AK Parti bu kez neden kaybetti?

  • 10.06.2015 00:00

 13 yıl aradan sonra AK Parti tek başına iktidarı kaybetti. ‘Yeni Türkiye’ adını verdikleri faşist bir ‘parti devleti’ kurma hayalleri de suya düştü. Türkiye uçurumun kenarından döndü.

Muhaliflerin canına, malına, özgürlüğüne ve onuruna yönelik İslami referanslarla meşrulaştırılmaya çalışılan otoriter ‘tek adam rejimi’ veya ‘kurumsallaştırılmış parti devleti’ girişimi durduruldu. Bunu mümkün kılan tüm partileri, kesimleri, bireyleri tebrik etmek gerek; Türkler, Kürtler, Aleviler, dindarlar, milliyetçiler, demokratlar, liberaller Türkiye’nin Erdoğan ve AK Parti’den, ‘bir’den büyük olduğunu, çok olduğunu gösterdiler.

AK Parti için şok, Türkiye için yeni bir dönem

Bu, AK Parti için ‘şoke edici’ bir gelişme, Türkiye için ‘yeni bir dönem’ demek. Aldıkları oya, kullandıkları devlet gücüne ve dağıttıkları kamu kaynaklarına bakarak Türkiye’de yeni bir rejim kurabilecekleri, böylece iktidarlarını sürekli kılabilecekleri hayaline kapılan İslamcılar ‘Türkiye realitesi’yle karşılaştı.

Umarım AK Parti’liler bu yeni dönemi anlar. Bu ülke,‘muhafazakar kisvesine bürünmüş İslamcılar’ın hamur gibi yoğurup kafalarına göre bir şekil verebileceği bir ülke değil. Türkiye, sandıklarından daha modern, dinamik ve çoğul; kendileri ise bunu okuyamayacak kadar ‘ideolojik körlük’ içinde.

Unutulmayacak

İslamcıların muhalefetteyken geliştirdikleri demokrasi, özgürlük ve hukuk dilini terk ederek ‘zorba ve Jakoben bir devlet’e yöneldikleri unutulmayacak.

Üstelik bunu yaparken sağduyusuna, vicdanına, ilmine güvendiğimiz birçok İslamcı yazar, gazeteci, aydın, akademisyen sessizliği tercih etti; büyük çoğunluğu da otoriterleşen ama‘kendinden’ olan devletin hizmetine koştu.

Gezi’den beri İslamcılığın entelektüel sefaleti deşifre oldu; yüz yıl sonra kavuştuklarına inandıkları ‘kendi devlet’lerinin organik aydını olmayı tercih ederek ‘davaları’na da aslında ihanet ettiler.

AK Parti iç eleştiriden kaçtı. Eleştiren, farklı şeyler söyleyenleri hain, düşman, ajan ilan etti. Rasyonalite yerini ‘komplo teorileri’ne bıraktı. Önce komplo teorileri ürettiler, sonra bu komplo teorilerine kendileri de inanmaya başladı. Rasyonaliteyi sadece kitleleri için değil kendi dünya okumalarında da devre dışı bıraktılar.

Gücü güçsüzlüğü oldu

Ve güçlerinin zirvesindeyken tek başına iktidarı kaybettiler. Muhalif kalan herkese karşı ölçüsüzce ve hukuksuzca kullanmaya kalktıkları bu ‘güç’ güçsüzlüklerinin en büyük kaynağı haline gelmişti. Son 13 yılda neredeyse bütün seçimlerde ‘mağdur’,‘mazlum’ ve ‘masum’ algısıyla seçim kazanan, iktidardayken bile hala muhalefetmiş gibi görülen, hataları ona değil onu tam iktidar yapmayan vesayet kurumlarına yüklenilen AK Parti bu seçime‘mutlak muktedir’ olarak girdi.

Aydınlar, gazeteciler, gazete yöneticileri, patronlar, sanatçılar ve hatta itiraz eden sıradan halk tehdit edildi, sorgulandı, gözaltına alındı. Devlet ve parti medyası adeta ‘söylemsel tehdit ve şiddet’mekanizmasına dönüştürüldü.

Sonuçta AK Parti’nin gücü onun güçsüzlüğü oldu. Hukuksuzluk, yolsuzluk, yoksulluk artık başkalarına fatura edilecek değildi; sorumlu AK Parti olarak görüldü ve ilk defa bir genel seçimden ciddi oranda oy kaybetti.

‘Muhasebe’ fırsatı

Bu sonuç AK Parti’nin bir ‘muhasebe’ yapması için fırsat olabilir. Partinin söylemleri, politikaları, liderliği, parti üzerinde bir yüke dönüşen Erdoğan’la ilişkileri, tabanı, paydaşları vs. üzerinde yeniden düşünmeye başlayabilirler.

Ama bu düşük bir ihtimal. AK Parti Gezi’den beri ‘rasyonel bir aktör’ olma özelliğini kaybetti. Aslında geçmişte ‘Milli Görüş’hareketi, değişen siyasal koşulları ‘yeniden okuma’ başarısını göstermişti. 28 Şubat döneminde ‘Refah Partisi’ modelinin, dilinin, liderliğinin ve kadrolarının hareketi taşıma kabiliyetini kaybettiğini tespit etmiş ve yeni bir siyasal hareketi (AK Parti) başlatma diriliğini göstermişti.

Ama bu defa farklı. 28 Şubat döneminde İslamcı-İslami hareketler kendi ayakları üzerinde durabilen, siyasal aktörü etkileyebilen, bağımsız sivil toplum kuruluşlarına, iş adamlarına, gazeteci ve aydınlara sahipti. Bugün, İslamcı hareket ve İslami kesimler (Gülen ve Yeni Asya grupları hariç) tamamen ‘devletleştiler’, AK Parti’nin bir gölge teşkilatına dönüştüler. Yani AK Parti’yi veya Erdoğan’ı etkileyebilecek konumda değiller; ne bağımsızlar ne özerk.

Ayrışmalar olacak

AK Parti devletine ve liderine muhtaç İslamcıların mevcut durumda eleştirel ve rasyonel kurucu bir rol almaları imkansız. Dolayısıyla AK Parti bugün iktidarı kaybetmesinin muhasebesini yapacak, rasyonel çıkış yolları ve modelleri geliştirecek sivil, toplumsal ve entelektüel dinamiklerden yoksun. Besleme İslamcı hareketler özgünlüğünü de özgürlüğünü de hayatiyetini de kaybetti.

Elbette yeni dönemde itirazlar, ayrışmalar olacak. Hem entelektüel hayatta hem siyasal alanda tartışmalar, yeni hareketler ve hareketlenmeler göreceğiz. Ancak bunların iç ‘iktidar mücadeleleri’ kıvamını aşacağını sanmıyorum.

AK Parti hala Türkiye’nin önemli bir siyasal gücü, ama artık ‘güç tekeli’ni, seçimle gelip kalıcı bir rejim değişikliği yapma hayalini kaybetti. Bu gerçekle yüzleşirlerse ve dolayısıyla ‘yeni Türkiye’adı altında faşist bir rejim kurma hayalini bir kenara bırakırlarsa ‘normal’ bir siyasi partiye dönüşebilirler.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums