Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu önceki gün İstanbul’un çeşitli semtlerinde vatandaşla buluştu. CHP’lilerin, özellikle de Kılıçdaroğlu’nun dikkatini çekti mi bilemiyorum ama gözlerim üzerinde miting yapılan otobüse çevrildi.

Otobüs deyip geçmemek gerekiyor. CHP’yi anlamak, listeleri değerlendirmek ve partinin geleceği hakkında yorum yapmak için otobüs ve üzerindeki isimler önemli.

Kemal Kılıçdaroğlu önceki gün CHP İstanbul Milletvekili Aydın Ayaydın’ın seçim faaliyetlerinde kullandığı otobüsün üzerinden halka seslendi.

Bunda ne var diye sorabilirsiniz?

Bu soruyu sormakta haklısınız da.

Şimdi ayrıntılara geçip, otobüsün neden önemli olduğunu irdelemeye başlayalım.

Ayaydın’ın seçim kampanyasını yürüttüğü otobüs, Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül’e ait. Sarıgül’ün, Deniz Baykal’ı indirmek için Türkiye’yi dolaştırdığı otobüs, şu an Ayaydın’ın, CHP’nin ve de Kılıçdaroğlu’nun emrinde.

Otobüs kadar otobüsün üstündeki isimler de önemli.

Önceki gün seçim otobüsünde Kemal Kılıçdaroğlu’nun anonsunu yapan kişilerden biri İhsan Atay’dı.

Kim bu Atay?

Atay, Şişli Belediyesi’nin eski Meclis üyesi. Şu anda da belediyeye ait, Kentyol şirketinde çalışıyor. Yani Şişli Belediyesi’nin elemanı.

Belediyede görevde olması gerekirken, Kılıçdaroğlu ve Ayaydın’ın emrinde meydan meydan dolaşıyor.

Atay’ın bir özelliği daha var.

Deniz Baykal’ı genel başkanlıktan indirmek için bir dönem Türkiye yollarına düşen Sarıgül’ün yanındaki isim. O dönem seçim otobüsünde Sarıgül ve Baykal’ı indirmek için zaman zaman hakaretlere varan anonsları yapan kişi.

Önceki gün seçim otobüsünün üzerinde Atay’ın yanı sıra uzun boylu bir başka isim daha dikkatimi çekti.

Elinde de fotoğraf makinesi olan bu kişinin ismi Yücel Öz. Aydın Ayaydın’ın seçim çalışmalarında fotoğrafçı olarak görev yapıyor.

Ayaydın’ın medya çalışmalarını yürüten ekip içerisinde. Önceki gün de otobüste Kılıçdaroğlu’nun fotoğraflarını çekti.

Tıpkı Atay gibi Öz de Şişli Belediyesi’ne çalışıyor. Mustafa Sarıgül’ün Türkiye’yi karış karış gezdiği dönemde fotoğrafçılığını yapıyordu. Halen Sarıgül adına çalışıyor.

CHP’lilerin dikkatini çekse de basının dikkatini çekmeyen bir isim daha var. Aydın Ayaydın’nın seçim kampanyasını yürüten ve yanından ayrılmayan bu kişinin adı Şevki Bodur.

Şişli Belediyesi Özel Kalem Müdürü.

Evet yanlış duymadınız, halen Özel Kelam Müdürlüğü görevini yürütüyor.

Şu sıralar belediyedeki görevini askıya almış durumda. Ayaydın’ın seçim çalışmalarında aktif olarak görev yapıyor.

Mustafa Sarıgül’ün en yakın elemanlarından biri. Sarıgül ünlü bir işadamının okul arkadaşı olduğun için Bodur’u yanına aldı.

Gördüğünüz gibi otobüs deyip geçmemek gerekiyor. Otobüsün üzeri aslında perde arkasında dönen ve partililerin göremediği birçok konuya ışık tutuyor.

Bu köşeyi takip edenler hatırlayacaktır.

İki hafta önce artarda yazdığımız yazılarda CHP’nin aday listelerinin ardındaki derin güçleri işaret etmiştik. “Konsey” ve “Beykoz Konakları’nın” listelerdeki etkilerini ve seçim sonrası planlarını yazmıştım.

Şimdi otobüsün üzerindeki isimlerden hareketle küçük bir sörf daha yapalım.

Listelerde göze çarpan ve Kozmik Köşe’nin kamuoyuna duyurduğu isimlerden biri Etibank davasında gazeteci Zafer Mutlu’yu aklayan dönemin savcısıydı. Savcının yanı sıra Zafer Mutlu’nun gazetesinde köşe yazarlığı yapan Ayaydın’ı da kendi kontenjanından listelere soktuğu artık CHP kulislerinde bile sır değil.

Mutlu-Sarıgül ilişkisinin “boyutlarını” ise bilmeyen yok. Vatan gazetesinin kuruluşundan itibaren sıkı bir ilişki içerisine giren ikili, “Konsey’in” Yeni CHP’yi tanziminde hiç de küçümsenmeyecek icraatlara imza attılar.

Bağımsız bir belediyenin üstelik bazıları sendikalı olan çalışanları, nasıl olup da başka bir parti adına seçim çalışmalarında bulunuyor sorusunun cevabı, daha önce de dediğim gibi “Beykoz Konakları’ında” saklı. Ayaydın adına çalışan otobüsün üzerindeki isimlere bir de bu gözle bakın derim.

Seçime 15 gün kala dikkat!

Söz otobüsten açılmışken, Başbakan’ın Kastamonu mitinginin ardından PKK’nın konvoya yaptığı saldırıyı kınayarak seçim öncesi yaşanabilecek muhtemel gerilime işaret edeyim. BDP, Kandil ve de derin güçler, 12

Haziran seçimlerine yüksek tansiyonla girme taraftarı. Gerilim ve kanın bölgede oy getirdiği düşüncesinden hareketle, seçime 15 gün kala büyük saldırılar olması muhtemel. Aslında muhtemelden de öte seçime son 10 gün kala bölgede ve Türkiye’de gerilimin ve kanın artırılacağı yönünde devletin istihbari kurumlarına bilgi geliyor. Provokasyonlara dikkat. Unutmamak gerekir ki bu oyunu sağduyumuz bozacak.

NOT: Saldırı sonrası hayatını kaybeden polis memuru Recep Şahin’e Allah’tan rahmet, yakınlarına sabırlar diliyorum.

mbaransu@gmail.com