- 25.12.2017 00:00
Kudüs konusunda oluşan ortak hassasiyetin çok değerli olduğunu düşünüyorum. Yenikapı Ruhu’na benzer bir etkisi var ve bu şu anda ihtiyacımız olan en değerli duygu.
En zorlu konulardan birisi, dünyada paradigmanın buharlaştığı bir dönemde ve bunca saldırı alırken toplumsal yapılarımızda ortaklaşmalar yaratmaktır. Çünkü her ev kendi içinden yıkılır veya kendi içinden yükselir.
Bu arada, 19. yüzyıldan beri sistematik olarak toplumsal barışımızın etnik, ırksal, mezhepsel noktalardan saldırı altında olduğunu, esas olarak Osmanlı’ya nihai bitirici hamlenin buradan geldiğini unutmayalım. Şark Sorunu’nun esası buydu.
Yani bir yandan çok sert bir beka mücadelesi vereceksiniz, bir yandan bu müdahalelere karşı savunma/atak geliştireceksiniz, hem ekonomiyi sağlıklı tutacaksınız, hem de topluma güven aşılayacaksınız.
Takdir edilir ki, bu ne kadar güçlü olsa da tek bir liderin, bir partinin taşıyacağı yükten çok daha ağırını ima eder. Şuna emin olun ki, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve hükümet bu konuda olağanüstü bir çaba sarf ediyor. Ve bu bir oy değil, beka mücadelesidir.
Ancak, CHP’nin elinde tuttuğu alanda ciddi bir sorun var. Murat Yılmaz’ın “Muhalefetin iflası: Cinnet siyaseti” yazısında açtığı stratejiyi gütmekle, aslında siyasete ve topluma kamikaze dalışı gerçekleştiriyor. Bunun nedeni çaresizlik mi, kendini bilmezlik mi, öfke mi, tembellik mi?.. Bence bunların hepsi de var. Ama bundan daha öte, ben CHP’nin cinnet siyasetini bilinçli tercih ettiğini düşünüyorum.
Yılmaz’dan özetle, eğer bir toplum eğer onların rasyonalitesine göre davranmıyor, tercihlerini onların istediğince yapmıyorsa, artık atipik, irrasyonel bir toplumdayızdır. İrrasyonel bir toplumda “muhalefet” de rasyonel davranamaz, irrasyonel olmak zorundadır. Toplum, onların istediği gibi davranmamakla meşruiyetini kaybetmiştir. Göbeğini kaşıyan adam gibi seçim sonrası yapılan aşağılamaların nedeni bu düşünceden kaynaklanır.
O zaman, işte FETÖ söylemlerini üstlenmekten, HDP ile flörtleşmekten, ABD’nin Türkiye’yi Suud, BAE, Mısır gibi kontrol etmesini beklemekten, ekonominin çökmesini ümit etmekten başka bir yol kalmaz.
Geçen gün CHP Grup Başkanvekili Engin Altay “İktidar iyi bir şey yapsa da biz bunu takdir etmeyiz” dedi. Tabii orada muhalefetin asli görevinin iktidarı eleştirmek olduğunu ifade etmek de istedi. Ancak CHP’nin bu hali üstüne gelen bu söz bir itiraf gibi.
CHP cinnet geçiren bir kişi gibi eline geçen ne varsa karşısındakinin üzerine atıyor. Bu bir vazo da olabilir, bir el bombası da, çok önemli değil.
Çünkü her gün nefret ve korku yükleyerek kendi tabanlarını da kendi irrasyonel çizgisine çektiler. Bu nedenle Yenikapı Ruhu’ndan da nefret ettiler. İlk çıkışta oradan ayrıldılar. Sözde adalet yürüyüşü, Yenikapı Ruhu’ndan etkilenenleri yeniden cinnet haline döndürmek içindi.
Seçilmiş bir cinnet halinin de tedavisi oldukça güç olacaktır tabii…
Yorum Yap