Dünyada dostunuz yoksa demokrasi de zor

  • 23.07.2013 00:00

 Bütün dünya ile kavga ederseniz dünyadan kopar, içe kapanır ve yalnızlaşırsınız. İçeride de rahat olamazsınız, çünkü meydan okuduğunuz düşmanlarınızın sizi içeride de rahat bırakmayacağını varsayar, kendi insanlarınız arasında ‘işbirlikçi’ iç düşmanlar ararsınız.

 

Dışta ve içte düşmanlarla çevrelendiğinizi düşündüğünüzde artık ‘siyaset’ değil ‘savaş’ meydanlarındasınızdır ve savaşta da her şey mubahtır. Demokrasi de, özgürlükler de, hukuk da ertelenebilir; varlığınız tehdit altındadır çünkü.   Bu tür bir dünya algısı ve akıl yürütmesi ‘eski Türkiye’nin militarist siyasal retoriğinde hep başroldeydi; toplumu disiplin altına almanın, siyasetin alanını daraltmanın vazgeçilmez aygıtıydı.

Korkarım ki ‘eski Türkiye’nin bu en köhne ve kaba diline, yöntemine, aygıtına yeniden savruluyoruz. Buradan demokrasi çıkmayacağı tecrübeyle sabit... Türkiye’nin dünyaya açıldığı, AB üyeliğini zorladığı, küresel sermayeyi cezbetmeye çalıştığı, bölgedeki çatışmaları sonlandırmaya uğraştığı dönemlerde AK Parti’ye karşı akıl dışı bir muhalefet yapan ulusalcılar tam da bunu söylüyorlardı; ‘bütün dünya bize düşmanken siz nasıl onlarla dost olabilirsiniz? Demek ki siz de işbirlikçisiniz!’ İşte o bildik BOP iddiaları, ılımlı İslam projeleri vs. hep bu ‘düşman ve komplo’ mantığından çıkıyordu. Şimdi bu mantığın aynısını AK Parti’nin yürütmesi çok şaşırtıcı. Bugün bu düşman dilini ve komplo teorilerini kullanan AK Parti doğruyu söylüyorsa eğer, dün ulusalcıların AK Parti karşısında söyledikleri de doğruydu o zaman. Ama değil, ikisi de yanlış!

Dünya ile kavgalı, ona tümden meydan okuyan bir iktidar bu ülkenin dışarıda yatırım yapan, yaşayan, çalışan insanlarının önünü kapatır. İçeride birilerinin hoşuna gidebilir bu, hatta oy bile getirebilir. Dünyaya meydan okuyan bir lider ‘büyük ve korkusuz’ görülebilir. Ama Türkiye’nin kavgaya, meydan okumaya değil barışa ihtiyacı var. Özlenen ‘büyük Türkiye’yi kurmanın bile yolu bu; kavga etmek, meydan okumak değil. İktidarın bilinmediği bir yöntem de değil bu. 2002’den 2009’a kadar izlediği politikayı hatırlaması yeterli; yani Davutoğlu’nun komşularla sıfır problem politikasına dönüş... Ama anlaşılıyor ki bu yaklaşım sürekli bir ilişki modeli olarak değil, geçici bir ‘taktik’ olarak değerlendirilmiş. Ne zaman ‘sıfır problem’den ‘merkez ülke’ politikasına yönelip etrafa nizam vermekten, Osmanlı’nın dirilişinden söz etmeye başladık, dostlar düşman oldu, Türkiye ile çalışmak isteyenler azaldı, yolumuza engeller döşeyenler çoğaldı. Bunda şaşılacak bir şey de yok.

Bölgede hegemonya peşinde koşan bir ülke olarak görüldüğünüzde kendi etrafınıza duvarlar örersiniz. Dostlarınızı bile ürkütür, tedirgin edersiniz. İnsanlarınız, şirketleriniz, sivil toplum örgütlerinizin etrafında görünmez engeller oluşur. Tam da ekonominiz, sivil toplumunuz, insanlarınız kendini aşmaya, sınırlardan taşmaya, dünyaya yayılmaya başlamışken dünyayı size karşı komplolar kuran düşmanlardan ibaret görmek, diğer ülkelerle siyasal gerginliklere gömülmek toplumun önünü kapatıyor. Devletin görevi ise tam tersidir; toplumun önünü açmak.

Birkaç yıl önce herkesle işbirliği halinde, diyalog içinde olduğumuz etrafımıza bakalım; İran’la türlü türlü sorunlarımız var. Daha dün her grupla diyalog içinde olmakla övündüğümüz Irak’ta meşru hükümetle bile görüşemez haldeyiz. Suriye artık içeriye de akan bir bataklık, kaos. Lübnan Hizbullah’ı Suriye’de ve bölgede Türkiye’ye meydan okuyor. Mısır’ı kaybettik. Gayri meşru bugünkü yönetim Türkiye’yi muhaliflere silah yollamakla suçluyor. Suudi Arabistan ve Körfez ülkeleriyle ters düştük. İsrail’i geçtim. Geriye bir tek Filistin, daha doğrusu Hamas kaldı. O da Mısır’daki darbeden sonra Türkiye’ye değil, İran’a doğru dönüyor.

Bu Ortadoğu nereden çıktı? Biz ne yaptık? Hâlâ yanlış yapmadığımız kanaatindeyseniz, buyurun devam edin. Dünün Kemalist-sekülerist iktidarları bile Ortadoğu’da bu kadar yalnızlaşmamışlardı, çünkü Ortadoğu’nun iç çatışmalarına bu kadar batmamışlardı…

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums