- 6.02.2018 00:00
New York Güney Mahkemesi’nin Hakan Atilla kararı, ABD ile Türkiye arasında yıpranan ilişkileri daha da kötü hale getirebilir. İki ülke arasındaki ilişkiler tümden kopma noktasına savrulabilir. Buna şimdilik kimse ihtimal vermiyor ancak mevcut gidişat da bizi oraya doğru götürüyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, dün sabah Fransa’ya hareket etmeden önce düzenlediği basın toplantısındaki sözlerine dikkat çekmek isterim. Erdoğan, Hakan Atilla kararından sonraki ilk değerlendirmesinde “İkili ilişkilerdeki uluslararası hukuk ve ikili hukuk anlaşmaları hükmünü yitiriyor. Bundan sonraki süreç üzülerek söylüyorum ki böyle işleyecektir” dedi.
Son birkaç yılda yaşananları gözler önüne getirelim. Türkiye-ABD ilişkilerinin bu noktaya evrileceğini herhalde kimse hayal edemezdi. ABD’nin himaye ettiği terör örgütü lideri Fetullah Gülen, kanlı bir darbe girişimine kalkıştı. Yaşananlar korkunçtu. Türkiye, darbeci hainleri bastırmayı başardı ancak ABD’nin bu örgütün arkasında durmasını engelleyemedi. ABD, açık açık bu terör örgütünü himaye etmekte ve korumakta.
Bu yetmiyormuş gibi Beyaz Saray, PKK ile PYD’ye binlerce TIR dolusu silah ve mühimmat gönderdi. Üstelik bu sevkıyatların yeni yılda da süreci açıklandı. Türkiye, güney sınırlarından kuşatma altına alınmakta. Etrafımızda bir terör ordusu oluşturuldu. PKK/PYD’ye gönderilen silahlar açık ki, Ankara’ya karşı kullanılacak.
Peki Türkiye, bu durumda ne yapabilir?
Hiçbir şey olmamış gibi ABD ile ilişkileri sürdürebilir mi?
Görüyoruz ki, bu pek mümkün değil; ABD, her gün farklı bir yöntemle Ankara’nın üzerine gelmekte. Ne kadar geri çekilirseniz çekilin ABD üzerinize gelmeyi sürdürür.
ABD’ye karşı 15 Temmuz’dan beri aslında diklenmeden bir dik duruş sergileniyor. Dikkatli bir diplomasi çalışması var; ABD’deki farklı iktidar odakları, lobiler yoklanıyor, tüm imkanlar değerlendiriliyor. Ankara, bu arada tabii zaman kazanmaya çalışıyor.
İlişkilerin adım adım kopuşa doğru gittiğini de artık herkes görüyor. Olası bir kopuşun zamanlaması farklı, gerekçesi değişik olabilir; ancak iki ülke arasındaki makasın daha da açılmasını bundan sonra kimse kolay kolay engelleyemez.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, ABD’yle “ikili ilişki ve anlaşmaların hükmünü yitirdiği” yönündeki sözleri gidişata dair önemli bir ipucu niteliğinde.
ABD, her önüne çıkan ülkeye müdahale etmeye kalkar, terör örgütlerini destekleyip darbe yapmaya çalışırsa eninde sonunda bu gidişata “dur” diyen birileri çıkacaktır, bedeli ne olursa olsun.
Türkiye’nin öncülük ettiği Kudüs kararı, dünyada, ABD ve İsrail’e karşı yeni bir uluslararası ittifak zemini yarattı. ABD’yle ilişkiler koparken dünyayla yeni ilişki ve bağlar geliştirmek mümkün. Bunun için öncelikle cesur olmak gerekiyor. Yeni bir dünya kurulurken, Türkiye de bu dünyada yerini muhakkak alacaktır.
Yorum Yap