- 2.06.2022 08:09
Dünyaya egemen formasyon kavramları sermayenin gidişatına göre eğip büküyor, ülkelerdeki acenteleri de o koroya eşlik ederek ülkesel ve küresel egemenlikler kolaylaşıyor.
İçine edilmedik kavram ve terim kalmadı.
Devletin yetiştirme tarzı yanısıra yaşanmamışlık ve bilimsel bilinç eksikliği egemenlerin imdadına "muzır" gibi yetişiyor.
Her yer devlet her yer devlet sembolü!
Yaşam alanları tüm şiddet cihazları eşliğinde "söz konusu vatansa gerisi teferruattır!" tehditi ile kaplı.
Sıkıyorsa uluorta, "vatan ulusal hapisanedir!" de!
Linç, devlet destekli, sağı ve devlet kuyruğunda yetişen "sol"uyla nöbette bekliyor.
Bir avuç insan dışında kimse karşı çıkamıyor.
Kimilerinin ağzında iğreti duran demokrasi ve ifade hakkı gibi temel haklar bir anda buhar oluyor, onlar linç etmekte öne bile geçiyor.
Karşı çıkacak olanlar donanımlı komünistler ve emir almazlarsa sistemin teorisyenleri, ama onlara yaşam alanı hiç bırakılmıyor.
He heey, "işçilerin ve sermayenin vatanı yoktu".
Birinin kurulumu mülksüzlük diğerininki mülktü.
Mülk, mülkün sahipleri birliği, Birleşmiş Milletler Örgütü eliyle korunuyor.
Mülksüzler o korumaya asker oluyor, birbirlerini öldürüyor.
Oysa gezegen tüm canlılara yeter.
Sözcükler doğru yerde kullanılmıyor.
Vatan sever yerine yaşam, can, doğa sever olsa..
19. yüzyılın kavramlarını ısıtıp ısıtıp önümüze konulmasına en azından sol karşı çıksa..
Kavramlar onur gibi korunsa..
Sistem, kişilikli onurlu olmayı bir davranış şekli olmaktan çıkarıyor, her şekle girebilen meta gibiyi oluşu öne çıkarıyor.
Hakediş, liyakat ortadan kalkıyor.
Sözcük, terim ve kavramlar adalet diye çığılık atıyor.
"Hapisanelere güneş doğmuyor."
Yorum Yap