“Aydın”ların Kara Ormanları’na kar yağdı…

  • 22.10.2015 00:00

 Merkel'in ziyareti, ülke içindeki dördüncü kol faaliyeti yürüten grupların moralini bozmakla kalmadı adeta onları çökertti. Zaten bir haftadır, yok Türksat uydusu, yok yerli otomobil, yok KKTC'ye cansuyu derken arka arkaya gelen aparkatlarla sendelemiş ve yasa bürünmüşken, Merkel'in ziyareti, bu zavallı güruhun güvendikleri Kara Orman'lara kar yağmasına yol açtı.


Bir şansölyenin Türkiye'yi göçmen sorunu için ziyaret etmesi Alman siyaset ve politik düşün dünyasında kahir ekseriyet tarafından olumlu bulunmuşken, ülkemizdeki bir kısım mürekkep yalamış kişinin buna şiddetle karşı çıkmaları ve trollük düzeyinde bir metin ortaya koymaları gerçekten eleştirmeye dahi layık değil.

AP eski parlamenteri Ozan Ceyhun'un dediği gibi, Merkel'in Almanya'da siyasi rakibi yok gibi. Ancak buna rağmen Merkel'in partisi kan kaybediyor, Pegida gibi ırkçı hareketler güç kazanıyor. Birkaç yüz bin mültecinin Akdeniz ve karayolu üzerinden Avrupa sınırlarına yığılması AB'yi ciddi bir krize soktu. DAEŞ'e en ciddi katılımın beyaz ırkçılığa uğrayan göçmen/vatandaşlardan geldiği ortadayken, kıta Avrupası'nın lokomotifi olan Almanya'nın harekete geçmemesi beklenemezdi.

Aslında, bu durum Avrupa ve Batı için bir utanç vesilesi olmalı. Türkiye başlangıcından itibaren bu yakıcı sorunun yerinde, yani Suriye, Irak ve Ortadoğu'nun huzursuz bölgelerinde çözülmesi gerektiği, askeri önlemlerin yeterli olmadığı, Batı'nın Sykes-Picot kolonyal mantığını terk ederek, telafi ve kazan-kazan rejimine geçmesi gerektiğini ifade ediyordu.

Ancak, ABD, AB ve dünyanın geri kalan “demokratik” ülkeleri Türkiye başta olmak üzere Ürdün ve Lübnan'ı bu konuda yalnız bıraktılar. Böyle yapmakla kalmayıp, bu ağır yükün Türkiye içinde başta PKK sorunu olmak üzere siyasi sonuçlar vermesini umdular.

İşte, bizim bu dördüncü kol mürekkep yalamış güruhun ortaklaştıkları proje buydu. Onlar içeriden, diğerleri dışarıdan, AK Parti, Erdoğan ve Davutoğlu'nun meşruiyetinin artık tükendiğine dair bir algı oluşturacaklar, böylelikle siyasi iktidar hem içeride, hem de dışarıda aynı anda yapılan vakumlama ile oksijensiz kalacaktı.

Gezi'den beri planlanan buydu. The Economist'in Sayın Erdoğan'ı III. Selim'e benzettiği o kapağı hatırlayalım. http://www.economist.com/news/leaders/21579004-recep-tayyip-erdogan-should-heed-turkeys-street-protesters-not-dismiss-them-democrat-or-sultan

“Demokrat mı, yoksa sultan mı” başlığı taşıyan kapak, tabii ki Batı'nın kahir ekseriyetini temsil etmiyordu ama içerideki beşinci kola denk gelen dış unsurların bakış ve niyetlerini sarih biçimde izah ediyordu. “Sultan” göndermesi, hani diktatör bile olamayacak denli antimodern bir figürü kolonyal mantıkla yansıtıyor, ama Erdoğan'a da “Sonun 3. Selim gibi boğdurulmak olacak” tehdidini de içeriyordu. Mücadele sertleştikçe, model olarak Kaddafi, Saddam örneklerine geçtiler.

İşte Merkel'in gelişi, Mısır, olmazsa Suriye türünden bir darbe için siyasi operasyon yapanlara “size verilen mühlet doldu” kampanasını çalmış oldu. PKK ve DAEŞ'in ülke içinde hem kantonlaşma hem de Kürt ve Alevi fay hattı yaratma çabası da çok şükür sonuç vermemiş durumda. Ankara saldırısını sadece 1 Kasım'a yönelik görmek analizde kısa düşmek anlamına gelir. Türkiye üzerine oynanan oyun, seçimlerden öte, ülkede fay hatları yaratarak ameliyat yapma amaçlıdır.
Dış politikada Erdoğan, Davutoğlu ve AK Parti'yi düşürmek için oluşan ara konjonktür, Batı'nın Türkiye konusunda gerçeklere dönüşü ile kapanıyor gözükmekte. Bu zavallı aydınların çıldırması da bu fırsatı da ellerine yüzlerine bulaştırmış olduklarını görmelerinden.

