- 29.05.2023 17:16
Dibe vurmuş bir ekonomi, tavan yapmış bir enflasyon, komşularla sorunlu dış politika, yayılmacı politikanın sonucu çıkan iyi yönetilemeyen göçmen politikası, ateş pahası piyasa, hayat, 24 yıldır toplanan deprem paralarına rağmen mağdur olan depremzedeler, ekolojik yıkım..
Hak hukuk skandalları, demokrasi ve eğitim dünyasında düşen nitelik..
Say say bitmezlere rağmen nasıl aldı bu seçimi Cumhur İttifakı?
Evet devlet tüm kurumlarıyla seçim sathındaydı, bu doğru ve haklı bir gerekçe ama bu hep böyleydi; bakanlar, bürokratlar istifa etse de eskiden de fiilen böyleydi, iktidar bir biçimde seçimi hep lehine tolere ederdi.
O halde bu bir nedendi ama yeterli değildi.
Yeterince örgütlü ve demokratik gücün ve dinamiğin varsa, sine-i millet denen bir uygulama var, ona dönersin ya da yarıya yakın bir oy potansiyeli ile iktidarı yönetemez duruma düşürürsün.
Tabi amaç yönettirmemek değil, yanlışı uygulattırmamak.
Sivil itaatsizlik, onurlu bir halk duruşudur.
Doğru önerilirse bu halk doğru pratiğin yanında durur, yeter ki uzaktan emir, talimat yerine sorunun ve çözümün içinde durulsun.
Hangisi yapıldı?
Hiçbiri.
AİHM kararları bile havada kaldı.
Yapılamazdı çünkü iktidar da muhalefet de aynı yerde, synı kırmızıda, halka devletin derslerini uygulatma kabinindeydi.
Verilen oylara bir bakın, Yeşil Sol/ÖzgürlükEmek hariç, yüzde 90'ı devlet partilerine.
Kurulan ittifakın ikisi devlet ittifakı.
Kurulan ittifakların demokrasi hedefi yoktu, çünkü mesela ne Alevi ne KÜRD sorunu için bir çözüm ne de demokrasi proğramı vardı.
İki ittifakın da ortak paydası devleti restore etmek veya daha güçlü devlet kılmaktı.
Uçaklar bu kez mezarlık bombalamadı ama bombalayabilir uçak ve silahların videolarıyla korku ve güç saldı.
Demokrasi onlar için bir sostu.
Savaşa evet için koşanın barışına/kalp işaretine halk güvenmedi.
Restore niçin, daha güçlü kılmak için.
Kime karşı güçlü?
Halka, haklara ve özgürlüklere karşı.
En net kolay ifadesiyle kasalar dolsun diye.
Ülkede huzur, Orta Doğuda huzur, bölgede barış, her sınıf tabaka, halk, inanç özgür olsun, mutlu olsun, refah içinde yaşasın, geleceği teminat altında olsun diye bir amaç yoktu.
Halk Cumhur yönetiminden memnun değildi ama Millet İttifakı yönetimini de ondan fazla güvenilir bulmadı.
Devletin Anayasasına, onun kırmızılarına göre ben ondan daha iyi yönetirim yarışmasından öte bir seçenek koymadılar ortaya, seçenek olana da, HDP, zaten o Anayasa'da reel politikada yaşam hakkı malumdu.
ÖzgürlükEmek İttifakı kerhen süreci iyi yönetemedi, devlet içi seçenekten öte gidemedi, demokratik halk cumhuriyeti hedefine uygun ilişkileri doğru işlerlik ve nitelikte kuramadı, ama devletin iki kanadının da baskı ve zulmüne rağmen mücadelede o potansiyel ve işaretleri ve de umudu yaşattı.
E bu durumda kurumlara hakim olan sonuç aldı, otoriter devlet anlayışının İslam soslu Cumhur kanadı iktidarda kaldı.
Ama Millet İttifakı kazansa da sonuç nitel olarak değişmeyecekti veya bir "değişim" olmayacaktı, sadece hükümet/koltuk sahibi değişecekti.
Öyleyse durumu iyi analiz edip demokrasinin önündeki engeller neyse onları hedefe koyarak mücadeleye devam etmek ve ilişkileri ve çelişkileri ona göre düzenlemek, halkı elitist elitist cahillikle suçlamamak lazım.
Önce nasıl bir demokrasi isteniyor ona cevap vermeli, sonra işleyişi ve işlevi demokrat ve barışçı kılmalı.
Elde pusula, mücadeleye devam.
Yorum Yap