- 10.02.2022 07:03
Birgün'ün yazdığına göre, 'AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi'nin Osman Kavala kararına tepki gösterdi. Erdoğan, "Bizim mahkemelerimizi tanımayanları biz tanımayız"' dedi.
Üff üf, sanki sağ sol oldu, ERDOĞAN, AB emperyalizmine kafa tuttu.
"Heey Avrupa Avrupa, hatta dünya alem, duy bu sesi!"
Nasıl, tepki, anti emperyalist TC solunun gururunu okşadı mı?
Yoksa bu "dik" lafı diyen Erdoğan diye mi desteğiniz buruşuk buruşuk kaldı?
Çekinmeyin hadi, içinizden "keşke bu tepkiyi veren Erdoğan olmasa" diyeniniz oldu mu?
Pekii, Kılıçdaroğlu dese kahraman ilan eder miydiniz?
Tevatür tabi, geçelim o zaman.
Kavala'nın hukuksuz yere içeride oluşuna müeyyide kararı alan Avrupa Konseyi, emperyalist ve kapitalist devletlerin öncülüğünde 2. dünya paylaşım savaşı sonrası kuruldu ve Türkiye de kurucu üye.
Sol, seçeneği vardı, haliyle bu tür birliklere karşı çıktı.
Sonraki yıllarda koşullar değişti, formel bakışlar gelişti, ya hep ya hiç demenin yanlışlığı bilince çıktı.
Ama bilincine çıkaramayanlar aynı kaldı, slogana devam etti:
Onlar ortak biz emperyalizme pazar olacaksak AB'ye hayır!"
Ayrıca Kürd ulusal hareketinin devletler arası manevralarına aynı zaviyeden baktı, ulusalın devletler arası bir çözüm olduğunu hesaba katmayan keskin anti emperyalist sıfatlarla devamlı karşı çıktı.
Şimdi nedenlerle tutarlı olabilmeleri için TC Başkanı'nın bu Konsey'in Kavala kararına karşı tepkisini desteklemeliler.
Aksi halde tutarsız olunur.
Anti emperyalizminiz demokrat tutumla neden çelişiyor, farkında mısınız?
Söyleyin şimdi, anti emperyalist misiniz demokrat mı, bu çelişkiyi nasıl yorumluyorsunuz?
Ancak söylemdeki ve zaviyedeki arızayı tespit ediyor musunuz?
"Anti emperyalist olmak demek ülkedeki kapitalist sistem dahil karşı olmak demektir" demeyi neden hep unutuyorsunuz?
İçe sinmiş TC eğitiminin simbiyoz çitişmesi mi, ne engel oluyor?
Farkında mısınız, bu statik anti emperyalizm anlayışı diktaların yollarını döşüyor.
Demek ki devletlerarası ilişkilerde karşılıklı bağımlılık bağımsızlıktan daha insanlık ve doğa yararına.
Komünistlerin ve burjuva demokratların insan hak ve özgürlüklerine bağımlılık ama temel haklara mutlak bağımlılığı savunması gerekiyor.
Ve ayrıca Avrupa sözleşmeleri ve gezegenin değişik yerlerinde alınan bu tür demokratik kararların mücadeleler sonucu olduğunu bilmeden söylenen anti emperyalizm, duygulara üfürmek oluyor.
Tabi Türkiye de kararı tanımıyorum derken üfürüyor.
Çünkü sözünü imzasına sahip çıkamayan konumuna giriyor.
Tayyip Erdoğan'ın tepkisi anti emperyalizm tespitinize çentik olsun.
Her sakallı dede değildir.
Yorum Yap