Ferguson’u Gezi’den ayıran fren-denge sistemi

  • 27.08.2014 00:00

 Ferguson, ABD’nin Missouri eyaletine bağlı St Louis şehrinde Afrika kökenli Amerikalıların yani siyahilerin ağırlıklı yaşadığı bir banliyö. Bu banliyö, Michael Brown adlı 18 yaşındaki siyahi gencin beyaz bir Amerikalı polis tarafından silahla vurularak öldürülmesinden sonra başlayan gösterilerle dünyaya adını duyurdu.

Kimi Türk medyasında, Ferguson’da bir gencin öldürülmesinde polisin rolü ve zaman zaman şiddet içeren gösteriler, Gezi olaylarında iktidarın çok yanlış politikalarının aklanması amaçlı haberciliğe dönüştü.

Anımsanacağı üzere, geçen yıl mayıs sonlarında İstanbul Gezi Parkı’nda, rant kokan yapılaşmaya karşı çevrenin korunması için başlatılan gösteriler, iktidarın son derece yanlış okuması sonucu hükümet aleyhtarı gösterilere dönüşmüş, aralarında 16-17 yaşlarında gençlerin de bulunduğu 8 kadar kişi, polisin aşırı güç kullanımı ortamında ölmüş, yüzlercesi de yaralanmıştı.

İktidarın, polisin aşırı güç kullanımını teşvik edici açıklamaları ve hatta olayın büyümesinde rolü olan polislere, “destan yazdılar,” diyecek kadar kışkırtıcı bir söylem içine girmiş olması bile kendi başına ilgili ülke karar vericilerinin, Ferguson ve Gezi olaylarını ele alış biçimleri arasındaki derin farkları ortaya koyuyor.

Neticede, Ferguson’da polisin ve iktidarın yanlışları, Gezi olaylarının bastırılış biçimini zaten haklı çıkartmaz.

Ferguson ile Gezi’nin yönetiliş biçimini birbirinden ayıran en önemli nokta ise, Amerikan devlet sisteminde, şu demokrasilerin olmazsa olmazı olan şeffaflık, iyi yönetim ve hesap verilebilirlik ilkelerinin dolayısıyla kuvvetler ayrılığı bağlamında fren ve denge mekanizmasının çalışıyor, bizde ise çalışmıyor olması.

Amerika’da yaşayan akademisyen arkadaşım, Ferguson’u tetikleyen derin unsuru ve demokratik sistemin bu banliyödeki olayda nasıl çalıştğını şöyle anlatıyor:

“Burada da (ABD) polisin militerleşmesi ile Afrika kökenli Amerikalılara yönelik adaletin eksik olduğu gibi meselelerle  uğraşılıyor. Ferguson olayının bu teknik boyutunun yanında gerçek bir mesele var ki derinde, konuşulmuyor, gizli. Çünkü bu konuşulmayan konu “racism” yani ırkçılık. Her yerde var. Komşularımızın hepsi ırkçı ve Obama aleyhtarı (Obama da zenci bir baba ile beyaz bir anneden olma). Konuşmalarda bu ırkçılığın ipuçlarını alıyorsun. Ne var ki açılım yapan mekanizmalar hemen devreye giriyor ve bir nebze rahatlatıyor. Umutsuzluk iklimini kırıyor. Örneğin, feci ırkçı bir polis örgütü ve yerel savcı var Ferguson’da. Bu inanılmaz cinayetin soruşturmasını ve ön mahkeme safhasını bu ırkçı teşkilatın yapması durumunda ortalık kan gölüne döner. Hemen federal devletin çatısı devreye giriyor ve ikinci bir paralel soruşturma açıyor, ikinci bir otopsi yaptırıyor ve Demokrat Partili vali, yerel polisi bu işi soruşturmaktan geri çekerek, yerine Highway Patrol polisi ve başındaki siyahi polis yöneticiyi atıyor. Bu siyasi polis şefi,  vicdanının sesini dinleyerek şehirde göstericilerle yürüyor, el sıkışıyor. Herkesle sohbet ediyor. “Fikir özgürlüğü ve gösterilere saygılıyız.” diyor. Federal adalet bakanı şehre gidiyor. Sivil toplum kuvvetli. Hemen şehre akıyorlar. Araya yağmacılar ve Taksim Gezi’de olduğu gibi kriminal unsurlar da giriyor bir-iki gece ama sonuçtan umutlu herkes. İşte bu, Checks and Balances mekanizması (Fren ve Denge).”

Gezi’de polisi, “destan yazdı” deyip kutsayanlar ve onların destekçisi medyaya karşı ahalinin uyanık olup, demokrasiye sahip çıkması, içinde bulunduğumuz açmaza en iyi reçetedir.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums