Özgürlüğün adı bile yok artık

  • 27.11.2015 00:00

 Gazetecileri özgür olmayan toplumların vatandaşlarının da özgür olmaları düşünülemez.

Ne var ki, geçenlerde yapılan bir ankete göre, toplumun yarısı, hükümetlerin icraatlarının eleştirilemez olduğu düşüncesinde. Eleştirmeme, hesap sormama kültürünün bedelini sonuçta hepimiz ödediğimiz halde toplumun önemli bir kısmının bu ürkekliği bir hayli sorunlu. Bu düşünce yapısı 21'inci yüzyıl Türkiye'sine, eleştirilerin yasaklandığı dönemlerden kalan bir miras. Mevcut iktidar bu mirası tepe tepe kullanıyor, çağdaş bir devlete yakışır biçimde özgürlüklerin önünü açmak yerine. Artık gazetecilerin cumhurbaşkanına hakaret, casusluk vs. gibi zorlama suçlamalarla kovuşturma geçirmediği tek bir günümüz geçmez oldu. Dün de böyle bir gündü işte. Today's Zaman Genel Yayın Yönetmeni Bülent Keneş hakkında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a, paylaştığı yazı ve yaptığı açıklamalarda hakarette bulunduğu iddiasıyla 8 yıl 2 aya kadar hapis cezası istemiyle iddianame hazırlandı.

MİT'e ait TIR'ların, Suriye'deki radikal gruplara silah taşıdığı iddiasına dair belgelere dayalı haberler yapan Cumhuriyet Gazetesi'nin Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve gazetenin Ankara Temsilcisi Erdem Gül de dün tutuklandılar. Dündar ve Gül,  Ocak 2014 tarihinde durdurulan MİT TIR'larına ilişkin görüntülerin Cumhuriyet gazetesinde yayımlanmasına ilişkin “casusluk, darbeye teşebbüs ve terör örgütüne üye olmak” suçlarından yargılanıyorlardı.    

Oysa, icraatların şeffaf bir süreçten geçtiği toplumlarda, örneğin, durdurulan TIR'lar meselesine yayın yasağı getirilmeden soruşturulur ve tam tersine Türkiye'nin bugün Suriye batağına sürüklenmesinin nedenlerinin araştırılmasına vesile olabilirdi. MİT TIR'ları meselesi, bağımsız ve tarafsız bir yargı sürecinden geçirilmiş olsa idi kimi yetkililer hatalarından dolayı yargılanır ve bugün belki de Rus uçaklarının Türk jetleri tarafından düşürülmesine giden tehlikeli süreci yaşamamış olurduk.  Keza Keneş davasında da, eleştiri niteliğindeki yayınlardan ilgili makamlar ders çıkartma olgunluğunu gösterebilirdi.   

Ama Türkiye'de artık kimi kişisel çıkarlar uğruna, yapılan yanlışların üstünün örtülmesi adına yargı araç olarak kullanılıyor.

Geçmişte  de muktedirlerin ya da iktidarların, hatalı icraatlarının üstünü örtmek için yargıyı vatandaşlar aleyhine dava açtırmak için kullandığı pek çok olayı biliyoruz. Devlet olanaklarını vatandaş adına kullanarak hatalı işlemler yapan ama toplumun çeşitli kesimlerine bedel ödeten olaylarda soruşturulması gerekenler artık sistematik biçimde korunuyor, doğruları yazan gazeteciler yargı baskısıyla sıkça susturuluyor.

Dedim ya artık gazetecilerin soruşturma geçirmedikleri tek bir gün yok gibi.

Yalnızca gazeteciler mi? Sosyal medya kullanımının yaygınlaşmasıyla birlikte akademisyenler, devlet memurları, vatandaşlar, küçük yaştaki çocuklar mahkeme önüne çıkartılıyor.  Amaç sindirmek, susturmak. Böylece hepimizin geleceğini olumsuz yönde etkileyen keyfî politikaları sınırsız, sorumsuz sürdürebilmek. “Devlet sırrı” gibi muğlak bir kavramın arkasına sığınılıp ya da hakaret iddiasıyla toplum raptuzapt altına alınıyor.

Gazeteci özgür değilse toplum da özgür değildir. Vatandaş biraz kımılda, hakkına sahip çık…

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums