GIYAPTA PEŞİN UZLAŞI

  • 22.05.2023 19:37

Her seçim Kürd sorunu gündemin başında yer alıyor.

Ama Cumhuriyet için bu yüz yıllık sorun bir türlü çözüme yönelmedi.

Aksine çözümsüzlük sanki devlete bir besin gibi görünüyor.

Kamuoyuna sunulan ve hakim olunması istenilen kanaat şu:

"Meclise girmesinler ama dağa da çıkmasınlar. Hak verip barışı sağlamayalım, ama hak mücadelesi de sürmesin."

"Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu?"

Böyle bir çarpık mantık olur mu?

Tam bir çarpık kapitalizm ürünü.

Maalesef hala egemen bakış bu, egemen devlet patileri bu mantık varyantlarında birbiriyle yarışıyor.

Kısmi değişen noktalar tabi ki var ama ana eksen aynı yerde.

Demokratik siyaset, ana eksene, Anayasanın değişmez maddelerine  niyet olarak dahi dokundurtamıyor.

O yüzden "çözüm yeri meclis" cümleleri sinek vızıltısı olarak kalıyor.

Neden?

Bu tespitle biraz düşünmeli, bir şeylerde yanlış mı, eksik mi yapılıyor?

İlk anda görünen eksik/hata/yanlış, her neyse o, şu çok net görünen PEŞİN UZLAŞI.

Çünkü haklarda taviz olmaz, uzlaşı olur ilkesine uygun değil.

Uzlaşma olmuyor, hep peşin uzlaşılıyorsa bu bir politik tutum hali oluyor, sorgulanması gerekiyor.

Şartların zorlaması değil bir duruş yanlışı gibi görünüyor.

Mesela, ayrı yaşama hakkı..

Ayrı yaşama haksa, neden peşinen beraber yaşam ilan ediliyor?

Sürekli öldürecek, hapse atacak, kültürü, kimliği tanınmayacak, hep ayrım yapacaksa ne diye beraber yaşamak amaç oluyor?

Ayrı da beraber de gezegende beraber yaşanacak, devlet karışmazsa dostluk halkların doğasında var ama siyasal bir statü tartışmasında bunun bir basamak olduğu adeta atlanıyor, bilinmesi gerekiyor.

Bu söylemle peşin uzlaşılıyor, hem de hakkın ve halkın gıyabında.

Temel haklar olmazsa olmazdır, uzlaşmaya varılır, ama haktır, uzlaşıya hazır bir tercih olarak buna da saygı duyulması gerekiyor.

Diğer bir net görünen de seçimlerdeki tutum.

Özgürlük hareketi kendi adaylarını koydu halk seçti, ne istediğini ilan etti.

Kesintisiz devam edilmeli.

Egemenler içi çatlaklarda oyun üstüne oyunlara bakmaya denemeye ne gerek var?

Egemen sınıfların içişi.

Çağıran da yok.

Oyunluk, manevralık bir durum da yok, üstelik hiçbirinin de kara propagandası çok, şuncacık bir taahhütü yokken.

Kendi kendine gelin güvey olmanın ne alemi var?

Yok kaybettireceklermiş.

Ne, kim kaybettirilecek?

Ak Parti ya da Erdoğan..

Kazanan kim, onun koltuk rakibi.

Son kertede al birini vur ötekine.

Senin derdin ne, kazanmak değil mi?

Halk da teori de kazan diyor.

O halde, peşinen kendini içinden biri saymaya tekabül eden bu politikayı kim üretiyor?

Kendi adayını koy, oyunu, hak ve özgürlüklerin etki alanını genişlet, halkı da anketör etme ve oy deposu olarak görme, bir ucundan tuttur, bütün çeperi bir bir özne et.

Ama nafile.

TC kuyrukçusu solun etki alanına girdi bir kere, özeleştiriye kadar iflah olmaz.

Slogana bak:

"Kaybettirdik, sıra yenmede", "Durdurduk, sıra yenmede!"

Devletin bir kanadı yenildiğinde halk mı iktidar olacak?

Bu zihniyetle  gelecekte de bulunur benzer bir cümle.

Bunun adı peşin uzlaşma.

Uzlaş, uzlaşmak demokrasi kültürü gereğidir ama lütfen hakkı tutumun içinde peşinen absorbe etme.

İlk turda egemene taraf olma, kendi adayını koy, gümbür gümbür hak ve özgürlükleri, ihlalleri anlat, sistemi ve her iki ittifakın da halkın zararına olduğunu teşhir et.

İlk turda kara propagandaya  pervasız atış izni verme, onlar yaklaşsın senin propagandana.

Kendini ciddiye al, her kara çalma için suç duyurusunda bulun dikkate alınmasa da.

İkinci turda yine aynı propaganda hattında, artık seçim dönemeçte diye, istemeye istemeye, elim kırılsa da vermesem, bu mecburi duruma getirmede payıma düşen yanlışlar için özür diliyorum diyerek az kötüye oy iste.

Ne var bunda?

O şu an Kılıçdaroğlu işte.

Partisinin tarihi en az Cumhur ittifakı partileri kadar günahkar da, peşin uzlaşı dönemeçte olur, vereceğiz oyu, bağra taş basa basa da olsa.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.