- 23.07.2023 16:06
Sevgili Oya abla, solun emektarı yine duygu seli, sözcükler yüreğinden güldür güldür ekrana dökülüyor, belli ki o yine melodramlardan birini yaşıyor:
"Özdağ'ın ifşa ettiği protokoldan haberdar olsaydım size ne oy verir ne de oy verdirmek için çabalardım.
"Türkiye'de ırkçı faşizmin tahkiminde bizlerin, size oy vermiş olanların da suç payı olacaktı. İyi ki kazanamadınız!"
"Size oy veren, oy vermekle kalmayıp gecesini gündüzünü sizin kazanmanız için seferber eden, sandıkları bekleyen, saldırıya uğrayan, vaadlerinize kanan ve umut besleyen 25 milyon insanın bu sözleri duyduğunda ne hissettiklerini bilmiyorum ama kendimden hareketle tahmin edebiliyorum: Kandırılmışlık, aldatılmışlık, hiçe sayılma…"
Oya ablanın yanılırken özel bir suçu yok.
O bir dönemin egemen sol ideolojisi içine yazdığı tezin kabulü için mücadele eden gençlerle bütünleşerek başlamış ve devam etmiş bir hümanist yürekli bir aydın.
Tip üyeliği, Teori ve Pratik adlı bir derginin etrafında oluşan örgütlü yaşama doğru adımlar, haftalık Kitle ve İlke dergilerinde kurucusu olduğu TSİP'te kavram ve terimlerin dönemin pratiğini aydınlatma çabaları, değerli emekler.
Ama yer aldığı her yerde sosyolog olmasına rağmen sınıfsal analizle mücadele belirlemek yerine kalkıp gidecekmiş gibi söyleyen emanet bir duruş, bir doku uyumsuzluğu, yüzeysel inanışların hayal kırıklığı, dışarıya yansıyanlar.
TSİP'te de öyle; inançla bütünleştiği mücadelede aklından geçmeyecek şaşkınlık, illegalitenin yüzeyde görünen bir paravana fiilen hizmeti, kandırılmış bir kırıklıkla yaşama ve buna duygu dolu itirazlar..
Keza Taraf gazetesinde köşesine atfedilen "pavyonda namuslu bir kadın" hayretleri..
Ve "Yetmez ama Evet" diyen bir kesimle aldığı tavrın, ki boşuna böbürlenen olmasın tamamen 'hayır'ın öbür yüzü, egemen soldan koptuğu için egemen solun bunu bir günah gibi taşıttırışı.
Hepsi normal.
Çünkü özne ne mücadelenin tam içi ne de dışı, ama ideolojik olarak da öyle, ne ideolojinin bir militanı ne de kökten karşısında bir yeni üreten veya üretmeye çalışan biri.
Çok normal.
Yeniye zaten bu solda yer yok, yeni ne kelime aynı hatta rakibe bile.
Geçerli olan, ne kok ne bulaş, egemenlerin ve egemen solun kabulü kadar ya da çok tık alan bir popstar olursan keyfe "keder".
Ya atanacaksın ya da meta olacaksın.
İlkesizlik boy veriyor.
Yüzyıllık kuyrukçuluk.
Yüzyıllık çaba, egemene liyakat, şirin, esprili, hoş sohbet yeter.
Yetmez!
Mesela egemen sınıfları, 1789'dan sonra etnik tanımla adlandırmak her egemenlikte temcit ürün.
Egemenliği sosyoloji/sınıflar ve araçları yerine etnik damgalı açıklamak, kültürü ayrı, aynı, zengin, bağımsız doğallığı inkar eden egemen sınıfların tuzağından çıkamamak, ama ondan daha önemlisi buna 150 yıllık etnik sınırlı komünist enternasyonalin kaynak olduğunu tespit edememek.
Dolayasıyla egemen sol ideoloji ışığında oluşan öznelerin zorunlu yanılgıları, sürpriz yok.
Devletten, devlet partilerinden demokrasi çıkmaz, boşuna çatlaklar, patlaklarla, yamalarla uğraş.
Hayrete ne gerek?
Oya abla da onlardan biri işte.
Bu bir melodram!
Nedeni ortaya koymadıkça ayrı ve doğru durulan her yer kimseye imtiyaz ve yol vermez.
Başka yolu yok, kendin ol, birey ol, yani özne ol yeter!
Yorum Yap