- 21.01.2016 00:00
internete ‘kayıt dışı ekonomi’ nedir diye sorarsanız, size şu cevabı verir: “Kayıt dışı ekonomi, devletten gizlenen, kayda geçirilmeyen/geçirilemeyen ve bu sebeple denetlenemeyen faaliyetler olarak tanımlanabilir.
Enformel ekonomi, yasa dışı ekonomi, gayri resmi ekonomi, gizli ekonomi diye de adlandırılır.
Genel olarak kayıt dışı ekonominin, mal ve hizmet üretimine konu olmasına karşılık ekonominin geleneksel ölçüm yöntemleriyle bütünüyle tespit edilemeyen ve GSYİH hesaplamalarına yansımayan alanları kapsadığı kabul edilmektedir.”
***
Boğaziçi Üniversitesi Ekonomi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ceyhun Elgin, Türkiye’nin de aralarında olduğu 161 ülkede kayıt dışı ekonominin peşine düşmüş…
Devletten gizlenen ya da devletin görmek istemediği ekonomik faaliyetlerin tomografisini çekmiş…
Türkiye, kayıt dışı ekonomi büyüklüğünde 34 üyeli OECD’nin şampiyonu…
Ülkemiz GSYİH’nin yüzde 28,72’lik kısmı da kayıtlardan azade…
ABD’deki kayıt dışı ekonomi oranı ise GSYİH’nin sadece yüzde 7,95’i…
***
Bir yıllık toplam mal ve hizmet üretiminin yüzde 28’i ‘devletin bilgisi’ ya da ‘kamu denetimi’ dışında ise, orada ‘devletin’ varlığından ne kadar söz edilebilir?
Kayıt dışı ekonominin büyüklüğü, devletin pek olmadığı ülke anlamına gelir…
Kaydı kuydu olmayan ülke…
Hamiline yazılı devlet…
Kaptan köşküne geçenin malı götürdüğü ülke ve devlet.
***
Türkiye’de ekonominin neredeyse üçte birinin denetim ve kayıt dışı olduğunu öğrendiğimiz gün, Danıştay 8. Dairesi’nin, daha önce Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’na bağlı Maden İşleri Genel Müdürlüğü’nden alınan maden ocağı ruhsatlarını Başbakanlık’ın iznine bağlayan Başbakanlık Genelgesi’nin yürütmesini, ‘maden ruhsatları’ yönünden durdurduğu haberini de okuduk…
Zonguldak Kozlu’da maden arama ruhsatı başvurusu yapan bir kişi, başvurusunun reddine ilişkin Başbakanlık Ekonomik, Sosyal ve Kültürel İşler Başkanlığı’nın işlemi ve bu işlemin dayanağı olan Başbakanlık Genelgesi’nin iptali ve yürütmesinin durdurulması istemiyle Danıştay’da dava açmış.
Davaya bakan Danıştay 8. Dairesi, davacının maden arama ruhsat talebinin reddine ilişkin işlemle, dava konusu Başbakanlık Genelgesi’nin yürütmesini maden ruhsatları yönünden durdurmuş…
Dairenin kararında, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun ile maden haklarıyla ilgili ruhsatları düzenlemek ve bu ruhsat sahalarındaki madencilik faaliyetlerini takip etme görevinin Maden İşleri Genel Müdürlüğü’ne verildiği belirtilmiş.
***
Peki, maden ruhsatının yeri yurdu, resmi adresi belli iken, maden ‘ruhsatını’ aynen hazinenin ‘kupon arazileri’gibi Başbakanlık’a bağlamak kimin aklı?
Danıştay’ın hukuka uygun bulmadığı bu düzenleme neden yapıldı?
Bundan kimler menfaat sağladı, madenler kime peşkeş çekildi?
Soma’daki katliam da bu hukuk dışı rant düzenlemesinin sonucu mu?
Gerçek bir hukuk devletinde Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın Maden İşleri Genel Müdürlüğü’ne ait yetkiyi bir genelge ile hokus pokus yapabilir misiniz?
Bizde ‘hukuk dışı’ ekonomi sadece devletin kontrolü dışındaki alanlarda değil bizzat devletin içinde de gerçekleşiyor.
Bu karar, onu gösteriyor.
***
Bizde tek sorun kayıt dışı ekonomi değil, asıl sorun kayıt dışı ülke…
Kayıt dışı devlet…
Şimdi de hokus pokus ile Danıştay’ın 8. Dairesi’nin kararının nasıl buharlaştırılacağını merak ediyorum…
Bakarsınız bu kararı veren Danıştay üyelerini Sulh Ceza Hâkimlikleri tevkif eder…
Hamiline yazılı ülke ve devlette olmaz olmaz deme, olmaz olmaz.
Yorum Yap