- 8.03.2013 00:00
Masanın başında Murat Karayılan var. Toplantının ciddiyeti masada oturanların yüzlerinden rahatlıkla anlaşılabiliyor. Duvarda Öcalan’ın resmi asılı. Bu tablo Öcalan’ın toplantı üzerindeki hâkimiyetini de yansıtıyor. Öcalan’ın yeni yol haritasını kaleme aldığı mektuplar olmasa zaten böyle“tarihî” bir kare ortaya çıkmayacaktı.
Oysa daha aylar önce gerillayla kucaklaşan BDP’liler büyük tepkiyle karşılanmışlardı.Haklarında soruşturma açılmış ve Başbakan Erdoğan tarafından Meclis’ten atılmayla tehdit edilmişlerdi.
Bugün Kandil’de poz verecek noktaya gelinmesinde doğrusu ne BDP’nin ne de PKK’nın payı var; Öcalan ve Başbakan Erdoğan barış için kararlılık göstermese, çatışma ve ölümler daha uzun bir süre devam edecekti. Tabii bu risk tümden ortadan kalkmış değil; zira Kandil resmî olarak henüz kararını vermediğini açıkladı. Öcalan’ın yol haritasına ilişkin kaygı ve endişe kaydı koymayı gerekli gördüler.
Kandil’in gerçekte ne düşündüğü ve nasıl davranacağı merakla izleniyor. Bu konuda Murat Karayılan’ın açıklamaları bir fikir verebilir. Karayılan’ın önceki günFırat Haber Ajansı ’na yaptığı değerlendirmelerden her tarafa çekilebilecek görüş ve tesbitler çıkarılabilir. İyimserler, kötümserler, ihtiyatlı veya temkinli olanlar kendi ruh hâllerine uygun sözleri bulabilir bu konuşmada. Ayrıca konuşan da bir politikacı, yani baştan aşağı taktik bir metin olarak da değerlendirilebilir Karayılan röportajı.
Ancak buna rağmen Karayılan’ın performansı dikkat çekiciydi; politikacılardan daha çok barış mesajı vermesi dikkat çekiciydi. “İkide bir silah bırakmayı gündeme getirmeyin” diye nutuk çeken sivil siyasetçilerin yanında Karayılan daha sivil duruyordu. Bu yönüyle yıllardır parlamenterlik yapan BDP’lilerden daha inandırıcı ve etkili olduğunu söyleyebiliriz.
CHP ve MHP’ye“Siz Savaşmak mı istiyorsunuz? Ee savaşırsanız biz de 50 yıl daha savaşabiliriz. Bir arada yaşanacaksa bunun çözüm formülünü bir biçimde bulmak gerekiyor” diye seslenen Karayılan’ın, barış dersi vereceği akıllara sanırım pek gelmezdi.
Bir yandan Türkiye’deki politikacılara seslenirken Karayılan, diğer yandan da kendi örgütünü ve tabanını liderinin hazırladığı yol haritasına ikna etmek için dil döküyor. Barıştan kendilerinin kazançlı çıkacağını şöyle anlatıyor:“Burada kesinlikle tüm tarafların kazanacağı yepyeni bir çözüm çerçevesi sözkonusudur. Hiç kimsenin kaybetmediği, herkes açısından ‘kazan kazan’ formülünün sözkonusu olduğu bir çerçeve eksen alınıyor. Burada geri adım atma, ileri adım atma, kazanma ya da kaybetme değil, herkesin kazanacağı bir formülasyondan bahsediliyor.”
Bu sözlerle Öcalan’ın hazırladığı yol haritasının makul bir çözüm projesi olduğunu anlatmaya çalışıyor.
Benim bu açıklamalardan anladığım şu: Kandil’in itirazları yol haritasının uygulanmasına dönük kısımlarına odaklanmış durumda, Öcalan’ın çizdiği stratejik çerçeveye bir itirazları yok.
Önümüzdeki günlerde Öcalan’a iletecekleri mektupta teknik-taktik itirazları dile getirmeleri bekleniyor. Silahlı güçlerin sınır dışına çekilme takvimine itiraz edebilirler, çift taraflı ateşkes şartı koşmaları da bekleniyor. Öcalan’ın bu itirazlara ara formüller bulmakta zorlanacağını hiç sanmıyorum.
Teknik itirazları küçümsemek elbette hata olur, burada basit bir etken bütün barış planını çökertmeye yetebilir. Bu yüzden en küçük itiraz bile dikkate alınmak zorunda. Öcalan hazırladığı taslağı yeniden revize edebilir. Eklemeler, çıkarmalar yapabilir; fakat bu küçük rotuşların yol haritasının özünü değiştirmesi beklenmiyor.
Hükümetin karşı çıkabileceği bir çözüm projesinin İmralı’dan çıkması zaten gerçekçi olmaz. Her iki tarafın da kazanacağı bir çözüm formülünün bulunabileceğine inanıyorum.
kurtulustayiz@gmail.com
Yorum Yap