutulması esas alınarak dizayn ediliyor..

FAN sistemi, sistemin olmazsa olmazlarından.

Fanlı sistemden dolayı bu ahırlarda koku ve sinek olmuyor.

Sineği  ahırın dışında görüyorsunuz..

Ahırlarda işçi çalışmıyor,ineklerin sağım zamanında işçiler geliyor sağım yapıp, hayvanların  yemlerini veriyorlar.

Hayvan dışkısı gübre değil,hayvan dışkısının gübre olmadığı bilinmelidir.

Hayvan dışkısının gübreye dönüşmesi için zahmetli bir işlem gerekiyor..

Sağmal bir inek günde 50 kilo kadar dışkı çıkartıyor,bunun 5 kilosu kuru gerisi ise sıvıdır.

Bilinçsiz küçük çiftçiler  hayvan dışkısını gübre diye toprağa dökenler İsrail’de  cezalandırılıyor.

İsrail’in ihracat ürünlerinin içinde hayvansal gıda yok gibi..

Hayvanları tedavi ettirmiyorlar.

Kızgın gelen hayvanlar anlaşmalı veteriner hekime bildiriliyor, diğer hastalanan ve verimi düşen hayvanlar, tedavi yöntemine başvurulmadan doğrudan kesime gönderiliyor.

İsrail’de domuz çiftlikleri  yok, Yahudiler domuz yemiyor ama İsrail’de balıkçılık çok gelişmiş..

 Hint ve Atlas Okyanuslarına gönderdikleri gemilerle yapılan avlanmadan,  yılda 25 bin tondan fazla balık avlıyorlar.

Bizim üç tarafımız denizlerle çevrili yarım ada durumundayız, 100’e yakın gölümüz,861 tane de barajımız var.

Ama…

Yılda ortalama 503 bin 700 ton balık avlıyoruz, bunun yüzde 13.6’sı  kültür balıkçılığından elde ediliyor.

 “Türkiye toprakları bereketlidir”  hamaseti yapanlara tarımdaki başarılarından dolayı, Hollanda ve İsrail gibi ülkeleri hararetle öneriyoruz.

“Tarımda bilimsel teknolojiyi kullanmadan, ilkel sulama yöntemini değiştirmediğimiz sürece…”

Daha çok  yağmur duasına çıkar,daha çok tarım ürünleri ithal ederiz.

Kırsal kesimden kentlere akan  göçünde önünü alamayız.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums