McKinsey’le çalışmak yerli ve milli olmaya mani mi?

  •  

 Son beş yılda Türkiye’de ‘yerli’ ve ‘milli’ olmak söylemlerinin ne kadar revaçta olduğunu, Avrupa Birliği ve demokratik değerlere karşı bu söylemler üzerinden nasıl bir itibarsızlaştırma kampanyasının yürütüldüğünü hepimiz biliyoruz. Ne zaman “Avrupa, Türkiye için hem demokratik değerler, hem de ekonominin rotası açısından önemlidir” şeklinde bir değerlendirmede bulunsanız, anında müstemlekecilikle ve Avrupa’nın adamı olmakla suçlanırsınız.

Bu tür suçlamalar, sadece bir takım bireysel tepkilerden ibaret olsa çok fazla dikkate almayabilirsiniz. Ancak itibarsızlaştırmalar siyaset diline yansır, demokratik değerleri taşlamak, yerli ve milli olmanın kriteri haline dönüşürse orada daha derin bir sorun var demektir.

Maalesef toplumda son dönemde yükselen AB karşıtı söylemler, Türkiye’nin demokratik ve ekonomik görünürlüğünü negatif yönde etkilemiş bulunuyor. Siyasetten medyaya kadar değişik mecralarda, mesela Almanya’ya ‘Nazi’ hatırlatması dahil pek çok Avrupa ülkesine yüksek perdeden saydırmak bir prestij meselesi haline gelmiş bulunuyor. Elbette Avrupa demokrasilerini eleştirebiliriz, sonuçta onlar da sütten çıkmış ak kaşık değiller. Ayrıca eleştiri, demokrasi kültürünün bir gereğidir. Ama yıkıcı söylemler bir eleştiri değildir...

Aslında meseleye gerek tarihsel perspektiften, gerekse ekonomik gerçeklik penceresinden baktığımızda, Osmanlı’dan bu yana Türkiye’nin rotasının Batı istikametinde olduğunu rahatlıkla görebiliriz. Kuşkusuz Batı ile yüzyıllar içinde büyük kavgalarımız, siyasi mücadelelerimiz olmuş ama bu durum istikametimizi asla değiştirmemiştir. Zira gerek ‘güvenlik’ ekseni bağlamında, gerekse ekonomik çıkarlarımız Batı hinterlandında kalmamızı gerektirmiştir.

Çok uzağa gitmeye gerek yok, AK Parti iktidarının 2003’ten 2013 yılına kadar hayata geçirdiği demokratik ve ekonomik reformlar AB perspektifiyle gerçekleşmiştir. Unutmayalım, köprüler, hava yolları gibi önemli yatırımlarımızı Hans’ın ve George’nin tasarruflarıyla gerçekleştirdik. Herhalde bizi çekemeselerdi, yatırımlarımız için kredi de vermezlerdi. Sonuçta kredi verdiler, onlar da kazandı biz de kazandık. Kazan kazan yani...

Türkiye şu günlerde bir taraftan başta Almanya olmak üzere Avrupa ile yeni başlangıçlar yapmaya çalışıyor, bir taraftan da Amerikalı McKinsey şirketi ile Türk ekonomisini denetlemesi için anlaşma yapıyor.

Biliyorum ki, bu durum karşısında kendisini yerli ve milli işine fazla kaptıran bazı çevreler, “Bir dakika, dün meydanlarda Nazi diye haykırdıklarımızla, Haçlı ittifakı ile şimdi birlikte mi hareket edeceğiz” benzeri hezeyanlarda bulunacaklardır.

Kim ne derse desin, ekonominin ve diplomasinin gerçeklikleri maalesef hamasi duygularla yürümüyor. Ayrıca Türkiye ekonomisi her zaman Avrupa sermaye sisteminin bir parçası olmuştur. Şu anda ekonomimizin görüntüsü en net haliyle ortada, dolayısıyla gelir- gider dengesi açısından şiddetle Avrupa sermayesine ve kredisine ihtiyacımız var. Çünkü yollarımızı, köprülerimizi, hava alanlarımızı Avrupa’dan aldığımız borçlarla yapıyoruz.

Ve herkesin malumu olduğu üzere, Türkiye şu günlerde gerek borç bulmada, gerekse yabancı sermaye girişinde sıkıntılar yaşıyor. İşte Türkiye’yi yönetenler de bu gerçeği görüyor ve Amerikalı McKinsey’le anlaşarak Batı sermayesine daha düzgün bir Türkiye fotoğrafı sunmaya çalışıyor. Dolayısıyla alınganlık yapmaya ve hamaset edebiyatına hiç ihtiyaç yok. Avrupa ve Amerika ile ne kadar kavga edersek edelim, ekonominin kuralları neyi gerektiriyorsa onu yapmak durumundayız. Bu arada son dönemde fazla Rusya sevdasına kapılanlara küçük bir hatırlatma, boşuna umutlanmayın Rusya kredi verebilecek bir durumda değil, çünkü o da krediye muhtaç durumda...

Ancak bir gerçeği belirtmekte de yarar var, Amerikalı denetim firmasının ortaya çıkaracağı ekonomi fotoğrafı, Batı sermayesinin gelişi açısından tek başına yeterli olmayabilir. Eğer bu hamle, demokratik reformlarla desteklenebilirse daha pozitif sonuçlar üretecektir.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums