‘Erken zafer telaşı mı’

  • 4.01.2012 00:00

 Doğu ve Güneydoğu illerinde, terör olayları nedeniyle 1987’de ilan edilen Sıkıyönetim ve akabinde Olağanüstü Hal durumu, 15 yıl sonra, 2002 yılında resmen kaldırıldı. Ancak, TSK’nın, halen uygulamasını sürdürdüğü “geçici güvenlik bölgeleri,” nedeniyle olağanüstü durum bölgede fiilen devam ediyor. Bu geçici güvenlik bölgeleri, doğal olarak orada yaşayan vatandaşların seyahat özgürlüğünün kısıtlanması dâhil önemli ölçüde hak ihlallerine yol açıyor. Nitekim Ali Karabulut adlı bir vatandaş, köyü geçici güvenlik bölgesi kapsamına alınınca bu kararın iptali için dava açmıştı. Geçen yıl aralık ayında davayı kazanan Karabulut, şimdi artık Dersim’in Nazımiye ilçesine bağlı Büyükyurt Köyü Dokuzkaya Mezrası’na gidebiliyor.

Akla şu soru geliyor; “Ciddi bir hak ihlali anlamına gelen geçici güvenlik bölgeleri, bölgede PKK ile devam eden düşük yoğunluklu çatışma gerekçesiyle ilan edilmeye devam edilirken, bir grup örgüt mensubunun sınırdan giriş yapacağı istihbaratını alan güvenlik güçleri, terörist zannedilerek öldürülen ancak sonradan kaçakçılık yaptıkları anlaşılan 35 masum sivil vatandaşın, bir süreliğine söz konusu bölgeden geçişlerine neden yasak getirmedi?”

PKK’nın Suriye uyruklu teröristi Fehman Hüseyin ve beraberindeki kalabalık bir grubun, sivillerin hava akınlarıyla 28 aralık sabaha karşı öldürüldükleri Irak sınır bölgesinden Türkiye’ye eylem için geçecekleri algısı nasıl güçlü bir şekilde oluşturulmuşsa artık, adeta “gözler kararmış,” vatandaşların bir süreliğine bölgeden giriş çıkışlarına ara verilmesi akıl edilmemiş.


“Acaba, hava operasyonları yapılırken, Fehman Hüseyin adı öne sürülerek erken zafer ilan etmek isteyenler mi oldu?, Kimi danışmanları, uluslararası bazı istihbarat servisleri olduğu kuvvetle muhtemel PKK bu işten nasıl bir çıkarım sağladı?,” gibisinden Uludere olayında aydınlığa kavuşması gereken pek çok soru var. Bu sorulara tatmin edici yanıtlar verilmezse Kürt sorunu maalesef daha da ağırlaşacaktır.


Tüm soru işaretlerine, şeffaf bir yargı marifetiyle yanıt aranmasına destek verdiği anlaşılan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, dünkü konuşmasında, Taraf gazetesinin Uludere olaylarıyla ilgili yayın politikasına sert ve acımasız eleştiriler yöneltmesini gerçekten anlamak mümkün değil. Zira bu gazete sayesindedir ki, belgelerin tümüyle imha edilmesine fırsat verilmeden Erdoğan ve partisini hedef alan Balyoz gibi darbe planları uygulamaya konmadan engellenmiştir, daha niceleri engellendiği gibi.

Hatırlayın, istifa eden Genelkurmay eski Başkanı emekli Orgeneral Işık Koşaner, kendisine ait olduğunu teyit ettiği ve geçen ağustos ayında internete düşen ses kayıtlarında, Balyoz belgelerinin TSK’da imha edildiğini teyit ederken buna rağmen dışarıya sızmış olmasından dolayı hem de hayıflanarak, “bu belgeleri namerde kaptırmışız,” diyebiliyor. İşte bu namert gibi ağır ifadeler siviller için kullanılır ki, bu da askerin sivile maalesef aşağılayıcı, sindirmeci ve hakaretamiz bakış açısını yansıtır. Arka planında var olan bu bakış açısı –ki tecrübemle kanıtlanmıştır– vatandaşı mağdur eden, özensiz bir biçimde geçici güvenlik bölgesi ilan edilmesinde sakınca görmezken PKK’nın geçeceği duyumları alınan bölgenin, bir süreliğine sivillerin geçişlerine ara verilmesini akla getirmez.

Son yıllarda Kuzey Irak’a düzenlenen hava operasyonlarında sivillere zarar gelmiyorsa bileniz ki bu, ABD’nin getirdiği koşullar ile mümkün oluyor. Aksi takdirde ABD, 2007 yılından bu yana Türkiye’ye sağladığı ve PKK faaliyetlerinin ânında izlendiği kritik öneme sahip anlık istihbaratı keseceğini yazılı olarak güvenceye almış bulunuyor.

 


GES komutası MİT’te, kadro asker

Ankara’daki Genelkurmay Başkanlığı Elektronik Sistemler (GES) Komutanlığı, nihayetinde, olması gereken yere sivile geçti. Bu geçiş tabii ki sancılı oldu zira asker uzun süre, tekelindeki ülkenin bu en gelişmiş dinleme üssünün MİT’e devrine direndi, ta ki Başbakan Erdoğan devreye girinceye kadar.Nihayetinde yakınlarda MİT’e devredilen –ki halen bütünüyle üssün bu kuruluşa devredildiğini bilemiyoruz– GES’in başına telekomünikasyon uzmanı bir MİT yetkilisi getirilmiş. Bu üste görevli asker kişilerin tayinleri çoktan yapılmış ama bir kısmı GES’te kalmış. Zira bu üsteki elektronik sistemlerin işleyişini sivil görevlilere öğretmeleri lazım. Öğretirler umarım.


GES üzerinde MİT’in denetimi ne kadar olacak, sorusu yanıt verilmeye muhtaç.

Türkiye’nin sivilleşme yolunda en önemli eksikleri arasında, güvenlik ve askerî konularda uzman kadro yetersizliği bulunuyor. Bu eksik giderilmedikçe askerin aktaracağı bilgi ile yetinilmek zorunda kalınacak. Boşuna demiyoruz, askerî alanda yapısal reformlar yeniden başlasın ki seçilmişler muktedir konuma, o da ancak zaman içinde geçebilsin.


Muhalefetin demokrasi derdi zaten yok bari siz, Sayın Başbakan ve AK Parti ekibi, Taraf’a yükleneceğinize, reform ruhunuzu yeniden canlandırın ki apartta bekleyen darbeseverlerin hevesleri kursaklarında kalsın.


loglu@superonline.com

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums