Suriye’de olan biteni anlamakta zorlanıyorsunuz değil mi?

Haklısınız.. Kimin eli kimin cebinde, kim kimle kol kola, kim kimle yumruk yumruğa belli değil..

/* */

Kelimenin tam anlamıyla arapsaçı durumu!..

Çok kişi ‘İpin ucunu kaçırdım, artık izlemiyorum’ diyor..

O zaman gelin Suriye’deki bu kaotik duruma tepeden bakmaya çalışalım..

İpin ucu kimde; izini sürelim..

Öncelikle şunu söyleyeyim.. Stratejik ortaklık kavramı çöpe atıldı, artık konjonktürel ortaklık durumu var..

Bu ne demek?

Şu: Ankara bazen Moskova’yla omuz omuza olabilir.. Bazen karşı karşıya..

Ankara bazen Washington’la aynı politikayı izler, bazen yumruk yumruğa gelebilir..

***

Manzaraya bakalım..

Ankara, Moskova’yla yakın ilişki içinde.. Washington’un YPG/PKK yapılanmasını desteklemesi nedeniyle arası limoni..

Limoninin de ötesinde, köprüler atılacak halde...

Ankara, ABD’nin Fırat’ın doğusunda YPG/PKK hakimiyetinde Kürt bölgesi oluşturma çabasından rahatsız..

ABD’yle çatışmayı bile göze alır halde..

***

Ankara, Tahran ve Moskova’yla işbirliği yaparak Suriye’ye çözüm arıyor ama aynı pencereden bakmıyorlar..

Putin ve Ruhani Esad’ın kalmasını istiyor..

Erdoğan istemiyor..

***

Duma’ya kimyasal saldırı iddiası bu ilişkiler yumağını daha da karmaşık hale getirdi..

ABD sert tepki gösterdi, Ankara da.. Hükümet Sözcüsü ‘Görüntüler ortada, kimyasal izleri var’ dedi..

Ankara’nın konjonktürel ortaklık yaptığı Rusya ise kimyasal saldırı olmadığı görüşünde..

Meseleye bu gözle bakarsan, Doğu Guta katliamı Ankara’yla Moskova’yı karşı karşıya, Washington’la omuz omuza getirdi..

Ankara/Washington Esad’ı suçladı..

Moskova sahip çıktı..

***

Trump çok sert cevap vereceklerini açıkladı.. Bir anlamda Şam yönetiminin can damarlarını vuracağını ima etti.. Esad’a hayvan dedi..

Ankara Esad’a karşı yapılacak operasyonu destekler mi?

Evet..

Moskova?

Hayır..

Sahada durum bu.. Bir gün yan yana olanlar, ertesi gün karşı karşıya gelebiliyor.

Provokasyon mu? Şam’ın katliamı mı?

Hükümet Sözcüsü Bozdağ’ın şu tespitini çok beğendim.. Mealen şöyle dedi: ‘Katliam kimyasal silahla yapılırsa mı dünya harekete geçecek? Silahın cinsinin ne önemi var? Önemli olan, insanların öldürülmesi.’

Çok haklı..

Duma’da 70 kişi öldü. Kimyasal iddiası olmasaydı, normal mi sayılacaktı?

Ha bombayla..

Ha kurşunla..

Ha silahla..

Sonuç ölümse, sessiz kalınmamalı..

***

Washington’un sert tepkisinden sonra Şam’ın ‘Kimyasal saldırı yok, uzmanlar gelsin incelesin’ açıklaması havayı biraz yumuşattı ama mesele bu değil..

Mesele katliamı kimin yaptığı..

***

Rusya’nın provokasyon iddiası mantıklı mı?

Mantıklı; İstanbul zirvesinden sonra (Erdoğan/Putin/Ruhani buluşması) ABD devre dışı kaldı.. İnisiyatifi kaybetmiş gibi göründü..

Duma katliamı Washington’u güçlü biçimde geri döndürdü..

ABD’nin Suriye’de kalmasını isteyen bir grubun işi olamaz mı?

***

Peki, Esad’ın vahşeti olabilir mi?

Evet.. Çünkü sabıkası çok.. Vatandaşını bombalayan diktatör..

Doğu Guta’yı enkaz kente çevirdi.. Anlaşma oldu, muhalifler kenti boşalttı.. Duma bölgesindeki Ceysül İslam Grubu direniyordu.. Duma’yı boşaltmak istemiyordu..

Esad cezalandırmış olabilir..

***

Kısaca, neyin ne olduğu belli değil.. Cumhurbaşkanı da bu sebeple olacak, bugün çok temkinli konuştu, ’Her kim yaptıysa lanetliyorum’ dedi..

Sözün özü; Ortadoğu böyle bir yer.. İpin ucu nerde belli değil..