Seçim tartışmaları sırasında öne çıkan konuların başında “Beka meselesi” geliyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve MHP lideri Devlet Bahçeli, 31 Mart için her fırsatta “beka uyarısı” yaparak muhalefetin devlete ve millete karşı birtakım kirli işlerin içinde olduğunu dile getiriyorlar. CHP, İP ve Saadet Partisi ise “Beka” söyleminin kendilerine yönelik geliştirilen haksız bir suçlama olduğunu savunuyor.

Oysa CHP açısından işler o kadar çığrından çıkmış durumda ki, HDP’yle ortak aday toplantılarında “Kürdistan” lafları havada uçuşmasına rağmen CHP’li yöneticilerden bu söyleme ne bir itiraz, ne bir karşı çıkış, ne de bir eleştiri geliştirilebiliyor.

Bunun son örneği CHP’nin Şişli adayı Muammer Keskin için düzenlenen destek toplantısında yaşandı. Toplantıya katılan HDP’li Mutlu Öztürk “Atatürk posteri ve Türk bayrağı önünde” yaptığı konuşmada şu inanılmaz sözleri sarf etti: “Kürdistan’da belediyeleri kayyumdan geri alacağız, Türkiye tarafında da AK Parti ve MHP ittifakına kazandırmayacağız!”

Bu sözlerin ardından CHP’nin Şişli adayı Muammer Keskin nasıl bir tepki ortaya koydu dersiniz? Keskin “Kardeşim” diyerek başladığı sözlerini “HDP’ye teşekkür” ile bitirdi ve ekledi: “31 Mart akşamı zafer işaretini birlikte yapacağız!”

Evet, CHP’li aday kıytırık bir belediyeye karşılık “Kürdistan” lafını içine sindirdi ve ardından da HDP’ye ağız dolusu teşekkür etti!

Şüphesiz “beka sorunu”nu hep konuşuyoruz ama tehdidin kaynağına ilişkin açık değerlendirmelere de pek rastlamıyoruz. “Beka tehdidi”nin kaynağı neresi? Uzaylılar mı bekamızı tehdit ediyor? Türkiye’nin bir bölümünden “Kürdistan” diye bahseden partiye teşekkür eden, bu partiyle işbirliği yapan CHP zihniyeti beka tehdidinin tam göbeğinde durmuyor mu?

Birinci Körfez Harekatı’ndan bu yana Irak’ta bir “Kürdistan” kuruldu; 2011’de başlayan Suriye iç savaşıyla beraber yanı başımızda küçük bir “Kürdistan” daha belirdi; terör örgütü PKK’nın siyasi uzantısı HDP’nin CHP’yle ortak seçim toplantılarında Türkiye’nin bir bölümünden de “Kürdistan” diye bahsetmesi bizi düşündürüp endişelendirmeyecek mi? CHP’ye sormak lazım; “Beka tehdidi” başka türlü nasıl olur?

Pek çok kereler yazıp çizdik. Türkiye’yi adım adım “Kürdistan”a alıştırıyorlar. Buradaki sorun ana muhalefet partisinin, yani Atatürk’ün kurucusu olduğu Kemal Kılıçdaroğlu yönetimindeki CHP’nin bu “Kürdistan”a taşeronluk yapıyor olmasıdır. Asıl “beka tehdidi” budur; CHP’liler geç olmadan, iş işten geçmeden bu tehlikeye uyanmak zorundadır artık!