- 23.10.2023 21:40
Zaman zaman TV yorumcusu da olan çok eski BirGün Ankara temsilcisi Sedat Bozkurt, "Ak Parti Hedep ile görüşüyor" diye yazdı.
Güya kayyum tecrit gibi bazı konularda anlaşmaya varıyorlarmış ve anlaşma olursa Tayyip Anayasa'sı desteklenebilirmiş, vesaire vesaire söylentiler var yazısında.
Öyleyse elde pusula ve ilkeyle beklemeli.
Hemen egemen statükocu solun destek ve karşı destek formuna geçmemeli!
Önce şu destek fiilini ortadan kaldırmak en iyisi ya.
Çünkü bizim TC solu çok alışık çatlaktan politika kurmaya ve gölgeden yer kapmaya.
Kürtleri de kendine benzettiler, aslında onlar da siyaseten öyle şekillenmeye de yatkındılar ya, neyse.
Peşin, peşin peşin kimse desteklenmemeli.
İddiası olan, kimseyi peşin veya kuru vaadle desteklemez zaten.
Destek hiç seçeneksiz dönemeçlerin zorunlu bir tercihidir.
Ak ya da başka parti farketmez, her devlet partisine eşit uzaklıkta olur, hiçbirine torpil yapmaz, ama yakın olanı dahi ortak hedef saptamadan desteklemez, desteklenen ortaklıktır.
Sol kendi olur, kişilikli davranır, ilkesel ittifak kurar, bunu bir deklarasyonla ilan eder, kapalı kapı vaadlerine prim vermez, ortaklaştığı şeyleri destekler.
Ama bizim sol ittifaklar politikasına yeni yeni aşina oldu, yani pek bilmez, destek verdiğini eleştirmez dahi, imtina eder, ayıp sayan kültürlüdür.
Oysa ortak şeylerin dışında rakiptir, kıyasıya eleştirilmelidir.
Sol içi ilişkileri biraz da abartıyla, "ilkelerde savaş, devrimci kardeşlik esastır " ilkesini savunur ama halk dışına misafirperverdir.
TC solunun kabul derdinin bir tezahürü belki ama Kürt özgürlük hareketinin buna hiç tenezzülü olmaması gerekir.
Şimdi girin sosyal medyaya, bakın yorumlara, sol sadece, devlet partilerine destek ve köstek destekle ve birbirlerini kırıp geçirmekle vardır.
Desteğin binbir çeşiti, küçük bakkal hesapları uzmanıdır bizim 100 yıllık kuyrukçu sol.
Bir taraf destekçi, şu maddeler olursa destekleyelim, karşıtları güvenilmez vaadlerine, desteklemeyelim der, sonuç olarak o da mevcut hali destekler.
Yani uzmanlığı destek üstünedir.
Solun zihni yetişimi bu, maalesef.
Aklında ittifak müzakere kendinin özne oluşu yoktur, kim bilir belki de cazip vaad kaçar diye düşünür.
Ama mevcut statüyü değiştirmek istiyorsa değişmek, inayetle değil, müzakereyle, müzakerede özne olarak halletmek zorunda.
Yorum Yap