Daha önce yazmıştım. İki milyon üç yüz bin talihsize ensar olmak, bizim sonuçlarından bağımsız olarak yaptığımız bir iyilik hareketiydi. Ancak bu ahlaki tepkinin sonuçları olmayacak anlamına gelmiyordu. Suriye konusu Türkiye'nin canını çok acıttı. Ancak insani ve ahlaki duruşumuz, on yıllar beklemeye gerek kalmadan karşılığını görüyor. Biz bunu hesaplamadık; ama bugün Avrupa sınırlarına dayanan mülteciler, Türkiye'nin önemini bir kez daha dünyaya hatırlatırken, AB üyeliği dahil pek çok konuda tıkanmaları aşacak anahtar rolüne sahip oldu.

Hayat böyle. İyilik yapan iyilik, kötülük yapan kötülük bulur. Vicdanını temiz tutan, kendisi için istediğini başkaları için de isteyen bir ahlaki duruş, iddiaların aksine, bu dünyada güvenebileceğimiz en sağlam ahlaki kriterdir.
Halkımızı ve liderlerimizi gönülden kutluyorum.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yorumlar (2)

  • kamil küçüközdemir
    kamil küçüközdemir
    10.03.2018 15:15

    yıl olmuş 2018 şuan bile dil sayılmayan bir şeyi dünyanın il ve ana dili yapmışlarya gülmemek zor demekki ordaki kiliseleride yapanlar ve tapanlar dogrumu ne cahil yazar ve gazeteciler varki bu kadar çok şaçmalıyorlar koça googlede arat bir tane daha böyle yazı bulamassın nerdeyse tögbe haşa Allah cc da peygamberimizle bu dilde konuştu diyecekler yarı arabca yarı türkçe yarı ibranice toplama bir dilden bahsediyorsunuz o bölgede doguda o dönemde kimler yaşamış onu bilin ona göre konuşun türkler orta asyadan gelmiş ya kürtler hep dogu anadoludamı imişlerdi biryerdenmi gelmişler daglar taşlar sabittir olay cudi degil diyebirmiyizki istanbul şuan türklerin bizim istanbulu biz kurduk ayasoyyayı biz yaptık biz sonra geldik aldık oraları lütfen insanları yanıltmayalım.

  • fırat özçelik
    fırat özçelik
    21.07.2017 17:13

    kuranda hz nuh gemisi cudidedir heytika kyü 80 ler demek gemiden 80 iman etmiş insan iner nuh peygamber kabri cizrede cidi kelimesi yer kara bulduk kürtçede ağzında zeytin dalı ile gelen güvercin mardin derikte sadece yetişen zeytin dir şu an sadece derikte yetişen zeytin hala binlerce ağaç var mardin bölgesinde safan vede ve haman aşiretleri vardır vede bunlar nuhun soyundan olduğunu söylerler çoğu bilim adamı bu gün tufan olsa dünyanın konumu nedeniyle cudi dağı ve etrafının sular altında kalmayacağını söylemektedirler kaldıki bunu kuran-ı kerim yazıyor incilde yazıyor tevrata yazıyor hata bu dinlerden önce zerduşi ve ezidiliktede tek tanrı hükmü ve bahsi geçmektedir şu anki müslüman kalabalık kuranı okumadan tarafsız gerçek bilgi sahibi olmadan camiye gidip namaz kılması müslüman olduğu yargısı çıkmaz vede mesele kürt olunca ne hikmetse ırkçılığı tutar zavalı bihaber müslüman kürdün devlet sahibi olmamasının tek sebebi kavmiyetçi bir toplum değilde evrensen bir toplum değerine sahip olmalarından kaynaklıdır unutmayalım kuranı kerim sadece arap yada türke vs gönderilmemiştir kutsal kitap evrensel bir bildirgedir tüm insanlara gönderilmiştir eğer kürtler hiç birşeyse ozaman allah kürdü niye yaratırki bu ırkçı söylem sahipleri camiye gideceklerine önce akılarını bir gözden geçirmeleri lazım bu kafa sizi bir yere götürmez kürdü ermeni yaparlar yahudi yaparlar malesef ermeniler ve yahudiler her alanda müslümanlardan daha ileri vededinleri ne kadar tahrif edilmişsede dinlerine çok bağlı insanlar .

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums