Postmodern çağın önde gelen düşünürlerinden Jean Baudrillard, içinde bulunduğumuz milenyum çağının gerçekliğini kaybettiğini ve yapaylığın hâkim olduğu bir dünyada yaşadığımızı ifade eder. Baudrillard’ın simülasyon kuramı ile temellendirdiği bu durum, gerçeğin simülakrlar aracılığı ile gösterge, imaj ve kodlara dönüşmesi ile ifade edilir. Hiper-gerçek olanın hâkimiyeti, düşüncenin ve gündelik yaşantının bütün alanlarında metastaz şeklinde yayılmaktadır. Baudrillard, şeylerin simülakr’a dönüşümünü ifade etmek için ve modern hayatın cazibesini pazarlayan bir olgu olarak “ayartma” kavramını öne sürer. “Ayartma”, gerçeğin gücünü elinden alarak anlamın buharlaşmasına sebep olan bir eylem biçimidir. Bu makalede, genel hatlarıyla simülakrlar ve simülasyon kuramının tanımı, içerik ve tarihçesi, Baudrillard’ın simülasyon kuramı çerçevesinde “ayartma” kavramını nasıl tanımladığı, ayartmanın cinsellik, politika, sibernetik gibi olgular üzerindeki yoğun etkisi, ayartmanın bir formu olan gözaldatım özelliği, ayartmanın sınırları ele alınacaktır. Ayrıca Baudrillard’ın “ayartma” kavramını temellendirirken, ayartan ve ayartılanın, özne ve nesnenin karakterini ortaya çıkartan Kierkegaard’ın ayartma kavramını nasıl ele aldığına da değinilecektir.
Baudrıllard'ın Simülasyon Kuramı Üzerine Notlar ve Söyleşiler/Oğuz Adanır
Editör:
M. AKAY
Yorum Yap