- 17.02.2014 00:00
25 Ağustos 2004 tarihli MGK’da; Başbakan Tayyip Erdoğan ve bakanlarının, komuta kademesinin altında imzası olan “Türkiye’de Nurculuk ve Fethullah Gülen Grubu’nu Bitirme Planı” her aşamasıyla artık devrede. Hükümetin “hayata geçmedi, yok hükmündedir” dediği plan, uygulamaya kondu.
O MGK’daki plandan:
1) “Gülen Cemaatine ait kurumlar için ağır yaptırımlar getiren yasal düzenlemeler yapılmalıdır.” Dershanelerin kapatılması, Asya Finans olayı, tasfiyeler bu kapsamda yapıldı. Cemaat’e yakın işadamlarına “ağır yaptırımlar” için onlarca vergi denetmeni gönderildi. Akın İpek’e yaşatılanlar ortada.
2) “Devletin yurt dışında görevli memurları aracılığı ile F.Gülen Gurubu yakından takip edilmeli, gerekiyorsa Dışişleri Bakanlığı tarafından ilave tedbirler geliştirilmelidir.” Başbakan Erdoğan’ın Büyükelçiler Konferansı’nda Dışişleri personeli olan büyükelçilere “Bu örgütün faaliyetlerini yurtdışında herkese anlatın” talimatı, bu kapsamda ele alınmalı. Erdoğan, Almanya ve Brüksel ziyaretinde “Paralel yapıyı Avrupalılara anlattım” demiş, MGK Planı’nı bizzat uygulamaya koyduğunu itiraf etmişti.
3) “Fethullah Gülen Grubu’nun sempatizan ve yandaş edinme gayretleri İçişleri Bakanlığı nezdinde dikkatle takip edilmeli.” Emniyet Genel Müdürlüğü’nde Cemaat’e yakın, sempatiyle bakan ya da Cemaat’e karşı hukuk kuralları dışına çıkmayacağı anlaşılan altı bin kişinin tasfiyesi bu madde kapsamında yapıldı. 28 Şubat dönemi kadroları tekrar işbaşına getirildi. Efgan Alabu kapsamda İçişleri Bakanı oldu.
4) “Yapılan bağışlar ile usulsüz para hareketleri kara para uygulamaları, Maliye Bakanlığı MASAK aracılığıyla takip edilmeli.” Cemaat’e yapılan bağışlar, hükümet medyası tarafından, terör örgütü finansmanı olarak manşetlerden haber yapıldı. Bu bağışlarla ilgili MASAK’ın devreye girdiği, Sabah Gazetesi tarafından ilan edildi.
5) “Abdullah Gül’ün Dışişleri bakanı sıfatıyla Gülen okullarına yardım edilmesi genelgesi geri çekilmelidir.” Büyükelçiler Konferansı’nda hem Başbakan Erdoğan hem İçişleri Bakanı Efgan Ala; Büyükelçilere Cemaat’i kötülemeleri, Türk Okulları’nın aleyhine çalışmaları yönünde talimat verdi. Dışişleri Bakanı da Cemaat aleyhine hükümet gazetelerine demeç verip, süreci başlattı.
6) “Konunun Psikolojik Harp boyutuna dikkat edilmeli.” Hükümet medyasında her gün manşetten tamamı yalan psikolojik harp haberlerinin yayınlanması da 2004 MGK Planı kapsamında. Bu haberler, MİT ve Başbakanlık bünyesinde oluşturulan Psikolojik Harp Ekipleri tarafından hazırlanıp aynı anda servis ediliyor.
7) “Cemaatin kadrolarının tespiti.” Taraf gazetesi, AK Parti’nin, Gülen Cemaati’ne yakın isimleri fişlediğinin binlerce belgesini yayımladı. 2013 yılında bile fişleme yapıldığı ortaya çıktı. Hükümet üyeleri fişlemeleri kabul etti.
İşte, “yok hükmündedir, uygulanmadı” denen plandan hayata geçen bazı maddeler. 28 Şubatçıların tekrar hortlaması.
2004 MGK kararını hükümet “konjonktürel” diye savundu ancak ikinci bir Bakanlar Kurulu kararıyla o MGK Planı’nı yürürlükten kaldırabilirdi. Kimse kimseyi kandırmasın, Erdoğan’ın amacı “günü geldiğinde” o kararı hayata geçirmekti ve yıllarca pusuda beklemesinin nedeni de buydu.
Dershaneleri kapatma, hükümetin bir finans kuruluşunu batırmak için şirketlere paranızı çekeceksiniz emir vermesi, Kimse Yok mu Derneği üzerine oynanan oyun, işadamlarına kuşatma, “in, örgüt, haşhaşi, içi boş âlim müsveddesi, yalancı peygamber, örgütün tabanı, örgütün lideri” gibi nitelemeler ve uygulamalar, Erdoğan’ın topyekûn Cemaat’i bütün kurumlarıyla yok etme kararı aldığının bir kanıtıdır.
Erdoğan, Cumhuriyet tarihinin en büyük yolsuzluk operasyonunun ortaya çıkması üzerine, Köşk sonrasına bıraktığı bu planı öne almak zorunda kaldı. Rüşvet operasyonu maskeyi düşürdü.
Bundan sonra ne mi olur? 28 Şubatçılar neredeyse ve nasıl hatırlanıyorsa bu ekip de aynı yerde aynı şekilde hatırlanacak. Erdoğan her geçen gün gerçek yüzünü ortaya koyacak. Albay Dursun Çiçek ise bugünlerde kendisini çok kıskanıyor. Ona nasip olmayan planı, Erdoğan hayata geçirdi.
mbaransu@gmail.com
Yorum Yap