Cumhur İttifakı son aylarda hemen her şeyi bekaya bağladı, beka meselesiyle ilişkilendirdi..

Seçimi bile!. Seçimin sonucunu bile!.

Kaybedersek; ‘Türkiye’nin varlığı bütünlüğü yok olur’ diye propaganda yaptılar..

Ee, tutmadı tabii..

Türkiye’nin lokomotif kentleri ‘zillet’ dedikleri ittifaka oy verdii..  O kentler ‘kazanırlarsa bekamız tehlikeye girer’ dedikleri siyasetçilerin eline geçti..

‘Cumhur İttifakı’na en büyük darbe İstanbul’dan geldi.. İstanbul seçmeni  ‘beka’ uyarısını iplemedi..

İktidar, ‘çoğunluğun seçimin bekayla mekayla ilgisi yok’ diyeceğini tahmin edemedi..

Sonuçlar açıklanınca,bin dereden su getirdiler.. Onlarca itiraz dilekçesi verdiler..   İçinde evrak olduğu iddia edilen üç bavulla poz verdiler..

Olmadı..

Geçersiz oylara yeniden bakıldı.. İtiraz ettikleri yerlerde ( Maltepe) oyların tamamı bir daha sayıldı..

Yine olmadı.. Olmuyordu..

13 bin fark kapanmıyordu.. Baktılar olmuyor; ‘biz kazanmadığımız için siz de kazanmış sayılmazsınız’ gibi ne olduğu anlaşılmaz bir dille  İstanbul’da seçimin tekrarını istediler..

‘ Almanlar yenilince biz de yenik sayıldık’ söylemi gibi bir şeydi..

                                                               *

MHP Genel Başkanı Bahçeli  bu durumu da ‘beka’ ya bağladı..  Partisinin Antalya kampında yaptığı konuşmada  ‘İstanbul’da seçimin tekrarı beka meselesidir’ dedi..

Bu sözün anlamı YSK  yargıçlarını  baskı altına almak değilse nedir?

İmamoğlu İstanbul’u yönetirse..

İmamoğlu İstanbul’a başkanlık ederse..

Seçim yenilenmezse..

Türkiye yandı külüm keten helvasına mı dönek? Beka sorunu mu yaşayacağız? Yok olup gidecek miyiz? Tarihten silinecek miyiz?

                                                                      *

Söz bekadan açılmışken CHP Lideri Kılıçdaroğlu’na yapılan saldırıya da değinmek lazım..

Son aylarda beka  dilimizden düşmüyor ya..

Asıl bekamız bu işte.. Bekamızı tehdit ederler; o saldırıyı ,o yumruğu teşvik ve tahrik edenlerdir..

Siyasetçinin dilidir..

Siyasetçiye yaranmak isteyen medyanın üslubudur..

Pazar günkü gazeteleri gördünüz mü?

Biri ; ‘Askerlerimizi kim şehit etti?’ diye manşet atmış.. Hakkari’de 4 askerimizin CHP yüzünden şehit edildiğini ilan etmiş..

Bir diğeri; ‘Mutlu musun Ekrem ‘ başlığıyla çıkmış.. Ekrem dedikleri Ekrem İmamoğlu.. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı..

(Bir gün bile Kadir Topbaş’a,  ‘Kadir’ diye hitap etme cesaretini gösteremeyenler yeni başkana ‘Ekrem’ diye  hitap ederek  herhalde Ankara’ya selam çakmak istemiş..

Neyse bu ayrı yazı konusu) 

                                                                  *

Neden, Ekrem’e ( İmamoğlu) mutlu musun diye sormuşlar?

Şundan..

İmamoğlu, Demirtaş’ın çizgisini beğeniyorum diyerek Hakkari’de şehit eden PKK’lı teröristlere cesaret vermiş de ondan!.

Vay vay vay..

Bu ilişkilendirme; ‘yok artık’ mı dedirtir, ‘yuh artık’ mı dedirtir, ‘çüş artık’ mı dedirtir bilemedim..

Söyle açıklayayım..

Sözcü gazetesiyle FETÖ bağlantısı gibi..

Sahibinin, Genel Yayın Yönetmeni’nin, Emin Çölaşan’ın, Necati Doğru’nun ve diğer meslektaşların FETÖ’cü olmakla suçlanması gibi bi şey..

O kadar alakasız , o kadar vahim..

                                                                      *

Medyasının dili bu de Cumhur İttifakı’nın dili farklı mı?

İttifakın küçük ortağı Bahçeli ‘nin şu sözüne dikkat çekerim..

Dedi ki; ‘CHP destekçisi PKK’lı teröristler dört vatan evladımızı şehit etmedi mi?’

Dikkat!.

‘CHP destekçisi PKK’lı teröristler’ dedi..

Dil aynı dil!..

O da sapkın medya  gibi CHP ile PKK’yı ilişkilendirdi, bütünleştirdi..

Sonra ne oldu?

Şehit cenazesine katılan CHP Lideri Kılıçdaroğlu saldırıya uğradı.. Linç ediliyordu..

Tahrik var mı? Teşvik var mı?

Beni aşar..

Cumhuriyet Savcılarının yetki alanı..

                                                             *

Peki, Kılıçdaroğlu’nu kaçırdıkları eve giden eski Genelkurmay Başkanı yeni Milli Savunma Bakanı’nın saldırgan topluluğa hitap ederken söylediklerini nasıl yorumlamalı?

Dedi ki; mesajınızı verdiniz, tepkinizi gösterdiniz!..

Yumruklu saldırıyı mesaj olarak mı kabul edelim?

Savunma Bakanı’nın algıladığı mesaj ne?

                                                                     *

Gazeteci olarak bildiğim şu..

Artık, bir kısım medyanın yayını beka meselesi oldu..

Artık, bazı siyasetçilerin söylemi beka meselesi oldu..

Artık, bazı  siyasetçilerin kişileri yaftalaması beka meselesi oldu..

Artık, siyasetin dili beka meselesi oldu!..