- 14.04.2013 00:00
Âkil insanlar. Onlar Türkiye’nin barış umudunu simgeliyorlar. Çok suçlandılar, çirkin saldırılara uğradılar, haksız eleştirilere tabi tutuldular. Muhalefet partileri tarafından hedef tahtasına oturtuldular. Buna rağmen sahaya inerek barış elçisi olarak çalışmaya başladılar. Haklı olarak medyanın öncelikli gündemi hâline gelen âkil insanlar heyetinin çalışmasını ben de yakından takip edeceğim. İlk yazıda âkil insanlardan bazı isimlerin performansları var.
Yılmaz Erdoğan: Güneydoğu Heyeti genel olarak en enerjik, en atak heyet olarak öne çıktı. Heyet çok yoğun mesai yapıyor. Ancak bu heyette yer alan değerli Yılmaz Erdoğan’ın devamsızlık rekoruna doğru koştuğunu söyleyebiliriz. Üç günlük çalışmanın iki gününde Erdoğan’ı sahada gören olmadı.Mükremin Çıtır, bu kadar çok arazi olmayı arada bir görünüp daha çok espriyle kapatmaya çalışıyor ki, devamsızlıktan çakabilir; biz şimdiden uyaralım.
Kadir İnanır: Akdeniz Heyeti’nin çalışmalarına Burdur’un Karapınar köyünden başlamaları çok isabetli oldu. Bugüne kadar devlet Türk köylüsüne sadece oğlunu askere almak için gitti. İlk kez barış için bir köye gidiliyor. Bu heyetin üyelerinden Kadir İnanır’ın köylülerle diyalogu biraz eski filmlerdeki diyalogları hatırlatıyor; namuslu ellerimizi birleştireceğiz, bir lokmayı bölüşeceğiz, bu cennet vatanda kardeşçe yaşayacağız...
Yine de Kadir İnanır’ın etkileyiciliğinden pek bir şey kaybetmediğini söyleyebiliriz. Oyunculuğunda olduğu gibi âkil insan olarak halkla ilişkilerde samimi ve inandırıcı.
Lale Mansur: Âkil İnsanlar Heyeti’nin en heyecanlı, en ümitli, en çalışkan barış elçisi... Mansur, barışa, barış ihtiyacına o kadar inanmış ki, konuştuğu insanların aynı heyecanı paylaşmaması imkânsız. Sizce de öyle değil mi: “DGM’lerde 11 yılla yargılandım, sırf barış istediğim için. 20 yıldır sivil toplum kuruluşlarında barış için çaba gösteriyorum. Çok mutluyum, çok ümitliyim bu sefer. Bunu gerçekten başarmak istiyorlar. Ömrümde ilk defa hayal etmeye başladım...”
Akdeniz Heyeti’nden Nihal Bengisu Karaca’nın da çalışmalara henüz katılmadığını not düşelim.
Tarhan Erdem: Ege Bölgesi Heyeti çalışmalarına dün İzmir’den başladı. Ege’nin barış sürecindeki en zorlu bölgelerden biri olduğunu hatırlatalım. Fakat heyette çalışmalarıyla ilgili bir planlama eksikliği göze çarpıyor. İlk gün işe çat kapı başladılar. Yine de heyetin başkanı Tarhan Erdem, araştırmacı kimliğinin verdiği özellikle bölgenin etnik, sosyal, siyasal haritasını çıkararak hazırlığını önceden sağlam yapmış. Ancak bu heyette yer alan üyelerin fikir ayrılıkları soruna dönüşebilir.Tarhan Erdem’in “Baskın Oran bazı kavramları kullanmasa iyi olurdu” açıklaması tatsız polemiklerin habercisi. Âkil insanlar birbirine düşerse pek şık olmaz.
Beril Dedeoğlu: İç Anadolu Bölgesi Heyeti gözlerden uzak düşse de savaşın acılarını en çok yaşamış bölgelerinden birinde çalışma yürütüyor. İç Anadolu 30 yıllık Kürt isyanında en çok şehit veren bölge. Heyetin başkanı Ahmet Taşgetiren, Konya’daki ilk toplantıda, barışa neden ihtiyaç duyduğumuzu gayet içten anlattı. Doğu Ergil, henüz çalışmalara katılmadı. Bu önemli bir eksiklik. Heyetin başkan vekili Beril Dedeoğlu üniversite hocası olarak halkla kaynaşma sorunu yaşıyor gibi bir izlenim verdi. Hilâl Kaplan ise ilk toplantıda sosyolog ve gazeteci kimliğiyle barışa karşı olası provokasyon girişimlerini anlatarak bence önemli bir eksikliği doldurdu.
Can Paker: Doğu Anadolu Heyeti de dün Elazığ’daydı. Heyet de çalışmalarına bir eksikle başladı. Heyetin başkanı Can Paker, muhalefetin sık sık şüphe uyandırmak amacıyla dile getirdiği “PKK’ya neyi verdik, barış karşılığında neyi veriyoruz” sorularına açıklık getirdi. Âkil insanların MHP ve CHP’nin iddialarını buluştukları halkla tartışıp konuşmaları çok daha sonuç alıcı oluyor. Ayrıca Doğu Anadolu Heyeti’nin görev ve çalışma tanımını gayet iyi yaptığı görünüyor. Can Paker, heyetin amacının halkı barışın arkasında durmaya çağırmak olduğunu belirterek, görev tanımını bence isabetli belirlemiş oldu.
Oral Çalışlar: Karadeniz ve Marmara grubu henüz sahaya inmedi. Ağırdan mı alıyorlar acaba diye merak etmiyor da değilim. Karadeniz heyetinde yer alan Oral Çalışlar ve Yıldıray Oğur’un çalışmalarını dikkatle takip edeceğimi vurgulayarak bitirmek istiyorum.
kurtulustayiz@gmail.com
Yorum Yap