Baraj altı, benzersiz şiddeti körükler

  • 23.09.2015 00:00

 Hafta sonundaki, “Teröre Karşı Tek Ses” adı altında düzenlenen mitinglerin, teröre karşı toplumu birleştirmek yerine bir parti kampanyasına dönüştürülmüş olması ve özelinde Türk-Kürt, genelinde ülkedeki kutuplaştırmayı derinleştirici niteliği kaygı verici.

7 Haziran seçimlerindeki ötekileştirme üzerinden kutuplaştırma ve düşmanlaştırma arka planına şimdi de 1 Kasım seçimleri yolunda terör eylemleri üzerinden ayrıştırmalar eklendi. Bu noktada Metropoll araştırma şirketi Başkanı Özer Sencar'ın, önceki gün CNNTürk'te yaptığı açıklamada, “Bu seçimde hükümetin, daha önce kullanıp işe yaradığını düşündüğü kutuplaştırma politikasını, bu seçimde de sahneye koymak istediği ve bunun için de terör olgusunu kutuplaştırma olgusu olarak kullanmayı istediği ve düşündüğü” yolundaki saptaması dikkate değer. Anket sonuçları doğruya yakın çıkan isimlerden Sencar'ın, 1 Kasım'da terör üzerinden hem HDP'li seçmenin hem de MHP'li seçmenin ikna edilmeye çalışılacağını, PKK ile bağlantısı olduğu iddia edilen HDP'nin şeytanlaştırılarak, baraj altına çekilmeye çalışılacağı saptaması da iktidarın açıklamalarıyla örtüşüyor. Örneğin, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun, hafta sonundaki, parti propagandasına dönüştürülen terörü kınama mitinginde, vatandaşa, “HDP'yi baraj altında bırakın” çağrısı, iktidarın seçim stratejisi hakkında önemli ipuçları veriyor. Ne var ki bu strateji, 1 Kasım seçimlerinde AKP aleyhine geri tepme ihtimalini artırıyor. Asıl önemli olan husus, Türkiye'nin çıkarlarına ters düşen, HDP'nin baraj altında bırakılmasına dayalı bu stratejinin, 30 yıllık terörle mücadele adı altında yürütülen düşük yoğunluklu çatışmada benzeri görülmemiş bir PKK şiddetini körükleme tehlikesini içinde barındırıyor olması.

Kürtlerin çoğunluğu, HDP'nin 7 Haziran seçimlerinde barajı aşıp, parlamentoya parti olarak girmesine çok sevinirken hükümetin, ekimde, Suriye Kobane'deki Kürtleri IŞİD terör örgütünün insafına bırakmış olmasından hiç mutlu olmadı. Kobane olayı hükümet açısından bir hataydı. Keza, Suruç ve iki polisin öldürülmesi olaylarının hemen sonrasında PKK'ya karşı çatışmaların başlatılması büyük bir stratejik hata oldu. Şiddetin, Türkiye'ye getirdiği maddi ve manevi yükün ağır olduğunu biliyoruz ama gerçek boyutlarından haberdar değiliz. Bırakın halkı milletvekilleriyle bile çatışmaların seyri konusundaki gelişmeler şeffaf biçimde paylaşılmıyor, pek çok soru yanıtsız kalıyor. Örneğin, şayet güvenlik güçleri, barış süreci boyunca PKK'nın silahlandığını biliyor idiyseler neden bugün, Dağlıca, Iğdır olsun güvenlik zafiyetleri kuşkusu, yani PKK'ya hazırlıksız yakalanıldığı kuşkuları ayyuka çıkmış durumda.

Diğer yandan, her ne kadar HDP eş başkanı Demirtaş, PKK'ya silahlarını bırakması yolunda çağrıda bulunmuş olsa da şiddetin yeniden başlamış olması, partiye oy kaybettirecek nitelikte. Ama büyük ihtimalle baraj altına düşürmeyecek bu oy kaybı, özellikle seçim sandıklarının çatışma alanlarından başka yerlere taşınması sonucu seçmenin sandığa yani oya erişiminin zorlaşmasıyla olacak gibi. Dolayısıyla 7 Haziran seçimlerinde olduğu gibi sandıklara sahip çıkılması kritik öneme sahip.

Ama bir şekilde, demokratik olmayan yollarla, 1 Kasım seçimlerinde HDP'nin barajı geçmesinin engellenmesi, 2016'nın kışını takip eden dönemin, PKK çıkışlı şiddetin, benzeri görülmemiş boyutlarda gerçekleşmesi tehlikesini doğuracak, aman dikkat.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums