- 25.08.2017 00:00
ABD Savunma Bakanı James Mattis, önceki günkü Ankara ziyaretinde bilmem kaçıncı kez “DEAŞ ile işimiz bittiğinde PYD/YPG ile de işimiz bitecek” dedi. Savunma Bakanı’nın verdiği diğer bir söz de PYD/YPG’ye verilen silahların geri toplanacağı ve Türkiye’ye karşı kullanılmasına izin verilmeyeceği şeklinde.
Güzel bir Amerikan atasözü var; ağacın hatırladığını balta unutur. ABD’nin Türkiye’ye verdiği sözlerin geçerliliği de bir sonraki hamleyi, yani baltayı savurana kadardır. Öyle bir zaman gelecek ki, Ankara için ABD’nin verdiği sözleri hatırlamanın veya hatırlatmanın hiçbir faydası olmayacak. Mattis gidecek, yerine başka bir yönetici gelecek. Obama’nın Münbiç ile ilgili verdiği sözü bugün Washington’da hatırlayan var mı? Ankara’nın her fırsatta hatırlattığı o sözü, Trump-Mattis ikilisi bugün hatırlıyor mudur, dersiniz?
Hatırlamadıkları gibi bu ikili, bugün, Obama’nın Suriye’nin kuzeyinde yarım bıraktığı işlerin devamını getirmekle meşgul. Ankara’daki görüşmede Cumhurbaşkanı Erdoğan, Mattis’e, ABD’nin PYD/YPG’ye verdiği anti-tank füzelerini fotoğraflarıyla gösterdi; bu silahlar, Türk güvenlik güçleri tarafından Uludere’de PKK operasyonlarında ele geçirildi.
Mattis’in tavrında ne bir mahcubiyet, ne utanma vardı. Aksine, Mattis Ankara’dan önemli bir talepte daha bulundu; Münbiç ve Afrin’in “çatışmasızlık alanlarına” dâhil edilmesini istedi. Bu talebin tercümesi, Türkiye için stratejik önemdeki bu iki bölgeye Ankara’nın müdahale etmemesi ya da PYD/YPG’nin bu bölgelerdeki varlığının korunması!
Dış politikada verilen “söz”ler elbette bir yere kadar önemlidir; ancak bu “söz”ü veren ABD olunca üzerinde fazlasıyla düşünmek gerekir. Sahadaki tecrübeler ortada; ABD, Türkiye’nin Münbiç’e olası müdahalesini engellemek için verdiği sözü tutmadığı gibi PYD/YPG’yi burada kalıcı kıldı. Bu durum karşısında Ankara’nın ikinci kez aynı hataya düşmesi beklenemez.
ABD’nin hedefi, PYD/YPG’yi Fırat’ın batısına taşırarak, Türkiye sınırını boyunca uzanan hattı Afrin’e ve buradan da Akdeniz’e ulaştırmak, dolayısıyla “terör koridorunu” tamamlamak.
ABD Savunma Bakanı Mattis, bu hedefe ulaşacak gerekli zamanı koparmak için Ankara’nın yollarını durmadan arşınlıyor.
Şüphesiz Ankara’nın eli armut toplamıyor. Bu işlerin sonucunun nereye varacağı az çok tahmin edildiğinden, Ankara da kendi yol haritasına göre adım adım ilerlemekte. Rusya, İran ve Irak ile Türkiye arasında artan görüşme trafiğinin sebebi bu. Küçük adımlarla da olsa kendi hazırlıklarımızı yapıyoruz ve ABD’ye de güvenmiyoruz.
ABD’nin verdiği sözlere güvenme lüksümüzün kalmadığı artık biliniyor.
Yorum Yap