Demirtaş bir Adams değil, sanırım olamayacak da...

  • 19.02.2015 00:00

 Güvenlik Yasası paketi için kopartılan gürültünün içerikle ilgisinin olmadığını ifade ederek söze başlayalım. Ancak ilginç bir koalisyon bu vesileyle de tekrar zuhur ediyor. HDP, PKK , CHP ve MHP aynı saftalar.

Bu güvenlik yasası paketi, Kandil’in bir iç savaş çıkarma girişimine karşı hazırlanmıştır. Bunu bal gibi CHP de, MHP de, HDP de, PKK da biliyor. Siirt’te içinde altı kadın bulunan sivil aracı RPG ile patlatan, şu ara uçaksavar edinen bir örgütün molotofa işi düşmez herhalde.

Bu paket 6-7 Ekim’de Kandil ve HDP’nin çağrısıyla 52 vatandaşın vahşice ölümüne yol açan kalkışmaya bir daha yeltenilmesin diye çıkarılıyor.

Bunu bal gibi CHP de, MHP de, HDP, PKK da biliyor.

Ancak savaşan bir PKK, bu beş benzemelerin bağlantı kayışı... Ülke yönetiminin halk iradesine geçmesini istemeyen kim varsa, savaşan PKK’nın arkasına hizalanmış vaziyette. Ümit ediliyor ki, Çözüm Süreci çöker, Öcalan etkisizleştirilir, böylelikle Kürt mahallesi olmadan olmayacak sokak hareketleri/içsavaş başlatılmış olur.

İşte Güvenlik Yasa Tasarısı karşısındaki ittifak bununla alakalı. Nasıl 6-7 Ekim’de Kobani kaldıraç olarak kullanıldıysa, şimdi de güvenlik paketi istismar ediliyor.

3 Ocak 2013 gününden beri, sağ olsun HDP’den sürece zerre kadar destek gelmediği gibi, sürekli dezenformasyon politikası izlendi. Hep karamsarlık yaydılar. Müzakerenin tek muhatabı olan hükümete sürekli tehdit savurdular. Savaş sözü ağızlarından eksik olmadı.

HDP Kandil’in yansıması, bunu biliyoruz. Bu ne kadar hafifletici bir sebep, onu bilemem. Oysa bu süreçteki temel formül; şiddetin bitmesi, siyasetin güçlenmesi idi. Bu durumda HDP’nin güçlenmesi, Sayın Demirtaş’ın 52 insanın öleceği çağrılar         yerine, Kandil ile devlet arasında süspansiyon görevi yapması gerekiyordu.

Dün Abdülkadir Selvi, “HDP’nin başında bir Gerry Adams olsa, çözüm sürecine çok olumlu katkısı olurdu” diye yazıyordu. Yani IRA’nın siyasi kanadının liderinden bahsediyordu.

Maalesef öyle bir sivil/cesur lider çıkartamadı Kürt hareketi. Leyla Zana’yı “Bu sorunu Erdoğan çözer” dediğine pişman ettiler. Öcalan’ı etkisizleştirmek, “devletin adamı” ilan etmek için el altından çalıştılar.

Oysa 4 Şubat’ta İmralı’ya giden HDP Heyeti’ne Öcalan “Silahlı mücadelenin bitirilmesi çağrısı yapılması ve silahsızlanma kongresi toplanması”nı içeren bir mesaj vermişti. Cumhurbaşkanı, Başbakan ve çeşitli hükümet çevrelerinden gelen “Her an müjdeli bir gelişme olabilir” açıklamaları da bununla bağlantılıydı.

Demirtaş ve heyet, işte bu tarihi mesajı günlerce sır gibi sakladı. Ama KCK’dan gelen zehir zemberek mesajları anında açıklamak için hiç tereddüt göstermezlerdi. 3 Ocak 2013 günü adaya giden ilk heyet de, Öcalan’ın “Silahlı mücadele dönemi bitti” açıklamasını saklamıştı. Demirtaş grup toplantısında sinirli jestlerle mesajı reddetmişti.

Nitekim evvelki gün, Demirtaş çağrıyı önce doğruladı, sonra 10 madde arkasına sığındı, ardından da KCK “Süreç bitme noktasında” açıklaması geldi.

Basit bir soru soralım: Neden? Süreci bitirecek hangi haklı gerekçe var?

Biz gerekçe bulamadığımız için, sorunun cevabını Cengiz Çandar’dan alalım.

“Ama, Çözüm Süreci’nin “İmralı+Kandil” tarafı ne karşılığında, “devlet tarafı”nın anladığı ya da istediği “tahkim edilmiş ateşkes”e “peki” diyecek?

(...)

“Kürt siyasi hareketi”nin, geçmişte bunca bedel ödendikten sonra ve hele 2015 yılı itibarıyla “Kobani deneyimi”nin yaşanması üzerine, “çıtanın bu kadar düşük tutulacağı” bir “sonuç”la yetinmesi ve bunu “çözüm” olarak benimsemesi ve benimsetmeye çalışması beklenemez.

(...)

“İktidar, Öcalan kartını çok hor kullanıyor ve kontörler bitme sinyali veriyor... Sanki Kandil ve HDP yaramaz çocuk ve Öcalan da onların kulaklarını bükmek için habire devreye sokulan öğretmen.” (Amberin Zaman’dan alıntı.)

(...)

HDP, seçim döneminde kıyasıya çekişirken, “Kürt sorununa dair elle tutulur ve sağlam güvenceler elde etmeden” Tayyip Erdoğan’ın mutlak iktidarına “yeşil ışık” yakar mı? (“Kobani sonrası gerçekler ve ‘gerçekçi’ olma gereği”, 08.02.2015)

Çandar bu yazısında Demirtaş’a güzellemeler yapmaktan imtina etmemiş. Öcalan iktidarın istediği gibi kullandığı bir kukla, Demirtaş da parlak/gerçekçi lider olarak resmediliyor.

Öcalan’ın 2013 Ağustos ayındaki İmralı görüşmesinde Demirtaş’a söylediği cümleler ile yazıyı bitirelim ki, taşlar yerine otursun.

“Seni liderliğe hazırlıyorlar, farkında mısın? Anladım, heveslisin, liderlik yapabilirsin ama ben önderlik tedbirlerimi çoktan aldım, bunu da bil.”

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yorumlar (1)

  • Hrac Madooglu
    Hrac Madooglu
    8.11.2014 20:43

    Etyen Mahcupyan liberal degil sayin yazar. Markar Esayan hic degil. Bunlar AK Partiyi kayitsiz - sartsiz destekleyen, hatalara kulp takmaya cabalayan veya gormemezlikten gelen kose yazarlari. Turkiyeli Ermenilerin bunlara kizmasinin nedeni de AK Part yanlisi olmalari degil. Once Etyen Mahcupyan Ermeni Cemaatini hedef gosteren 5 yazi yazdi. Ermenilerin Muslumanlari asagiladigini ve Kemalistlere sempati duydugunu iddia etti. Ermenilerin AK Partiyi desteklemesi gerektigini ve esit vatandas olmak istiyorlarsa baska careleri olmadigini iddia ederek toplum muhendisligi yapmaya kalkti. Tepki gorunce de terbiyesizlik edip "palyacolar" diye hakaret etti. Turkiyeli Ermeniler palyacoymus. Arkasindan Markar Esayan ayni temayi isleyen 3 yazi yazdi. isi daha da ileri goturerek bir zamanlar Hrantla birlikte calistigi Agos gazetesini hedef gosterdi. Bu yuzden antipati topladilar.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums