Çin aç kalırsa ne olur

  • 16.01.2013 00:00

 PEKİN- Çin, 2010 sayımına göre 1,37 milyarlık nüfusuyla dünyanın en kalabalık ülkesiyken 9,6 kilometrekarelik yüzölçümü ile dünyanın en geniş üçüncü ülkesi. Çin, kısa adıyla ÇKP olan Çin Komünist Partisi yönetiminde piyasa ekonomisini başarıyla yürüten bir ülke, askerî anlamda sert gücüyle önlenemez biçimde büyüyor. Çin’in İngilizce gazetesi Chinadaily’e göre, Pekin, askerî ve sivil teknoloji alanındaki hamleleriyle Batılı ülkelere en fazla ileri teknoloji ürünü satan ülkeler arasında. Çin, 2012 yılında Hollanda’ya en fazla ileri teknoloji ürünü satan ülkeler kategorisinde ABD ve Almanya’yı sollamış durumda. ABD, Çin’in yükselen gücü ve Asya’daki olası istikrasızlık potansiyelinin artmasıyla birlikte öncelikli tehdit sıralamasına Uzakdoğu bölgesini almış bulunuyor.


Dünyanın en hızla büyüyen ekonomisi
ne sahip olan Çin, 8 trilyon dolarlık GSMH ile yaklaşık 16 trilyon dolar GSMH’si bulunan ABD’den sonra dünyanın ikinci büyük ekonomisi. Dünya Bankası ve IMF gibi örgütlerin verilerine göre, ABD’nin, 15 trilyon dolar ile makro ekonomik dengeler açısından vahim olan dış borcuna karşılık Çin’in dış borcu 780 milyar dolar. Çin’in, yaklaşık 3,3 trilyon olan rezervinin 1,6 trilyonluk kısmı Amerikan hazine bonosu. Dolayısıyla Çin, doların değerini de belirliyor. Pekin, bu ekonomik verileri ve yükselen askerî gücüyle SSCB’nin dağılması sonrası Rusya’nın toparlayamaması nedeniyle tek süper güç olan ABD’ye bu anlamda önemli bir rakip.

Yukarıda dedik Çin, 1,37 milyarlık nüfusuyla dünyanın en kalabalık ülkesi ve bir Türk yetkilinin tanımıyla dünyada hiçbir ülke böyle bir nüfuzu kaldıramaz. Çin ekonomi politikalarıyla son 30 yılda 300 milyonluk ABD nüfusu kadar bir nüfusu fakirlikten kurtarırken 120 milyon kişiyi daha fakirlikten kurtaracağı hedefini belirlemiş. Bu noktada fakirlikten kurtarmadan kasıt, sayıları 120 milyonu bulan Çinlinin kişi başına gelirini bir doların üzerine çıkartmak kastediliyor. Türkiye’de ise hedef, kişi başına geliri dört doların üzerine çıkartarak yoksun kesimi fakirlikten kurtarmak.

Çin’de 1978 yılında 270 dolar olan kişi başına gelir bugün altı bin dolar civarında ve bugün orta sınıf sayısı yaklaşık 300 milyonu bulmuş durumda.

Çin kalabalık nüfusuyla, dünya için bir istikrar ya da istikrarsızlık unsuruna dönüşme kapasitesine sahip. Beslenemeyen ve eğitim verilemeyen Çin’de vatandaşların sınırları zorlayıp diğer ülkelere göçleri, dünya dengelerini değiştirir nitelikteyken bir Çinlinin haddinden fazla mısır yemesi, örneğin, dünyadaki açlığı arttırır. Bu yüzdendir ki Çin’in, yapısal olarak dünya fabrikasına dönmesi diğer bir deyişle her yıl dokuz milyon Çinlinin istihdam edilmesi gerekiyor.

Ekonomik ve askerî alanda ABD’ye rakip hâle gelen Çin, başta devasa nüfusunu kontrol altında tutabilmek için özgürlük taleplerini baskı altına alıyor ve siyasi reformları benimsemiyor.Pekin’dekiTiananmen Meydanı’nda siyasi özgürlük talepleriyle toplanan binlerce gencin öldürülmesi olayının üzerinden 23 yıl geçmiş olmasına rağmen bu meydana giriş çıkışlar halen kontrol altında. Zira, Çin yönetimi, ayrılık isteyen Tibetliler ya da diğer grupların bu meydanı özgürlük sloganları atmak için kullanmalarını önleme arayışında.

Pekin, Tek Çin politikası çerçevesinde toprak bütünlüğüne halel getirecek politikalara karşı çok sert tepki veriyor. Belki de bu yüzden uzunca bir süre Çin, Türk hükümetlerinin ve bölücü olarak görülen Doğu Kürdistan gibi kimi STK’ların, zengin kaynaklara sahip Sincan Özerk Bölgesi’nde yaşayan Uygur Türklerini kışkırttıkları gerekçesiyle Ankara ile ilişkileri soğuk tuttu.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun beraberinde çok sayıda işadamı ve gazeteci ile birlikte ÇKP’nin davetlisi olarak yapmakta olduğu Çin ziyareti, Türkiye’nin, bu ülke ile ilişkileri önemli ölçüde geliştirdiği bir arka plan ile gerçekleşiyor. Türkiye’nin Çin nezdinde artık aşılamayacak bir ağırlığı bulunduğu tesbitini yapan bir Türk yetkili, CHP’nin Çin seferinin bu çerçevede gerçekleştiğine işaret ediyor ve “Türkiye-Çin ilişkilerinde 50-70 yıl sonrasına bakmak lazım,” diye de ekliyor.

CHP heyeti, ÇKP’nin üst düzey üyeleri tarafından devlet protokolü ile ağırlandığı başkent Pekin’den, ticaret merkezi Şanghay kentine, oradan da Ankara-Pekin hattında artık gerilimin odağı olmaktan çıkan 12 milyon kadar Uygun Türk’ünün yaşadığı altı günlük Çin seferinin son durağı Sincan Uygur Özerk Bölgesi Urumçi’ye geçecek.

Türkiye, Uygur Türklerini Pekin yönetimine karşı kışkırtma anlamına gelebilecek Soğuk Savaş dönemi reflekslerini artık geride bırakırken Çin de, Sincan Özerk Bölgesi’ne yönelik kültürel baskıyı önemli ölçüde azaltmış durumda. Sanılanın aksine diyor bir Türk yetkilisi, Sincan bölgesinde hem Uygurca hem de Çincenin okutulmakta olduğunu ve bu nüfusun dinî ibadetini yerine getirmesi üzerine bir baskı uygulanmadığına işaret ediyor. Bütün Çin genelinde 40 bin cami bulunurken Sincan bölgesinde 27 bin cami var.

Yeter ki Türkiye’de sorumlu siyasetçiler, Uygur Türkleri bağlamında Çin’in yumuşak karnına dokunmasın. Dokunursa eğer, Pekin’in, Uygur Türklerine tanıdığı kültürel hakların çoğunu kendi Kürt vatandaşından esirgeyen Türkiye’nin, PKK sorununu geçmişte olduğu gibi bugün de kaşıma potansiyeli yüksek.

Sincan bölgesinde altı bin dönümlük arazi de Türkiye’ye tahsis edilmiş ve Türk yatırımcılarını bekliyor.

Çin’den Türkiye’ye çok ekmek çıkar yeter ki Çin’e yönelik etnik sorunları kaşımama yolunda izlenen itidalli politika devam etsin.


loglu@superonline.com

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Resmi İlanlar

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums