106 yıl önce 19 Mart günü, bir hayvanat bahçesinde tutularak insanlık dışı muameleye maruz kalan Afrikalı Ota Benga intihar etti. 1904 yılında Kongo'dan kaçırılmış ve ABD'ye götürülerek Bronx Hayvanat Bahçesi'nde maymunlarla birlikte sergilenmişti.
1883 civarında, şimdi Kongo Cumhuriyeti olan Kasai Ormanı'nda yaşayan Mbuti kabilesinin bir parçası olarak doğdu. Mbuti'ler avcı-toplayıcı bir toplumdu ve ormanın derinliklerinde yaşıyorlardı.
Ota Benga erkek olduğunda, kabile geleneklerinin bir parçası olarak dişleri bilendi. Evlendi ve iki çocuğu oldu, onları avcılıkla geçindirdi. Kabilesinin çoğu gibi, Ota da kısa boyluydu, bir buçuk metreden kısaydı ve ağırlığı 50 Kilogramdan biraz fazlaydı.
Ota'nın dünyası, Belçika Kralı II. Leopold (Kongo Kasabı olarak anıldı.) Kongo'nun değerli kaynaklarını kullanmak için bir koloni kurdu. Kendi kişisel kontrolü altında Force Publique'i kurduğunda çöktü.
Kauçuğa olan talep dünya çapında artıyordu ve Leopold piyasayı köşeye sıkıştırmak istedi. Yerli halkı kauçuk tarlalarında çalışmaya zorlamak için boyun eğdirdi. Kötü muameleler korkunçtu ve Leopold'un saltanatı altında milyonlarca Kongolu öldü.
Belçika Kongo'da kadınlar, erkekleri Kongo Kasabı sömürgeci Kral Leopold, için yeterli kauçukla dönene kadar rehin tutuldu. Bazılarının kauçuk kotalarını karşılayamadıkları için elleri kesildi.
Ota, köyü köle tacirleri tarafından saldırıya uğradığında bir av gezisindeydi. Force Publique tarafından tutsak alındı.
Dünyanın diğer tarafında, Samuel Verner adında bir adam 1904 Dünya Fuarı için sergiler hazırlıyordu. Fuarın organizatörleri, insanlığın “karanlık başlangıçtan en yüksek aydınlanmaya, vahşetten sivil örgütlenmeye” ilerlemesini gösteren bir sergi yapmak istiyordu.
İnsanlığın içinden çıktığı "vahşi derinlikleri" temsil etmek üzere Afrika'dan insanların yaşayan "örneklerini" toplamak için ona büyük bir bütçe verildi. Fuara katılmakla ilgilendiğini ifade eden Kral Leopold'un iznini aldıktan sonra Afrika'ya yelken açtı.
Verner daha sonra Ota'yı nasıl bulduğuna dair çelişkili hikayeler anlattı, ancak onu köle tüccarlarından satın aldığı biliniyordu ve fuarın koleksiyonu için "bir pigmeyi güvence altına aldığıyla" övünüyordu.
Genç Afrikalı erkeklerin, 'Fuar' namı diğer "İnsan Hayvanat Bahçesi"ndeki deneyimi hoş değildi. Yamyam olarak gösterildiler, kalabalığa mızrak salladılar ve eğik dişleriyle yüzünü buruşturarak "savaş danslarını" sergilediler. Ziyaretçiler tarafından kışkırtıldılar ve dürtüldüler.
Verner, Ota için bir ev ararken topladığı 'Afrika yaban hayatı örneklerini' de etrafa dağıtıyordu. Sonunda Ota'yı New York'taki Amerikan Doğa Tarihi Müzesi'ne gönderdi. Ardından 1906'da Verner, Ota için yeni bir ev buldu: Bronx Hayvanat Bahçesi.
Dohong adında eğitimli bir orangutan ile maymun evinde bir kafese kondu bir hayvanın tarif edileceği şekilde onu anlatan bir tabela asıldı. Minneapolis Journal, Ota'yı şempanzeler ve insanlar arasındaki "kayıp halka" olarak ilan etti.
Kafes, Ota'nın bir yamyam olduğunu düşündürecek şekilde kemiklerle doluydu. Ayrıca, mızrağını sallayarak ve sivri dişlerini göstermek için yüzünü buruşturarak veya kafes arkadaşı orangutanla oynayarak seyirciler için performans sergilemeye "teşvik edildi".
19 Mart 1916 gecesi, Ota Benga bir tabanca çaldı ve kendisini kalbinden vurdu.
Kaynak: @AfricanArchives
https://t.co/NjtOPif1Ny (Çeviri, BSM Kolektifi)
Not: Ota Benga'nın yayımlanan metni üzerinden BSM Kolektifi bir belgesel çekecektir.)
Editör:
M. AKAY