KADIN HAKLARI İÇİN MODEL ALDIĞIMIZ ÜLKE: AFGANİSTAN

  • 28.02.2013 00:00

 Aile içi şiddet söz konusu olduğunda akıllara: erkeğin kadına uyguladığı şiddet gelir. Şiddet kapsamı fiziki, maddi ve psikolojik şiddet olarak sınıflandırılmaktadır. Bu sorun sadece gelişmekte olan ya da az gelişmiş ülkelerin sorunu değil, gelişmişlik standartları taşıyan batı ülkelerinde de çok hayati bir sorundur. Fransa, ABD, İsrail, Türkiye,  Brezilya ve Rusya gibi ülkeler, rakamsal farkları olsa dahi, aile içi şiddet vakıalarını çözmekle uğraşan ülkelerdir.

           
Şiddete maruz kalan kadına hukuki olarak verilen sıfat, dünyanın her yerinde aynıdır. Kadın, mağdur diye betimlenirken, şiddet uygulayan erkek; sanık, zanlı ya da mağrur olarak betimlenir. Burada küresel bir tanımdan söz edebilirken, küresel olmayan: yani bölgelere göre farklılık taşıyan şey, aile içi şiddet sorununu çözme yöntemidir. Bu noktada batılı ülkeler ile gelişmekte olan ya da az gelişmiş ülkeler birbirlerinden ayrılır.
 
Gelişmiş, demokratik, çağdaş ülkeler aile içi şiddeti; sivil toplum örgütlerine verilen, ciddi maddi ve hukuki devlet desteğiyle, caydırıcılığı yüksek cezalarla ve kadınlara korunma-güvenlik sağlayarak aşmaya çalışıyor. Gelişmekte olan ülkeler bu soruna daha çekinceli davranıyor. Az gelişmiş ülkeler bu önemli sorunu ertelemeyi, kriminal vakaların üzerini örtmeyi ya da kadının mağduriyetini gizlemeyi tercih ediyor.
 
Kadına yönelik şiddet olayları, büyük oranda, mahrem kabul edilen alanlarda, özel yaşam alanlarında gerçekleşir. Bu, “özel alan” sınırı, dünyanın her yerinde çözümü zorlaştıran en önemli unsurlardan biridir. Bu durum, şiddet olayları ile ilgili farkındalığın azalmasına yol açar. Yaşanan şiddetin bilgisi, haberi adli makamlara ulaşmaz ise, devletin yapabilecekleri de yetersiz kalabiliyor. Ne kadar acı ve yaralayıcı olsa da, tekrarlanmaması için bu şiddete maruz kalanların bunu, yasal haklarını kullanarak dillendirmesi gerekiyor.
 
Batı ülkelerinin bu sorunu çözmekte kullandığı yöntemleri sınıflandırırsak: sivil toplum örgütlerine maddi ve hukuki devlet desteği verilmesi, caydırıcı ve cezalandırıcı yasalar çıkarılması, kadınlara korunma hakkı ve güvenlik sağlanması şeklinde görülebilir.
 
Peki, ülkemizde neler oluyor?
 
06.01.2012 tarihinde Malatya İl Genel Meclisindeki Kadın Hakları ve Eşitlik Komisyonu, 33 Numaralı kararı, 38 oyla kabul etti. Bu karara göre: “Eşler arasında yaşanan şiddet olaylarında, yaşanılanların mahkemeye taşınmadan evvel bölgenin ileri gelenleri ve toplum üzerinde etkisinin olduğuna şüphe duymadığımız din adamlarının arabuluculuk yapmasına imkân tanınacak düzenleme yapılmalıdır.” Ayrıca bu karar, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığına gönderilecek, uygun bulunduğu taktirde uygulanacak, belki de Malatya ili bu uygulamada pilot il kabul edilecek.
 
Bu kararı aile içi şiddet ve kadın hakları adına çok hayati buluyorum. Çünkü bu uygulamanın dünyada iki ayrı ülkede var olduğunu söylemeliyim: Afganistan ve Pakistan. Tamamen aynı olan uygulamayı anlatmak istiyorum. Afganistan’da kadınların eşlerinden şiddet görmesi halinde başvurdukları adres mahkemeler değil, JİRGA adı verilen komitelerdir. Bu komiteler yereldir ve üyelerini: kabilelerin önde gelenleri, din adamları, yerel liderler oluşturur. Tam anlamıyla bu komiteye ihtiyar heyeti denebilir. Uluslararası terminolojide de aynı isim verilir. Kadınlar bu komitelere başvurur. Sonuç: kadınların sorunları, dertleri sindirilir, kocalarıyla barıştırılır. Cezai olarak erkeğin yükümlülüğü ortadan kalkar. Kadının adli makamlara ulaşmasının önü kesilir. Bu komisyonda “Kanuni Yasalar” değil: kültürel, geleneksel ritüeller ve heyettekilerin inisiyatifine bağlı kararlar dikkate alınır.
 
Bu noktada size kısaca Afganistan koşullarını anlatmak istiyorum. Birleşmiş Milletler raporlarına göre: Afganistan’da kadınların %87’si şiddete maruz kalıyor. Şiddet kapsamı içine giren cinsel saldırı oranları her sene %50 daha artıyor.  Kız çocuklarının evlendirilme yaşı 12’ye inmiştir. Ayrıca reşit olmayan erkek çocuklarının birden fazla eşlerinin olması mümkündür. Kız çocukları, ailelerinin para karşılığı ya da borçlarının silinmesi karşılığı sattıkları bir eşya kadar değerlidir, satılırlar.
 
The Indipendent isimli İngiltere gazetesinin 05.05.2010 tarihli haberine göre: Taliban’a bağlı birçok radikal grup, okullardaki kız öğrencilere birçok şiddet eylemi düzenleyerek (yüzlerine kezzap dökmek gibi) okuyan kız çocuklarına gözdağı vermeye çalışıyorlar. Kadınlara yönelik 22 ayrı suç işlenmektedir ve bu suçların bazıları: tecavüz, zorla evlendirme, zorla intihara yönlendirme, parayla satılmadır.
 
Tüm bu bahsettiğim olaylar gerçektir ve eksiktir. Her vatandaşın araştırabileceği ve öğrenebileceği üzere: Afganistan ve Pakistan, kadın olarak yaşanabilecek en kötü bölgelerdir. Bu değerlendirmem, Birleşmiş Milletler ve birçok uluslararası sivil toplum örgütünün raporlarıyla sabittir.
 
Tabii ki bu uygulamayı meşrulaştırmak için Afganların da kullandıkları değerlendirmeler var. Bu değerlendirmelere göre Jirga sistemi, ucuz ve hızlı bir şekilde sorun çözme şeklidir. Ancak sistemin sorun çözebilme noktasında başarısız olduğu raporlarla sabittir. Sadece konuyu erteleme, üzerini örtme ve gizleme noktalarında başarılı olduğu söylenebilir. Afganistan’da kadına yönelik ciddi şiddet olaylarının sadece %20’si adli makamlara yansımaktadır.
 
Ayrıca belirtmek gerekir ki: Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin’in bu uygulamayı çok beğendiği açıklanmıştır. Ne yazık ki: “Dindar bir çağdaşlaşma mümkündür.” iddiasından sonra geldiğimiz nokta: dine yanlış durumlarda başvuran bir gerileme dönemidir. Bu yolla kadının mağdur olduğu, hatta ölümüyle sonuçlanan kriminal vakıaların üstü örtülecek. “Kocandır, döver de... sever de...” ifadesi ihtiyar heyeti tarafından dile getirilecektir.
 
Ne yazıktır ki; bu kararı onaylayan 38 üyenin içerisinde tek bir kadın yoktur. Ne yazık ki; yönetme, yönlendirme, işletme görevleri için oylarımızla yetkilendirdiğimiz yöneticiler, yine onlara bu görevi veren kadınların haklarını korumak adına, onları daha fazla mağdur etmek yolunu seçmektedir. İşte bu: cehaletin resmidir
mehmet.dgnn@gmail.com

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums