Cumhur ve Millet İttifakı ORTAK ADAY Çıkarsın!

  • 18.01.2023 08:39

Devlet başkanı kim olsun?

Böyle bir sorunun doğru cevabı devlet de olmasın başkan da olmasın, ama yaşam, gerçek cevabı bekliyor.

Gerçek olan pasta ve pastanın sürekliliği.

Sistemin iki egemen ittifakı pastayı kaybetmemek ya da kazanmak için her yol mubah çalışıyor.

Halk kendi ürettiği, yarattığı pastaya, değerlere yeterince sahip çıkmıyor, o yüzden egemen sınıflar ittifakının oy oranı maalesef yüzde 85'leri buluyor.

Dolayısıyla halkın partilerine yüzde 15'te kalıyor ve mücadeleyi kazanamayışta "kabahatin ne kadarı kimde" olduğu ortaya çıkıyor.

Halkın iktidarda gözü mü yok acaba?

Çünkü kendi düşen (halk) ağlamaz sözünü doğrularcasına kıt kanaat geçinmesine, geleceğin teminat altında olmamasına rağmen doğayı, geleceği karartan partilere oy veriyor.

Oysa egemen sınıf denilen bir avuç insan ve demokratik bir seçimle iktidar olma şansı hiç yok.

Ama ekonomik, siyasal ve kanuni kuşatmalarla seçimler demokratik olmaktan olabildiğince çıkarılıyor, halk, ittifakları ne yaparsa yapsın, "ağzıyla kuş tutsa" kendi adayını seçme şansı verilmiyor, kazananlar da keyiflerine göre kızağa, cezaevine alınan bir politik atmosferde yaşanıyor.

E kaçınılmaz olarak sermaye sınıfının adayı seçilecekse sonu belli bir seçimin kavgası neden veriliyor, bunca can neden yanıyor?

"Sen yanmasan, ben yanmasam" ama bu yeni değil, "Alışmış kudurmuştan beterdir" misali,  yıllardır bu yangın sürüyor.

Devlet icra ediyor, halk da kendini devletin bir parçası sanıyor, rol alıyor.

İlk başkanlık seçimi Cumhuriyetin kuruluşuyla.

1923'de Atatürk ilk Cumhurbaşkanı, ölene kadar da hep oy birliğiyle seçiliyor.

Sonra İnönü, o da son seçime kadar hep oy birliğiyle seçiliyor.

Sıkıyorsa seçmesinler dönemi!

1946 seçiminde İnönü'nün rakibi Fevzi Çakmak 59 oy alarak kaybediyor, ama bu sonuç kısmi bir tek adam devrinin bitişine kapı aralıyor.

Kısmi tek adam devri bitiyor, tekçi sınıf devleti devri devam ediyor, zira seçimlere devletçi partiler katılıyor, onlar arasında geçiyor.

Yani seçimde  halk yine yok.

Halkın partileri tevfikatlara, hapis, sürgün veya kapatılmalara uğruyor, politik yaşam hakkı verilmiyor.

Politik arena sahipleri olmalarına rağmen aralarında makul bir mutabakatla  bir "iyi"yi bulmayı başaramıyorlar.

Demokrasi kültürü yok.

Padişahlık ve tek adam dönemi demokratik teamül bırakmıyor, aksine şiddet, otorite, oligarşi ve dikta olağan yöntem sayılıyor.

O yüzden her pasta ya da suyun başını tutma mücadelesi, anti demokratik her yolu deneniyor, büyük gürültüler koparıyor.

Bütün gürültüyü koparan iki sermaye grubu, 60 ile 80 arasındaki  partileri, AP ve CHP.

Bu iki parti bir türlü uzlaşamıyor.

Başkan seçiminde aylarca ayak oyunları sürdürüyorlar, hele bir keresinde 5 aydan fazla bir sürede başkan seçemiyorlar, kasaları açlıktan ölen sermaye gruplarını burnundan solutuyorlar da o sırada  80 darbesi imdatlarına yetişiyor; Kenan paşa, hakları kesiyor, buduyor, alın size küresel sermaye emrinde yerli bir dikta diyor.

Şimdi yine benzeri bir "bunalım" mı yaşanıyor?

Ama cunta ve ardılları "imdat"a gelecek paşaya gerek bırakmadı, zihni ve kanuni budamalarla halkın yüzde 85'i asker asker devlet partilerinin emrinde çalışıyor, oy veriyor, alkışlıyor.

Mevcut iktidar askerden daha sıkı yasaklar uyguluyor.

Ne bunalımı?

Orta Doğu'da nüfuz..

Ama içeride hala Kürdler ve Alevilerin kendi kimlikleriyle var olmalarına yasak koyuyor, halkın ve solcuların çoğu bile buna hayırhah bakıyor, devlet adaylarını desteklemekten uzaklaşıp bunlara kafa yormuyor.

Yasak ve zulümlere rağmen kazanılan haklar elden alınmaya çalışılıyor, mesela seçime sokmak istenmiyor.

Daha mahkeme bir karara varmadan masumiyet ilkesi çiğneniyor, kapanma kararı verilmiş gibi hakettiği yardım parasına bloke konuyor.

Dünyanın ve halkın gözü önünde alenen hukuk çiğneniyor.

Devletçi muhalefete el, aidiyet dışı, cepheden tepki  vermiyor.

Solcuların çoğu bile Anayasanın dibacesinde yazılanının altını kalın kalın çizmek bir yana hak değilmiş gibi kimlik politikası yapmayalım cazıyla ipe una seriyor.

Burada politikanın omurgası böyle kurulu, bütün halkların katılacağı demokratik bir politik yaşama izin verilmiyor ama bunu değiştirmeyi hiçbir devlet ittifakı dilendirmiyor, Deva hariç..

Seçim, demokrasi, halk, hak doğal anlamını yitiriyor.

Halk kendini seçemiyor veya seçtirilmiyor.

Madem ille devlet adayı olsun isteniyor, ne kavramlar acı çeksin, ne hak, hukuk, halklar kandırılsın, devlet ittifakları aralarında anlaşsınlar, seçsinler kendi adayını, bari halkı, demokrasiyi adaylarına, politikalarına alet edilmesin!

Emek ve Özgürlük ittifakı ve Sosyalist Güç Birliği de kendi ortak adayını çıkarsın.

Yüzde 85 ile yüzde 15 yarışsın saflar kristalleşsin.

"Gün olsun harman olsun!"

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums