- 1.02.2016 00:00
Bunca yıldır kendisinden iki dakikalık soyut bir ‘düşünce' konuşması duymadığımız Erdoğan'a birileri ‘modern devlet' teorilerini Montesquieu'den başlayarak özetlesin dersem bundan bir sonuç çıkmaz… ‘Kuvvetler Ayrımı'nı, yasama, yürütme ve yargıyı birbirinden ayırmanın önemini vurgulaması da boşuna bir çaba olur… Anlatım yerine ulaşmayacaktır çünkü…
Ama Osmanlı padişahlarının akıbetini anlatabilirler.
Hem ‘mülkün' sahibi olan hem de ‘muhalefeti' olmayan padişahların on yedisinin nasıl devrildiğini, bunların içinden kimlerin başına neler geldiğini, daha somut olduğu için daha iyi anlayacaktır.
Bunu neden öneriyorum?
Devletin ‘tek sahibi' olmanın, padişahlık döneminde bile öyle kolayından mümkün olamadığını görmesi için…
Çünkü devlet, tek bir kişi tarafından ele geçirildiği an ‘devlet' olmaktan çıkar, tek bir adamın aklının ve yeteneklerinin içine sıkışır, küçülüp daralır, ciddi hatalar yapar… Sıkıntıları ve şikâyetleri olanlar da devletin işleyişini düzeltmek yerine o ‘tek adamı' hedef alırlar.
Sonuçları da kimse için iyi olmaz.
***
Soyut bir düşünce alışkanlığı olmayan, devleti kendine kul köle ‘atanmış' yandaşlar topluluğu sanan, tüzel kişilik kavramlarından ve sosyal bir organizma nitelemesinden habersiz bir zihniyet, önemli gelişmeleri de okuyamaz.
Recep Tayyip Erdoğan, Anayasa Mahkemesi'nin Can Dündar ve Erdem Gül kararını, on iki kişinin kararı sanma gafleti içinde.
Anayasa'nın 138., 104. ve 153. Maddeleri'ni açıkça çiğneyerek, devlet kurumlarını, yargıyı tehdit ederek, kısacası Türk Ceza Kanunu'nun 309. Maddesi'nin tam göbeğine oturarak ‘müebbetlik' suç işliyor.
Hâlbuki Anayasa Mahkemesi'ne ‘devlet' diye baksa, anlayacak.
***
Nihayetinde memur olan sözcüsünün ‘parlamentoyu' hiçe saymasından tutun da Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin tanımını anayasada bulan tüm özelliklerine bıçak çekmesine kadar, temsil etmesi gereken devleti yok ediyor.
Aklı başında hiçbir Allah'ın kulu kalkıp da Recep Tayyip Erdoğan'ın konuşma ve icraatına bakarak artık buranın ‘demokratik, laik bir hukuk devleti' olduğunu söyleyemez…
Korumakla yükümlü olduğu anayasal düzeni reddeden birinin Cumhurbaşkanı olduğu bir ülkede böyle bir tespit bile zaten yersiz ve gereksiz kalmakta…
***
Lafı uzatmayayım…
Anayasa Mahkemesi kararını belki de artık toplumun yanı sıra devletin de Erdoğan'dan fazlasıyla sıkıldığı yönünde okumak gerek bence…
Montesquieu fazla gelecektir ama birileri padişahların akıbetini anlatsa faydalı olur…
Bu coğrafyada devleti demokratikleştirmek, rahat ve huzur içinde iktidar sürmek yerine, çalmak, çırpmak, sürekli suç işlemek ve devleti ele geçirmeye kalkmak büyük bela getirir.
Ama bazılarının da fıtratında zorla bela aramak var ise yapılacak bir şey yok, arayan onu da bulur çünkü…
Yorum Yap