“GIDA SİYASET DIŞI, YARGI SİYASET İÇİ”

  • 3.05.2022 12:09

Ülke gündemi o kadar yoğun ki:

-4 milyonu Suriyeli olmak üzere toplam 7 milyonu bulmuş göçmen sorunu…

-Her yıl 24 Nisan’da tekrarlanan  “Ermeni soykırım” tartışması…

-Ekonomik tablo ise tam bir felâket…

Türk-İş Nisan ayı 4 kişilik açlık ve yoksulluk raporunu açıkladı. Açlık sınırı 5 bin 323 TL’ye yoksulluk sınırı ise 17 bin 349 Liraya çıkarken, asgari ücret 4 bin 253 lira olarak açlık sınırının gerisinde kaldı. Pazarda, markette fiyatlar el yakıyor, aldığınız bir gıdayı bir hafta sonra aynı fiyattan alamıyorsunuz. Fiyat istikrarı olmayınca insanlar bazı temel gıda ürünlerini stoklamak zorunda kalıyor; ay çiçek yağı, şeker ve un da olduğu gibi.

-TL bir yılda dolar karşısında yüzde 40 değer kaybederken, Lira yalnız dolar karşısında değil tüm para birimleri karşısında kan kaybediyor.

-Döviz ve altın tüm zamanların rekorunu kırıyor.

-Sürekli akaryakıta yapılan zamlar fiyatları yerinde durdurmuyor, özellikle de sebze ve meyveyi dar ve sabit gelirli insanlar ancak tane ile alabiliyor.

-İşsizlik, yoksulluk, açlık kol geziyor, bir avuç tuzu kuru insanın dışında toplumun yüzde 75’i geçinemediğini söylüyor.

-Gelir dağılımındaki adaletsizlik başka bir vahim tabloyu gösteriyor: AKP iktidara geldiğinde toplumun en varlıklı kesimi milli gelirin yüzde 39’nu alırken, 2021 yılı itibarı ile aynı varlıklı kesim milli gelirin yüzde 56’sını sahip.

-TÜİK’in verilerine göre son dört yılda 4 milyon insana yapılan sosyal yardım sayısı, 12 milyon insana çıkmış durumda.

-Bu kötü ekonomik tablonun üzerine bir de hukuksuzluk, adaletsizlik eklenince nefes alamaz duruma geldik.

Temel gıda fiyatlarındaki önlenemez yükselişi, toplumun her kesiminde çok büyük öfkeye neden olurken…

Bunları siyasetin dışında tutacakmışız, kim diyor?

Cumhur İttifakı ve yandaşı basın “gıdayı siyaset dışında tutalım, gıda fiyatları sadece bizde değil, dünyada artıyor” yalanına sarılıyorlar…

“Gıdayı siyaset dışı tutalım”, diyen besleme basın ve iktidar aveneleri…

Bağımsız ve tarafsız olması gereken yargıya, muhaliflerine karşı siyasi kararlar vermeye zorluyorlar.

Son örneğine 25 Nisan 2022 Tarihinde Gezi olaylarının kararlarında şahit olduk. Mahkeme heyeti  “hukuki” değil  “siyasi” karar verdi…

Mahkeme, dokuz yıldır tutuksuz yargılanan 7 kişiye 18’er yıl ceza verirken, 5 yıldır niçin tutuklu olduğunu kendisi de bilmeyen Osman Kavala’ya ise ağırlaştırılmış müebbet cezası verdi. Anayasa Mahkemesinin ve AİHM’in suçsuz olduğuna karar vermesine rağmen bu ceza verildi.

Cezayı veren mahkeme heyetinden 3 hâkimden biri olan, hâkim Murat Bircan’ın 2018 yılında AKP’den Samsun milletvekili aday adayı olduğu ortaya çıktı. Murat Bircan 2020 yılında,  avukatlıktan hâkimliğe geçiyor ve nasıl oluyorsa çok kısa sürede İstanbul Ağır Ceza Hâkimliğine atanıyor ve Gezi davasının üç hâkiminden birisi olarak görev veriliyor.

Hâkim Murat Bircan’ın biyografisi Gezi davasında çıkan kararın siyasi bir karar olduğunu tartışmaya bile gerek bırakmayacak kadar açık. 2016 yılından bugüne değin AKP’de siyaset, değişik dini cemaatlerde görev yapan avukatlardan 1341 savcı ve hâkim alındığı iddiası, Gezi davası ile teyit edilmiş oldu. Yargıda kadrolaşma siyasallaşmayı beraberinde getirdi.

Gezi davasının kararı içeride ve dış dünya kamuoyunda çok büyük bir öfke ile karşılandı.

Yurtdışından ve ülkenin dört bir yanında protesto edildi.

Vicdanları yaraladı.

Hatta AKP’nin ilk Başbakanı ve 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ”yargılama utanç verici, Türkiye’ye çok büyük kötülük” ifadesini kullandı.  AKP’den iki dönem milletvekilliği yapmış Hüseyin Kocabıyık Gezi davasının mahkeme kararına karşı çıkan sosyal medya hesabından paylaşımı, Uşak Valisi olan eşi Funda Kocabıyık anında görevden alınarak merkeze çekildi.

AKP devlet partisine dönüşme yolunda hızla ilerlerken, devlet partisinden “yargı devleti” olma yoluna evirildiğini, Gezi davası sürecinde takındığı tutumdan anlaşılıyor.

Bu yol çok tehlikeli ve hayra alamet değil.

İktidar yargıyı muhaliflerine karşı sopa olarak kullanmaya devam ederse, edecek gibi gözüküyor.

Muhalefetin kontrol edemeyeceği birikmiş toplumsal bir öfke var, açlık ve yoksulluk bu öfke ile buluşursa daha büyük sorunlar yaşanabilir.  “Zor oyunu bozar”, diyerek insanlar sokağa dökülürse, dilimiz varmıyor söylemeye, ama bu gösteriler toplumda önlenemez sosyal patlamalara neden olur.

Allah korusun “bu bizim toplum olarak felaketimiz” olur.

Ne kadar muktedir olursanız olun bir gün hukuka sığınacaksınız.

Gelin hukuka dönün…

Irak’ın devrik lideri Saddam Hüseyin mahkeme heyetine bağırır “Beni Adil Yargılayın” diye…

Mahkeme başkanı Saddam’a “Seni, senin çıkarttığın kanunlarla yargılıyoruz” der.

Kıssadan hisse…

Gıdayı siyasetin dışında tutalım diyenler, ilk önce yargıya siyasi kararlar verdirtmekten, muhalefeti de terörist görmekten ivedi olarak vaaz geçmeli.

“Yargıya siyasi kararlar verdirterek,

TÜİK’e enflasyon rakamlarını düşük gösterterek,

YSK’ya milli irade gaspı yaptırarak,

RTÜK’e muhalif medyaya ceza kestirerek, ekran karartarak ülkeyi yönetmezsiniz, bunu aklınızdan çıkartın artık.”

Köprüden önce son çıkış!..

Partili Cumhurbaşkanlığı Hükümet modeli olarak uygulanan bu ucube sistemden, ekonomik bunalımdan ve hukuksuzluktan kurtulmanın yolu  “yarından tez erken seçime” gitmek…

Avrupa Birliği müzakerelerine dönerek…

Çoğulcu, katılımcı çağdaş demokrasiye geçmektir.

“Gıdayı siyasetin dışında tutalım diyeceksiniz, yargıyı da muhaliflerinize karşı sopa olarak kullanacaksınız.”

İnsan utanır biraz yahu!

 

 Mehmet Tıraş/2 Mayıs 2022. 

 

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums