- 26.01.2016 00:00
Pazar günü bir gözüm Portekiz’deydi. Halk cumhurbaşkanını seçiyordu…
1976 yılından beri Portekiz’de cumhurbaşkanını halk seçiyor. Aynı Türkiye’deki gibi orada da rejim parlamenter demokrasi… Cumhurbaşkanının sembolik bir görevi var. Tek fark, işler çok karışınca cumhurbaşkanı parlamentoyu feshedebiliyor.
Eski bakan ve merkez sağ Sosyal Demokrat Parti’nin (PSD) Başkanı, 2000 yılında bir televizyon kanalında siyaset uzmanı olarak yer alan ve Portekiz siyasetinin en popüler simalarından biri olan Marcelo Rebelo De Sousa cumhurbaşkanı seçildi.
***
Keyifli ve çekici Portekiz’in siyasetçilerine şaşıyorum. 1976’dan beri halkoyuyla seçilen hiçbir cumhurbaşkanı“Rejim fiilen değişti” demiyor.
Yeminine gölge düşürecek bir biçimde mitinglere katılıp partisinin sloganlarını attırmıyor. Ana muhalefet liderine ana avrat dümdüz gitmiyor. Kaçak sarayda oturmuyor. Muhtarları toplayıp siyasi polemiklere girişmiyor.
Garipler doğrusu…
***
Bir de hırsız başbakanları hapse atıyorlar.
O da şaşırtıcı…
Suçlananlar mahkemeye filan gidiyor, hesap veriyor…
Henüz ‘paralel’, ‘darbe’ ya da küçük başbakan gibi ‘provokasyon’ palavralarını keşfedemediler.
Bu nedenle Portekiz’de 2005-2011 yılları arasında başbakan olarak görev yapan Jose Socrates, Paris’te Eyfel Kulesi manzaralı bir ev satın almasıyla bağlantılı olarak para aklama ve mali sahtekârlık gibi yolsuzluk suçlamalarından hapiste…
Özetle bu Portekizliler bir garip doğrusu.
***
Portekiz’le kıyaslayınca buranın siyasi sakilliği ve yamyam açlığı biraz daha göze batıyor.
Aynı olaylar karşısında verdiğimiz tepkiler, aramızdaki ‘zihniyet’ farkı, bizim için epeyce utandırıcı.
Demek ki cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi Hitler rejimi nedeni olamazmış, demek ki siyasal yönetim mahkemece suçlanınca hesabını mahkemede verirmiş…
***
Bir ülkenin yönetimi, o ülkeyi, başka ülkelerle kıyaslandığında ülkenin halkını utandıracak biçimde yönetiyorsa, o yöneticilerin iktidarı çok uzun sürmez.
Bu iktidar, bu ülkeyi ve bu halkı utandırıyor.
Bu iktidar, çok uzun sürmeyecek.
Yorum Yap