AK Parti’de oyunu bozacak akıl yok

  • 10.06.2013 00:00

 Bir önceki yazımda Taksim Gezi Parkı’yla ilgili kısa bir yazı yazmış ve “Türkiye bir haftadır Taksim Gezi Parkı’nda yitirdiği aklını arıyor” demiştim. Üzülerek söylemeliyim ki kaybettiğimiz aklımızı henüz bulamadık. Hükümetin ve eylemcilerin kullandığı dile bakacak olursak, kısa zamanda da bulacak gibi görünmüyoruz.

Her iki taraf da geri adım atmamak için direniyor. Sokak Başbakanı, Başbakan sokağı anlamıyor. Anlamak istemiyor. Çözüm de işte bu noktada kördüğüm bir hâl alıyor.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan başta olmak üzere AK Parti’li yetkililer sokakta büyüyen öfkeyi anlayamıyorlar. 1990 doğumlu gençlerin taleplerini, beklentilerini, yaşantılarını, dünya görüşlerini analiz edemiyorlar. Tek yaptıkları, olayların ardında “gizli bir el” bulma telaşı. 2007’de kendilerine psikolojik harp yapan bir ismin “Faiz Lobisi” çıkışını kurtarıcı formül olarak buldular. Ancak bu da olayların dinmesine yetmedi. Beşir Atalay’ın söylemiyle “elimizde listeler var” açıklamasına rağmen, bu kişilerin kim olduğu bir türlü kamuoyuyla paylaşılamadı. Bu gidişle de paylaşılamayacak gibi görünüyor. Söylemle, halen kendi kontrollerinde olan medya ve iş dünyasını tehditle, olaylara son verileceği düşünülüyor.

Başbakan ve AK Partililerin kullandığı bu dile baktıkça, kabaran öfkeyi bundan sonra da anlayamayacakları endişem her geçen gün büyüyor.

İddia edildiği gibi olayların arkasında gerçekten gizli bir el varsa, bu elin yapmak istediği oyunun neden boşa çıkarılmadığını doğrusu anlayamıyorum. Oyunu boşa çıkaracak aklın olmaması da Başbakan’ın çevresini kimlerin kuşattığının bir başka göstergesi. Yapılacak şey aslında çok basit; “Dik dur eğilme, bu millet seninle” sloganına esir olmadan, Topçu Kışlası yapımından vazgeçildiğinin, hata yapıldığının açıklanması. Taksim Platformu ve göstericilerle Dolmabahçe’de görüşülüp, ardından Türkiye’ye bunun deklare edilmesi.

Yapılacak bu açıklamaya rağmen, eylemcilerin bundan sonra Gezi Parkı’yla ilgili yapacakları eylem ve aşırılıklar, kamuoyundan destek görmeyip, tepki çekecektir. Eylemler de böylece boşa çıkacaktır. Doğrusunu isterseniz başka da çıkış yolu görünmüyor gibi.

Topçu Kışlası’ndan vazgeçilmesi, Başbakan Erdoğan’ın dik duruşuna da herhangi bir zarar getirmez. Erdoğan’ın bir şeyler ispat etmesine gerek yok. 2002’den itibaren kazanılan her seçim, muhalefetin acziyeti, bir grup eylemcinin başlattığı ve muhalefet partilerinin yedek oyuncu bile olamayacaklarının ortaya çıkması, Erdoğan’ın halk nezdindeki yerine, dik duruşa herhangi bir zarar getirmeyecektir. Türkiye’nin kazandığı bu noktada Erdoğan da kazanacaktır.

Aslında Başbakan Erdoğan ve AK Parti’yi eleştirecek çok nokta var. Son iki yıldır yazdığım yazılarda da kendilerini sık sık uyardım. Yenilen kul hakları, hukuksuz işlemler, gece yarısı çıkarılan yasalar ve daha niceleri. MİT üzerinden bana yaptıkları operasyona ise hiç girmiyorum. Bugün ateşi söndürme vakti. Ateş söndüğünde eleştirilerime devam edeceğim. Ancak şunu söyleyeyim. Başbakan ve yakınları, suçlu aramak yerine yandaki haberime iyi bakmalılar. İçlerindeki 28 Şubat ruhunu, yaptıkları hukuksuzlukları göreceklerdir. Bu haber Taksim’i anlamalarına, şapkayı önlerine koyup, özeleştiri yapmalarına da yardımcı olabilir. Ümitsiz olsam da.


Yalanlamayı bırakın sorulara cevap verin

Gümrük ve Ticaret Bakanlığı, Yemen’e gönderilen silahlarla ilgili bir açıklama yaptı. Hatırlarsanız önceki gün bisküvi adı altında Yemen’e gönderilen kolilerde 2 bin 500 üzerinde silah çıktığını yazmış ve kolilerin aranmama emrinin Genel Müdür Yardımcısı’nın yazdığı bir yazıya dayandığını söylemiştim.

Bakanlık yaptığı açıklamayla, müfettiş raporlarına dayandırdığım haberimi “iftira niteliği taşıyan bir değerlendirme” olarak nitelendirmiş. Kolilere zarar verilmeden tesbit yapın yazısının rutin bir yazı olduğunu, eşyanın muayene edilmemesi anlamı taşımadığını belirtmiş. Eşyanın da arandığını söylemişler.

Bakanlık yetkililerine kısaca şunu söyleyeyim. Müfettiş raporunuz bu açıklamalarınızın tamamını yalanlıyor. Sizlere birkaç sorum olacak. Madem kolileri aradınız, incelediniz, silahları nasıl bulamadınız? Koliler X-ray cihazına niçin sokulmadı? Gümrükte kameralarınız neden çalışmıyordu? Ve en önemlisi gümrük çalışanları ifadelerinde bir iki koliye baktık, çünkü Genel Müdür Yardımcısı’nın emri vardı savunmasını neden yaptılar? Müfettişler bu savunma ve ihmallere rağmen niçin bir tek gümrük yetkilisini suçlu bulmadı ve hepsini akladı? Sizin bakmadığınız kolilerdeki silahları, Yemen gümrüğü bir dakikada X-ray cihazında nasıl buldu?

Gümrükler Genel Müdür Yardımcınızın ihmalini korumadan, bu zor sorularıma cevap verirseniz sevinirim. “Kastı aşan, iftira niteliği taşıyan” kelimelere başvurmadan.


mbaransu@gmail.com

http://www.taraf.com.tr/mehmet-baransu/makale-ak-parti-de-oyunu-bozacak-akil-yok.htm

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums