Sıradan bir kıyamet günü Yazdır

  • 13.03.2011 00:00

Çok garip bir duyguydu.

Tsunaminin koca dalgaları, Shendai Adası’nda önüne ev, araba, uçak ne varsa katıp süpürüyordu. Gazetede canlı izliyorduk her şeyi. Dalgaları görmeyen arabalar, tsunamiye doğru sakin sürüşlerine devam ediyorlardı. Belki de kaçmaya çalışan insanlardı onlar, bilemiyorduk.

Tsunaminin birkaç saniye sonra ulaşacağı karayolunda ise başka bir sürü araba yol almaya devam ediyordu.

Yüzlerce, belki de binlerce hayatın sona erişini izledik hep birlikte. Filmlerde seyrettiğimiz felaketlerin en esaslısını böyle canlı seyrediyor olmak, hepimizi sarsmıştı.

“Bak bak, şu araba tsunamiye doğru ilerliyor!”

“Baksana, karayolunda trafik var. Birazdan suya kapılacaklar!”

“Kaç, kaç! Geri dön, oradan gitme yahu!”

“Ayy gitti vallahi!”

“Nereye kaçsın? Öteki taraf da deniz!”

“Doğru ya, ada burası. Bak kamera arka tarafı gösteriyor şimdi. Gerçekten de iki su arasında bir kara parçası bu!”

“88 bin kişi kayıp diye verdi televizyon. Yazalım bunu mutlaka.”

“Kayıp ne demek? Yani bağlantı kurulamayan, telefonu çekmeyen mi demek? Yoksa suya kapılanları mı kast ediyorlar. Yabancı ajanslara bir bakalım.”

“Baktım ben. Orada da daha fazla bilgi yok.”

“Büyük bir felaket bu!”

“Ne deniyordu böyle felaketlere çocuklar?”

“Kıyamet, armageddon!”

“Ekseni 10 metre kaymış Japonya’nın.”

“Yerin sadece 25 kilometre altındaymış depremin merkezi.”

“Celal Şengör NTV’de. Japonya depremini getirip bizim imam-hatiplere bağlaması birkaç dakika sürdü sadece. Japonlar çok eğitimlilermiş. Eğitim şartmış. Allahım ya!”

“Ne olur depremle yaşamaya alışmalıyız klişesini kimse kullanmasın bu sefer ya!”

“Bizim sıradan kanallar ne gösteriyor?”

“Sıradan derken?”

“Ya gündelik kanallar işte, Kanal D,ATV, Show filan...”

“Açıyorum. Yahu bunlar hâlâ evlilik programı veriyorlar. Bu adamın gözlüğü yeşil mi gerçekten?”

“Yeşil vallahi.”

“Ben manşet lafını beğenmedim.”

“Fena değil aslında.”

“8.9 yahu! Beşinci en büyük depremmiş. 600 atom bombası gücündeymiş. Açığa çıkan enerji Amerika’nın bir aylık enerji ihtiyacına denkmiş.”

“Tamam, 600 atom bombasından gidelim o zaman.”

“Resmi biraz daha geniş açalım bence. Evet, atom bombasından gidelim.”

“Gitti insanlar yahu. Bak yine aynı görüntüyü veriyorlar.

“Azizzz! Çayyy!”

“Burada olsa kaç kişi ölür acaba?”

“Celal Şengör Marmara Depremi’nin 55 katı dedi.”

“Bizim depremde 60 bin kişi ölecek diyorlar. Bu deprem bizde kimseyi sağ koymaz herhalde.”

“On iki seneyi boşa harcadık iyi mi? Bu binaların çoğu tabut. Bak adamların bir binası bile yıkılmadı. Tsunami olmasa can kaybı olmayacaktı neredeyse.”

“Japonya’da bir kişi pencereden atlamış, o da Türk’müş iyi mi?”

“Eve gitmiş, artçı olunca bir daha atlamış camdan.”

“İşe her gün camdan gider artık, alışkanlık olmuş, Allahım ya!”

“Bu iyi değil mi çocuklar ‘Japonya’ya 600 atom bombası’”

“Daha iyi, yarın kıyamet, afet, tufandan geçilmez gazeteler.”

“Tamam, var mı itiraz eden, bağlıyoruz.

***

Hayatın trajedisi de, açmazı da, sihri de burada. Kaybettiklerimizi kenara koyup yoka devam etmek durumundayız. Eve geliyorum gece. Orta parasını dördüncü kattaki Krikor Amca’ya veriyorum. “Nasıl gidiyor?” diyor.

“İyi” diyorum. “Hep aynı. Koşturmaca işte!”

“Eh biz de çok koşturduk gençken. Şimdi sıra sizde.”

Sıra bizde mi? Neden olmasın? Hayırlısı...


markaresayan@hotmail.com

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums