Korkmayın, ‘’koalisyon hükümeti’’ ilaçtır

  • 7.03.2014 00:00

 Günümüzde uygulanan iki temel demokratik yönetim biçimi ‘’Başkanlık Sistemi’’ ve ‘’Parlamenter Sistem’’dir. Bu tanımdan Başkanlık Sistemi’nde parlamento olmadığı düşünülmesin, bu tanımlar gücü dağıtan mekanizmayı referans alır. Başkanlık Sistemi yürütme gücünü Başkan’da toplarken, Parlamenter Sistem’de yürütmenin başı olan Başbakan gücünü meclisin onayıyla ve önce milletvekili seçilerek edinir.

Parlamenter Sistemi en iyi şekilde uygulayan ülkelerin başında İngiltere gelir. Başkanlık Sistemi ise Amerika Birleşik Devletleri ile örneklenir.

·         Amerika’da erken seçim, güven oyu, koalisyon hükümeti gibi formüller yoktur. Her 4 senede bir seçilen Başkan, ‘’Vatana İhanet’’ suçlaması dışında yargılanamaz ve görevden alınamaz. Öldüğünde dahi yerine Başkan Yardımcısı geçer ve 4 yıllık süre tamamlanana dek görevi devam ettirir.

  • Amerika’da kabinenin tümünü Başkan atamaktadır ve koalisyon olmak ihtimali yoktur. Bu durumda güç paylaşımından söz edilemeyeceğinden, çoğunluk oyunu az bir farkla kazanmış bir parti tüm yürütmeyi elinde bulunduracaktır.
  • Türkiye’de ise durum çok farklıdır. Parlamento içerisinde çeşitli mekanizmalarla hükümet denetlenebilir. Güven Oylaması mekanizması en önemli denetleme mekanizmalarından biridir. Parlamento üyeleri hükümete Güvensizlik Oyu verebilir ve hükümet değişebilir. Gücü kısıtlayıcı, meşru bir mekanizmadır.
  • Başkanlık Sistemi’nin aksine, Parlamenter Sistemde Koalisyon Hükümeti kurulabilir. Bu durum çoğu kez istikrarsızlıkla bağdaştırılarak itibarsızlaştırılır. Ancak, Koalisyon Hükümeti demek, farklı partilerin yürütme gücünü paylaşmaları yani aynı zamanda birbirlerini denetliyor olmaları demektir. Bakanlar Kurulu’nda alınan kararlar koalisyon ortaklarının onaylarını aldığında, toplumun farklı kesimlerinin temsiliyeti yürütme organına yansıtılmış olur.

Türkiye’de 12 yıllık tek parti iktidarının tecrübesi bizlere gösterdi ki denetimsizlik ve gücün tek bir yapıda toplanması geri dönülmez zararlar vermektedir. % 34 ‘lük bir oy alan partinin 2002’de iktidara gelmesi, gücün merkezileşmesini, denetimsizliğini ve mutlaklaşmasını sağladı. Mutlak otorite, ‘’karşıt tanımaz’’ bir biçimde muhalifleri bastırmaya, elde ettiği güç ile itibarsızlaştırmaya ve muhalefetin kendisini anlatma kanallarını kapatmaya başladı. Yani görülmektedir ki %34 oy alan bir parti, çeşitli yöntemlerle karşıtlarını merkez siyasetten uzaklaştırma, sindirme ve ülkenin 3’te 2’sinin iradesini üzerinde toplama imkanı bulabilmiştir.

·         Koalisyon Hükümetleri ise siyasi ortakların uzlaşmasını, makul seviyelerde buluşmasını ve kamuoyunun manipülasyonunu en aza indirmeyi sağlayacaktır.

·         Parlamento’da tek başına mutlak gücü elde eden bir parti olmaması ‘’Uzlaşma’’ prensiplerini genişletecek, alınan kararların meşruiyetini arttıracaktır.

·         Parlamentoda gücü tek başına ele alan AK Parti’nin, gücüne dayanakla Hakimler ve Savcıların seçilmesinde kabiliyeti olan tek parti olması, hukuk organlarında da tek partinin kadrolaşması sonucunu doğurmuş, Yasama, Yürütme ve Yargı’nın fiilen tek partinin eline geçmesine sebep olmuştur.

Şu aşamada siyasi koşullar gösteriyor ki yeni bir tek parti iktidarı mümkün değil.Ne AK Parti ne de CHP tek başına iktidar olacak desteği edinemeyecek. Bu nedenle Başbakan’ın miting meydanlarından Koalisyon Hükümeti korkusu salmaya çalıştığına şahit oluyoruz.

Açıkça söylemeliyim; kimse merak etmesin, endişe buyurmasın. ‘’Koalisyon Hükümeti’’, ‘’Tek Parti Hükümeti’’ ile kıyaslandığında Koalisyon ‘un çok daha demokratik ve güvenilir sonuçlar doğuracağı muhakkak.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums