Yurtta vesayet dünyada vesayet

  • 8.09.2013 00:00

 Bir süredir, izlemeyi bıraktığım CHP'yi yeniden yakın takibe aldım. Çünkü CHP'de önemli şeyler olduğunu düşünüyorum.

Öncelikle, Gezi krizi ile birlikte Kemal Kılıçdaroğlu döneminin kapandığını tahmin ediyorum. Bundan memnun değilim, çünkü Kemal Kılıçdaroğlu bence 'bu CHP' için olabilecek iyi isimlerden birisiydi.

'Çarkları' çok gündeme geldi ve eleştirildi ama, bu aslında onun statükocu CHP çizgisinin dışına çıkma eğilimini de gösteriyordu. Ama bunu yapmak için hem yeterli kararlılığı, hem de gücü yoktu. Liderliğe bir kaset komplosu ile tayin edilmesi, gücünü belirleyen önemli bir etken oldu. Deniz Baykal'a kaset komplosunu kim tezgâhladıysa, CHP'nin gerçek yönetimi de onların elindeydi çünkü.

Sanırım hala da öyle…

CHP'yi yeniden izlemeye başlamam ise, şu meşhur yurtdışı ziyaretleri ve Mustafa Sarıgül'ün adaylığı ihtimali nedeniyle.

Esed'e daha önce gönderilen 'güven' heyetleri ile başlayan bir süreç bu. Bu 'yeni' stratejinin Gezi sonrası yerel seçimler öncesi vites yükselttiğini düşünüyorum. Bir sonraki ziyaret de sanırım Filistin görünümlü İsrail olacak.

Bu stratejiyi Gezi krizine bağlamamın nedeni ise, AK Parti hükümetinin imajına sağlam bir operasyon sayesinde dış dünyada zarar verilmiş olması. CHP 'stratejistleri', burada açılan imkan alanlarını görmüş gibiler. Yurt içinde iktidar olmaya yetmeyen güçlerini yurt dışından tahkim etmek şeklinde özetlenebilir bu.

Yurtta vesayet, dünyada vesayet…

Herhalde herkesten akıllı olamam. Zira resim çok net. Ziyaretlerin adresleri, Erdoğan'ın imajının saldırı aldığı noktaları sembolize ediyor. Dünyaya verilen mesaj ise şu: 'Erdoğan'ı gözden çıkardınız, bakın biz göreve hazırız. Üstelik size ne kadar da benziyoruz.'

Bu çerçevede İstanbul'un 'düşmesi' çok hayati. Nedense herkes, yerel seçimlerde İstanbul'u kaybedecek bir AK Parti'nin tükeniş sürecine gireceği konusunda net. Ben buna katılmasam da, ciddi bir sarsıntı olacağı öngörülebilir.

Burada ise koçbaşı olarak Mustafa Sarıgül sahneye çıkarılıyor gibi. Sarıgül ise çeyrek yüzyıldır 'Atanamayan Türkiye'nin yeni lideri' olarak muhtemelen en avantajlı konumu hesaplıyor olmalı. Artık bu stratejiler kimler tarafından hangi toplantılarda oluşturuluyorsa, ne CHP tabanı, ne de Kılıçdaroğlu ile ilgililer.

Çünkü CHP bir bürokrasi partisi. Karaoğlan dönemi dışında da hep böyle oldu. Özdemir Asaf dizelerini andırır şekilde, 'CHP değişmez, değişirse CHP olmaz' derken bunu kast ediyorduk.

Sarıgül'ü parlatmak için, aşkından öldükleri, Gezi'deki performansı nedeniyle kahraman ilan ettikleri Sırrı Süreyya Önder'i bile gözden çıkarmış gibiler. Bu konuyu geçen günkü yazısında Hilal Kaplan çok iyi izah etmişti. Tekrara girmeyelim.

Kürtler her zamanki gibi bu tahlillerde de 'aşağılanıyorlar.' Kürtlerin bir ıslıkla çağırılan yere koşacakları varsayımı bu… Kibirli bakış hiç değişmiyor ve tuzak oluyor kendilerine. Sırrı Süreyya Önder'in tasfiye edilmesiyle, Kürt oylarının Sarıgül'e gideceği varsayılıyor. Yıllardır Kürt sorunu konusunda -diğer hiçbir kırmızıçizgili meselede de- tek bir çift sıkı lafını duyamadığımız Sarıgül'ü öne çıkarma kampanyası da eli kulağındadır.

Kandil'in yeni bir numarası Cemil Bayık'ın Gezi açıklamalarındaki ulusalcılara göz kırpışı da bu resmi tamamlıyor gibi gözüküyor. Oysa yanılıyorlar. Bayık, kendince 'siyaset' yapıyor. Ölçüyü kaçırsa da, AK Parti'ye 'seçenekleri' hatırlatıyor. Çünkü Gezi'de görüldüğü gibi, Kürtlerin içinde olmadığı bir denklem Türkiye'de pek tutmuyor. S. S. Önder'in Gezi'de sokağa çıkmayan Kürtlere 'patlaması' sonrasında Ahmet Türk'ün ona verdiği cevabı, Ertuğrul Özkök'ün 'Demokrasi aşkına Kürtler sokağa insin' çığlıklarını hatırlayın yeter.

Kürtlerin nedense her zaman çatışanı, öleni, mağdur olanı makbul, siyaset yapanı değil. Öcalan ise bunu çoktan görmüş vaziyette. Umarım bu tarihi süreci Bayık gibi siyaset acemilerine teslim edip, 'küçük faydalar' için 'büyük faydayı', yani barışı heba edecek yanlışlar yapmazlar.

Çünkü Kürtler, ciddi anlamda sözde liberallerin, sosyalist görünümlü Kemalistlerin ve beyaz imtiyazlıların muhasarası altındalar.

Beni o meşhur toplantılarına çağırsaydılar onlara özetle şunu derdim: 'Artık bu zelil oyunlardan vazgeçin. Değişime ayak uydurun. Siyaseti halkla yapın, gücünüzü halktan alın. Çözüm üretin, proje geliştirin, ev ev dolaşın, İslam'a alerjili, darbeci geçmişinizle yüzleşin ve artık ne olur biraz ahlaklı olun.'

Özetle, CHP'de yeni bir operasyon yapılıyor. Tüm bunlar 'siyaset yapma' tanımının içine girer mi bilemem.

Ama ahlakın ve vicdanın dışında kaldığı kesin.

Twitter: @markaresayan

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums