Ne zaman!

  • 16.07.2012 00:00

 Genç bir kadın, kırklarına henüz gelmiş.

Çok daha gençken, henüz gencecik bir kızken, Kürt olduğu için, evet sadece Kürt olduğu için hapse düşmüştü.

Hapiste çok kötü şeyler yaşadı o. Biz genelleyelim ve işkence gördü diyelim sadece, anlatmaya iznimiz de, hakkımız da yok.

Hapiste arkadaşlarıyla birbirlerine tutunarak ayakta kalmayı başarmışlardı ama görünen o ki, bedenleriydi ayakta kalan daha çok, işkence görmüş bedenleri, ruhlarından daha iyi durumdaydı sanki.


Taraf
 okurusunuz, size “Bir insanın ırkı, kimliği, inancı yüzünden aşağılanması, haksızlığa uğraması, işkence görmesi ne demektir bilir misiniz” diye sormayı gereksiz buluyorum.

Siz bu gazeteyi ister Diyarbakır, ister Trabzon veya İzmir’de okuyor olun, eminim biliyorsunuz bunun nasıl bir acı olduğunu.

Belki birçoğunuzun böyle bir hikâyesi vardır.

Ben de biliyorum.

O kadın…

Dayanmak için Almanya’ya gitti. Terk etti doğduğu toprakları. Tıpkı diğer bir sürü insan gibi.

Gidebilseydim belki ben de giderdim.

800 bin kilometrekarelik topraklara sığamamıştık bir türlü. Doğduğumuz vatanımızda bir lokma ekmeği huzurla yemeği çok gördüler bize. Rahat bırakmadılar. “Kürt olmayacaksın, Kürtçe konuşmayacaksın, Ermeni kalmayacaksın, solculuk yasak, başörtüsü takmayacaksın” dediler.

İtiraz edenleri cezalandırdılar. Halka da “Beğenmeyen Moskova’ya, Suudi Arabistan’a, Ermenistan’a gitsin” diyerek kapıyı gösterdiler. Gidenler gerçek gurbete, kalanlar da kendi memleketinde gurbete çıktı, gidemeyenler, inat edip kalanlar da, Hrant Dink gibi öldürüldü, ya da…

Bugün Diyarbakır’ı yazacaktım ben. “Neden” diye soracaktım. “Neden batıdaki vatandaşın hakkına doğudaki vatandaş sahip değil. Neden milletvekillerinin ayağı kırılıyor, belediye başkanı gazlanıyor, neden şiddet uygulanıyor, neden şiddetin değirmenine su taşınıyor” diye soracaktım.

Sonra o arkadaşımla karşılaştım. Hemen, bu yazıya başlamadan önce.

Çok üzgündü, bitaptı. Kıymetli arkadaşım, en yakın arkadaşını kaybetmişti.

O kadın ölmüştü.

Tanımadığım o kadın, Almanya’da intihar etmişti.

Yıllardır hapiste gördüğü işkencenin, halkına yapılan haksızlıkların ağırlığını onurlu bir yük olarak taşımaya gayret eden o kadın, çökmüştü içine, vazgeçmişti bu hayattan, hayatına son vermişti.

Arkadaşımla o hapishanede birlikte kalmışlardı. Keşke adını, yaşadığı işkenceleri, sonrasında verdiği mücadeleyi de yazabilsem.

Hayır, bunu bilmeye hakkımız yok.

Bitiremedik bu savaşı çünkü.

Şimdi bir ana daha ağlıyor.

Kürt sorunu diye, vatandaşlarımızın ırkını bir soruna veren zihniyet, uzaklarda, Almanya’da, acı vatanda dahi bir can daha alıyor. Genç bir kadın bedeni, toprağa veriliyor.

Kim bilir kaç can böyle sessizce aramızdan ayrıldı gitti.

Kim tutacak hesabını? Kayıtlara girmemiş böyle kaç insan var kim bilir? Kim verecek hesabını?

Ben suçlu hissediyorum kendimi ve çok da öfkeli hissediyorum.

Bu kadını görmeyen, onun gibilerini anlamayanların bu sorunu çözmesi mümkün değil!

Neden şiddete kurban veriyoruz sürekli ve sürekli? Neden farklı davranmıyoruz bir kez olsun? 

Neden doğru yolu seçenler bu kadar kolay vazgeçiyor? Neden bu kadar ölmeye ve öldürmeye, anlamamaya ve birbirimizi linç etmeye istekliyiz?

Çünkü hastayız hepimiz.

Hrant Dink’in dediği gibi, hepimiz hastayız ve kendimizi çok sağlıklı hissediyoruz. Oysa sağlık dediğimiz o şey, bizi ayakta tutan öfkeden başka bir şey değil.

Birbirimize şifa biziz!

Çocuklarımızı öfke sunağına gidip kendi ellerimizle kurban ediyoruz. Öfke savaş demek çünkü. Savaşı öfke besler çünkü.

Leyla Zana “Barış” dedi başına gelmeyen kalmadı. Oysa halkının yüreğindekini anlattı Başbakan’a.

Peki Başbakan, Zana’nın elini kolunu bağlayan bu sertliğe neden izin veriyor? BDP, eğer o 
çatışmada birkaç insanımız kim vurduya gitseydi, hükümeti suçlayarak sıyrılabilecek miydi bu işin içinden?

Haklılığınızı anlatmanın başka yolları da var, bilmiyor musunuz?

Ne zaman aklımız başımıza, yüreğimiz yerine gelecek?


Ne zaman!

mesayan@markaresayan.com

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums