‘Milli irade’den kaçarken ‘ülkücü irade’ye yakalanmak!

  • 27.05.2016 00:00

 (Aşağıda yer alan yazıyı MHP içindeki muhalif kanatın Ankara’da toplamaya çalıştığı kongrenin ertesi günü kaleme almıştım. Yazı bir biçimde gözden kaçmış olacak ki Diken’de -sıcağı sıcağına- yer almadı. O günden bu güne araya Yargıtay kararının  girmesiyle muhalefetin istediği kongrenin yolu açılmış bulunuyor. Bu yeni gelişme sonrasında muhalif kanatın medyada geniş şekilde tekrar yer almasına tanık oluyoruz. Bu çerçevede Meral Akşener’in yaptığı şu açıklama –sizi bilmem ama- bende “Bu da mı olacaktı?” tepkisine yol açmıştır: “Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Kılıçdaroğlu beni çatı aday olarak düşünmüş, Bahçeli bu teklifi reddedip Ekmeleddin İhsanoğlu’nu öne sürmüştü. Bahçeli bunun cevabını vermelidir.” Ne diyelim, “Ne günlere kaldık!” desek yeri değil midir? Dolayısıyla aşağıdaki yazıyı üzerinden bir hafta geçmesine rağmen güncelliğini koruduğunu düşündüğüm için Diken yayın kurulunun dikkatine bir kere daha sunuyorum.)

MHP içinde yaşanan  yüksek derecede gerilim ve mücadele şimdilik‘icraya düşerek’ teneffüse çıkmış bulunuyor.

Bu gelişmeleri seyreden ve yorumlayan medyayı gözden geçirince bu yapı içinde yer alan ve bir biçimde ‘muhalif’ olarak adlandırılabilecek kesimin tutumunu –özellikle- anlayabilmiş değilim doğrusu. Bu yayınların dört aday içinden özellikle bir adaya –Meral Akşener- kayırıcı bir gözle baktıkları sonucunu çıkardım. Akşener’in sarfettiği ‘Meral başbakan’ sloganı ‘Fena da olmaz yani!’ gibi bir  temenniye yol açıyordu sanki…

Dört muhalif adayın Ankara buluşmasından sonra açıkladıkları ‘bildiri’yi  ben de  dikkatle okudum. Söz konusu metni okuyup bir kenara bıraktığımda aklımdan geçen ilk yorum şu oldu: ‘Nedir bu  şimdi? Bu metnin –mahkeme kararlarına yönelik eleştirileri dışarıda bırakırsak– kırk yıllık MHP’nin bugüne kadar savunduğu ideolojik çerçevenin dışına çıkan tek bir satırı var mı?’

Neresi yeni olabilir?

Bu açıklama da –kırk yıldır dinlediğimiz gibi- iki direk taşının üzerinde yükseliyordu: ‘Milliyetçilik’ ve ‘ülkücü irade.’

Bu iki temel sözcük üzerine inşa edileceği vaat edilen bir siyasal hareketin ve partinin neresi ‘yeni’ olabilir ki?

Her gün ‘milli irade’ lafazanlığıyla daha da ‘milletleştirilen’ bu toplumun  şimdi de ‘ülkücü irade’yle izdivacının mı sırası gelmişti?

MHP’nin halihazır yönetiminin ‘Saray’ tarafından kollandığı ve fazla uzak olmayan bir gelecekte bu iki siyasal merkezin dayanışma içine girecekleri –ya da şimdiden ‘girdikleri’- yolundaki yorumlara gelince:

Yalan değil, bu dayanışmanın ‘dokunulmazlık’ konusunda gerçekleşeceği sır değildi ve nitekim gerçekleşti. Ancak bu dayanışmanın MHP yönetiminin gönlünden geçtiği  tarzda, yani bu partinin hükümette yer alması tarzında ilerleyebileceğini hiç mi hiç sanmıyorum. Bu yargıya varmamın nedeni açık: Ak Parti durduk yerde MHP ile niçin koalisyon yapsın ki? Ak Parti’nin- ‘Saray’ın böyle bir dayanışmadan ne gibi bir çıkarı olabilir ki? Ak Parti muhakkak ki, MHP içinde yaşanan bu kriz yaşanırken her zaman yaptığı gibi bugün de gözünü kamuoyu yoklamaları denilen araştırma sonuçlarına sabitlemiştir. Yoklamanın sonuçları MHP’yi baraj altında gösterdiği gün de, gecikmeden erken seçime gidecektir. Biliyorsunuz Anayasa’nın 77. Maddesi TBMM seçimlerinin dört yılda bir yapılacağını hatırlattıktan hemen sonra şu hükmü getirmiştir: “Meclis, bu süre dolmadan seçimin yenilenmesine karar verebileceği gibi…”  Görüyorsunuz, 77. Madde söz konusu kararın ne türden bir çoğunlukla (nitelikli-basit?) kabul edilebileceğine dair –bence son derece ‘kurnazca’!- tek bir cümle etmemektedir. Yani işin türkçesi, Ak Parti’nin Meclis grubunun bugün elinde bulundurduğu çoğunluk bu iş için yeterlidir…

Akşener’i hatırlamıyor musunuz?

Dönelim tekrar Meral Akşener’in el üstünde tutulması meselesine: Hatırlıyorsunuzdur muhakkak çünkü üzerinden yirmi yıl ancak geçti: Akşener’i Çiller’in içişleri bakanı olarak hatırlamıyor musunuz? Akşener’i‘özel kuvvetler’ üniformaları içinde hatırlamıyor musunuz? Bugünleri yirmi yıl önceden müjdeleyen bir biçimde  “Meclis’te PKK’nın barındığı bir gölge vardır, bunu Meclis’in üzerinden kaldırmakla yükümlüyüz”diyebilen – ve dediğini de yapan- bir Çiller’in içişleri bakanı… Akşener’in‘Ermeni dölü’ şeklindeki faşizan nitelikteki açıklamasını ve karşılaştığı tepki üzerine, ”Ben Türkiye’de yaşayan Ermenileri değil, genel olarak Ermeni ırkını kastettim” diyerek işi daha da ileri safhaya taşıyan sözlerini hatırlamıyor musunuz? ’90’lı yılların’ faili meçhulleri, Susurluk’un meçhul olmayan failleri, İstihbarat Dairesi Başkanlığı operasyonları (…) bütün bunlar size dört dörtlük bir ‘portre’ çizmek için yetmiyor mu? Unutmayın, karşınızdaki şahsiyet  bir ‘Asena’dır…

Çok insanın malumu olan bu faslı uzatmamın nedeni anlaşılmıştır herhalde… Bu çok yakın tarihi özellikle, unutmadıklarından emin olduğum bir kesimin hiç mi hiç doğru olmayan bir biçimde ‘unutmuş gibi’ davranmalarını şaşkınlık içinde  gözlemlediğim için  hatırlattım.

Yanlış anlaşılmasın; ‘hiçbir şeyi unutmayıp yeni hiçbir şeyi öğrenmeyen’ takımdan değiliz… Ama insaf doğrusu, bu derece de‘unutkan’ olunabilir mi?

 ‘İslami siyaset’ ve ‘milliyetçilik’ artık AK Parti’nin tekelinde

Toparlayacak olursak: Bugün Ak Parti’nin eşi görülmemiş bir şekilde üstlendiği ‘İslami siyaset’in milliyetçi MHP ile ilişkisi Milliyetçi Cephe yıllarından başlayıp 12 Eylül sonrasındaki seçimlerde ‘ortak liste’hazırlamaya kadar giden bir maziye sahip. Ama bugün inkâr edilemez bir biçimde görüyoruz ki ‘İslami siyaset’ ve ‘milliyetçilik’, ikisi birden artık AK Parti’nin tekelindedir. Cumhurbaşkanının artık bir müsamereye dönüşen açık hava toplantılarında katılımcılara defalarca tekrarlatılan Rabia’nın dört ilkesinden birisi zaten ‘tek millet’ değil mi? Dolayısıyla Ak Parti ne yapsın MHP yardımını; ne yapsın ‘ülkücü irade‘yi? Onun öyle bir ‘milli irade’si var ki her şeye yetip de artıyor bile…

Unutmayalım, medeni dünya artık politikada ‘iradecilik’i  çoktan bırakmış durumda. Tarihinde deneyip yol açtığı felaketlerden ders almış olarak ‘toplum’u (tabii ki ‘çoğul’ olarak)  esas alıp ona kulak vermeyi seçmiş. Darısı bizim başımıza…

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums